Asgari ücretle yaşam: Aile dağılıyor, gelecek eriyor
'Bugün gelinen noktada asgari ücret düşük tutuluyor ki birileri daha çok kazansın. Bedelini ise emekçiler, kadınlar, çocuklar ve aileler ödüyor.'

Yıl 2025. Gelinen noktada asgari ücretin ne olduğu ortada. Asgari ücret zammından önce market, pazar, kırtasiye ve kasap fiyatlarına bakmak yeterli. Ev kiraları zaten herkesin malumu. Devlet bir yandan bekarlara evlenme çağrısı yapıyor ama geçimin nasıl sağlanacağını gerçekten düşünüyor mu?

Toplumun yapı taşı ailedir deniliyor; ancak çocuklarımız anne ve babalarıyla büyüyemiyor. Ya kreşlere vermek zorunda kalıyoruz ya da anneanne ve babaannelere. Çoğu zaman karı koca farklı vardiyalarda çalışıyor, çocuklarının yanında olabilmek için hayatlarını parçalıyor.

Ekonomik sıkışmışlık insanın dengesini bozuyor, şiddetli geçimsizlik ve aile faciaları artıyor. Türkiye’de kadın cinayetlerinin neden bu kadar arttığını anlamak için biraz da asgari ücret gerçeğine bakmak gerekiyor.

Bir kadın çalışıyor. Ama aynı zamanda kadın olduğu için baskıya maruz kalıyor. Asgari ücretle çalışan bir işçi, maaşını aldığı gün eve varmadan parasını tüketmiş oluyor. Eşinin bir isteğini, çocuğunun bir oyuncak, bir defter ya da renkli kalem talebini karşılayamıyor. Bu çaresizlik kimi zaman intiharla, kimi zaman suça sürüklenmeyle, kimi zaman da insanı tüketen ek işlerle sonuçlanıyor.

Sonuç ortada: Ne ev geçinebiliyor, ne sosyal bir yaşam mümkün oluyor, ne de aile içinde sağlıklı bir bağ kurulabiliyor. Üzülerek söylüyorum ki bugün gelinen noktada asgari ücret düşük tutuluyor ki birileri daha çok kazansın. Bedelini ise emekçiler, kadınlar, çocuklar ve aileler ödüyor.

Fotoğraf: İpek İş işçisi kadının gider hesabı/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
2026 asgari ücreti açıklandı: Açlığa bile muhtaç kalacağız

Yeni yıl öncesi asgari ücret görüşmelerinin üçüncü toplantısı sonucunda hükümet yüzde 27'lik bir zamla asgari ücreti 28 bin 75 lira olarak açıkladı. Açıklanan asgari ücret açlık sınırının altında.


Editörden