‘Bakan gelsin de bu koşullarda bir çocuk büyütsün’
Esen, ilkokula giden oğlunu tek başına büyütmeye çalışan genç bir kadın. Yaz tatilinde çocuğunu tüm gün evde bırakmaktan muzdaripti. Okullar açıldığında ise dertleri eksilmiyor, şekil değiştiriyor.

9 yaşında ilkokula giden bir oğlum var. Bu sene ilkokulda son senesi. Aldığımız ek kitapların haddi hesabı yok. Maaş dışında her şeye zam geliyor. Her ders için kitap ayrı, defter ayrı... Kalemleri, boyaları... Bir çocuk büyüyor ve masrafla da onunla birlikte büyüyor. Okuldaki ders kitapları yetersiz. Ek kitaplar çok pahalı. Bunun dışında hep bir proje ödevi var. Her ders için ayrı bir proje ayrı bir masraf demek maalesef.

Okulda kendi hijyenik ortamımızı kendimiz sağlıyoruz. Okul dışında da masraflarımız oluyor, günden güne artıyor. Büyüyen bir çocuğum var ve sosyal yaşamdaki masrafları, beslenmesi, büyümesi ve gelişmesi için yapılması gerekenler artıyor. Doğru beslenmesi, sağlıklı büyümesi bu hayat şartlarında çok zor. İki yıldır süren “bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek her çocuğun hakkı” kampanyası için imzalar topladım, çevreme anlattım. Pes etmeden de devam ediyorum, ediyoruz. Milli Eğitim Bakanı uygun görmüyormuş ya, gelsin kendisi bu koşullarda bir çocuk büyütsün bakalım. Sadece maddi zorluklar yüzünden de değil; devlet çocuklara bakmak, onların sağlıkla gelişim göstermelerini sağlamak ve ayırt etmeden bu imkanı sunmakla yükümlüdür, bunu da biliyorum.

Annemin desteğiyle çocuğumu büyütmeye çalışıyorum. Birkaç çocuğa sahip olanların durumlarını duydukça olmayan gücümüze şükreder olduk. Resmen ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar bizi. Komple bir okul üniforması 2 bin 500 lira. 3 çocuk desek 7 bin 500 lira ve içinde kırtasiye, diğer özel ihtiyaçlar yok. Şimdi kış da geliyor, hadi biz giyinelim kat kat, battaniye altında duralım. Çocuklar için mümkün değil. Zaten bağışıklıkları düşük, evi sıcak tutmak lazım ama doğal gaza zam üstüne zam. Şimdi tasarruf kapsamlarında okullar kışın ne yapacak bilemiyoruz. İnsanlar yardımlar ile geçinmeye çalışıyor. Dayanışmayla, birbirimize tutunarak yaşıyoruz. Ama hak ettiğimiz hayatı yaşamak için de beklemek değil, mücadele etmek gerekiyor. Umarım güzel günler gelecek. Hep güzel günleri beklerken bu günleri aramamak umuduyla.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
‘Kendi kendine yürüyen okullara alışkınız’

'Bir eğitimci olarak verilmeyen bütçeye, kendi kendine “yürüyen” okullara alışığım. Bir de böyle öze...

Eğitim sorunları velinin sırtında kambur

Eğitimde yaşanan sorunlar artarken göçmen kadınlara kulak veriyoruz. Biri çocuğunun eğitim alması ge...

Bir öğün ücretsiz yemeği kim istemez!

Ankara’da okul önlerinde çocukların beslenme sorunlarına dair konuşan kadınlar bir öğün ücretsiz, sa...