Cansu ve Diren için | Hayatlarımızla sınanmaya karşı örgütlü yaşam
‘Hayatlarımıza, bedenimize, emeğimize, hayallerimize sahip çıkmak için tek yolumuzun örgütlü bir mücadele olduğunu da biliyoruz.’

Neredeyse her akşam dört kare renkli camda bilmem kaçıncı haber olarak, evlerimizin içine giren katledilen kadınlar. İstatistik tutulmuş bilmem kaçıncı kadınmış bu katledilen. Birer rakama dönüşmüş bütün yaşanmışlıklar... Noktalamış bunu erkek egemenliği. Adliyenin tozlu raflarında yer almış hangi indirimi verecekleri davalar.

Evlerinde rahat koltuklarında oturanların vah, vahlarıyla “gitmeseydi” “orada ne işi vardı” hayıflanmalarıyla, bir taraftan da katledilen kadınları bir kez daha katlederek, seyredilecek bir film gibi izlettirilen” yaşamlar”.

2023’ün 9. günü her günkü bir günaydınla başladığım çalışmam “Ali abinin kızını öldürmüşler”le bir anda dondu sanki.

Ali abi kim, kızı kim, bilmiyorum. Belki de aklım oyun oynuyor. Algılamak istemiyorum. Bir internet haberini önüme koyuyorlar. Bir taraftan da kim olduklarını anlatıyorlar bana.

İki kadın Kartal’da bir evde öldürülmüş olarak bulundu. Cansu Demirel ve Dilara Güntay adlı kadınlar öldürülmüş. İki isim de birer rakam artık…

Yok! Ben her akşam renkli camda gördüğüm bilmem kaçıncı haber olup gidecek bir kadının katlini, her sabah “günaydın”; her akşam “iyi akşamlar” dediğim hâl hatır sorduğum bir kadının katledilişini dinlemek istemiyorum. İsteyemem ki…

Bir cesaret Ali abinin, Cansu’nun babasının yanına gidiyorum.

Bu dünyadan değil artık sanki. Kabullenmeyişini anlatmalarından anlıyorum. Ağlamakla, ağlamamak arasındayım. Böyle bir acıyı yaşayan babaya ne denir ki! Hangi cümle yeterli bu acıyı anlatmaya, anlamaya… Kaçmak bir an önce aklımdaki.

YALNIZ DEĞİLİZ, ÇARESİZ HİÇ DEĞİL!

Biliyorum ki “kadın cinayetleri politiktir”.

Biliyorum ki “İstanbul Sözleşmesi” ne sahip çıkmaya çalışmak istememizde bu acılar bir daha bir daha yaşanmasın diye.

Belki bu satır aralarına bu yıl şu kadar kadın katledildi diye yazılabilir. Babası, oğlu, sevgilisi, abisi katletti diye eklenebilir.

Ama biz kadınlar biliyoruz şiddetin, ölümlerin, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadın cinayetlerinin tüm şiddet biçimlerinin yönetenler tarafından sıradanlaştırıldığını. Önleyici politikalar yerine, olan kanunları da uygulamayarak İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilmenin sonuçlarıdır bu katledilen kadınlar. Cezasızlıkla ödüllendirilen failler iktidardan güç alarak her gün bir kız kardeşimizi bizden koparıyorlar. Ve yeniden yeniden şiddeti üretiyorlar.

Hayatlarımıza, bedenimize, emeğimize, hayallerimize sahip çıkmak için tek yolumuzun örgütlü bir mücadele olduğunu da biliyoruz.

Faillerin aklandığı erkek adaletin karşısında biz kadınlar yalnız değiliz. Çaresiz hiç değiliz. Tek çaremiz “örgütlü kadın mücadelemiz”…


İlgili haberler
'Dilara ve Cansu için buradayız!'

Kartal Kadın Dayanışması dün akşam, Kartal'da iki kadının öldürülmesine karşı ses çıkarmak için bası...

Kasten yaralama sabıkası olan Mustafa P. iki kadın...

Kartal'da bir evde 2 kadın ölü bulundu. Polisin yaptığı ilk inceleme sonrası Mustafa P.'nin kayıp ol...

Failler cinayetleri sosyal medyada paylaşıyor | Eş...

Faillerin kadınları katlettikten sonra sosyal medyada "namusumu temizledim" ifadeleriyle paylaşmalar...