Kadınlar ceplerinde koruma kararları ile öldürülürken failler "gurur duydum", "namusumu temizledim" gibi ifadelerle cinayeti, cinayet aletlerini sosyal medyadan paylaşıyorlar. Dün Çanakkale'nin Ezine ilçesinde Ayşe Korur, boşanma aşamasında olduğu Gencay Korur tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü; Gencay Korur, cinayetin ardından sosyal medyada, “Ayşe Korur Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ben namusumu temizledim, herkese duyurulur” diye paylaşım yaptı.

Geçtiğimiz haftalarda Denizli’nin Acıpayam ilçesinde, boşanma aşamasında olduğu 22 yaşında Rabia Dağ Aslan’ı bıçakla ağır yaralayan 26 yaşındaki Onur Aslan, olayın ardından eşinin sosyal medya hesabından canlı yayın yapmıştı.

Kocaeli Gölcük’te Yakup Göksu, boşanma aşamasındaki eşi Birgül Göksu’yu bıçaklayarak öldürüp cinayetin ardından kanlı elindeki bıçakla görüntü çekip paylaşmıştı.

Faillerin kadınlara şiddet uyguladıkları görüntüleri, kadınları katlettikten sonra sosyal medyada "gurur duydum", "namusumu temizledim" ifadeleriyle paylaşmalarının artışının nedenlerini Kadının İnsan Hakları- Yeni Çözümler Derneği'nden Hilal Gençay, Ekmek ve Gül'e değerlendirdi.

'İKTİDARIN TOPLUMSAL CİNSİYET KARŞITI POLİTİKALARI İLE DÜŞÜNMEK GEREK'

Birbiri adına gelen şiddet olayları ve ardından yapılan bu sosyal medya paylaşımlarının kaygı verici olduğunu söyleyen Gençay, "Çünkü bu 'erkeklik performansları' örnek alınabilir ve yaygınlaşabilir. Şiddetin geldiği bu düzey İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının toplumda nasıl bir yansıması olabileceğine dair çok acı örnekler. Tüm bu yaşananları toplumsal cinsiyete dayalı şiddet suçlarında yaşanan cezasızlık, hukuk güvenliği sorununun geldiği nokta ve genel olarak iktidarın toplumsal cinsiyet karşıtı kadın politikaları ile beraber düşünmek gerekiyor" dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının toplumda ataerkil şiddeti besleyen bir sonucu olduğunu belirten Gençay, "Kadınların kendini daha korumasız hissettiği bir yerde şiddet vakalarının artması şaşırılacak bir sonuç değil. Şiddetin bir 'erkeklik performansı' olarak gurur duyulacak bir hale gelmesi de münferit durumlarla açıklanamaz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini şiddetin temel sebebi olarak görmeyen devlet politikaları, yargıdaki cezasızlık, kutuplaştırıcı siyaset, şiddet dilinin yaşadığımız toplumda neredeyse bir norm haline gelmiş olması kadına yönelik şiddet olaylarında yaşanan bu durumun ardında yatan temel nedenler" diye konuştu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül