Ekmek ve Gül dergisi temmuz sayısına yazan 18 yaşındaki Zehra’ya Adana’dan Songül Ekmek ve Gül aracılığıyla sesleniyor. İşte Songül’ün Zehra’ya yazdıkları…
Buradan Zehra arkadaşımıza yazmak istedim.
Zehra, senin gibi biriyim ne eksik ne fazla. 18’ime girmemle birlikte insana (bir gence) böyle sorumluluk yüklüyorlar. Sorumluluk elbette güzeldir ama genç birine bunu da yüklemezsiniz.
Ailemin desteği olmadan diş teli tedavisine başladım. Bunları yaparken kendilerinden bir kuruş para istemiyorum, isteyeceğim zaman "Ne lüzumu var" gibi cümleler sarf edecekleri için bir cümle dahi söylemedim…
Ortaokuldan beri tarlaya başladım. Yaz tatillerinde tatilimdi tarlalar. Tarlada çalışmak bana sorumluluk yükledi, lüzumsuz şeyler almamamı ve ihtiyaç doğrultusunda paramı harcamayı öğretti. Pandemide de ilk başta tarlada sonrasında geri dönüşümde çalıştım.
Geri dönüşümde çalıştığım dönem, olmaması gereken yükü (tonlarca ağırlıkta poşetleri) taşımamızı, 16-17 yaşındaki arkadaşımla o poşetleri yerde sürüyerek 40 metre ileriye götürmemizi bekliyorlardı.
Ve unutamadığım bir şey kaldı bana: Yanımda bulunan teyzeyle jelatini çıkarırken 2 dakikalık konuşmamızı kameradan gören patron, insanların içinde rencide etti beni. Ne emeğimin karşılığını aldım ne de sağlığımı.
Oradan çıktıktan sonra aylarca devam eden bel ağrılarım oldu, hastane masrafları ise kazandıklarımı götürdü. Belimde fıtık var ve şu an da hâlâ devam eden ağrılarım var. Spor yapınca rahatlıyorum. Her neyse yazmak istedim…
İlgili haberler
Tek hissettiğim endişe
Bu sene üniversite sınavına hazırlanırken en çok hissettiği duygunun neden endişe olduğunu anlatıyor...
Gençleri Kutu Park’a mahkum eden hayat: Evlerin iç...
Hayatı gençler için Kutu Park’tan ibaret kılmaya çalışanlara karşı, bütün hayatı, tüm güzellikleriyl...
Liseliyim, abimin şiddetine dur dedim, değiştirece...
Antep’te yaşayan liseli genç, aile evinde yaşadığı şiddet nedeniyle çocuk yurduna yerleştiriliyor an...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.