Şarkılarla, şiirlerle, kelimelerle direniş !
Size Filistin’in Filistin adıyla sahip olduğu topraklarından, el konulmaya çalışılan zeytin bahçelerinden rayihalarla ve selamlarla yüklü bir şarkı getirdim.
Filistin halkı 1948 yılının İsrail kuruluş gününü “El-Nakba” (Felaket Günü) olarak anar. 15 Mayıs'ta anılan “Felaket Günü”, Filistin’in 71 yıllık direniş tarihinin başlangıcıdır. Bu 71 yıllık süreç yazıldığı kadar kolay okunabilecek bir tarih değildir. Filistin halkının evinden edilme, geçim kaynaklarına-topraklarına el konulup aç bırakılma, yurtsuzlaştırılma, 8 yaşında çocuk dahi demeden katledilme tarihidir.
Bu süreçte paylaşılan OCHA oPt (The UN Office for the Coordination of Humanitarian Affairs in the Occupied Palestinian) (Birleşmiş Milletler/İşgal altındaki Filistinlilerle İnsani Yardım Ofisi) raporuna göre 5 milyondan fazla Filistinli yerinden, yurdundan edilmiş. İşgal sürecinde katledilen Filistinlilerin yıl yıl tam sayısı raporlanmamış olsa da sadece 1948-56 yılları arasında 5 bin Filistinli katledilmiş; The Israeli Information Center for Human Rights in the Occupied Territories (İşgal Bölgeleri İnsan Hakları İsrail Bilgi Merkezi) raporuna göre 1987-2000 yılları arasındaki 1. İntifada’da bin 376, 2000-2005 yılları arasındaki 2. İntifada’da ve 2005-2010 yılları arası da dahil olmak üzere 6 bin 371 Filistinlinin katledildiği kaydedilmiştir.
DİRENİŞİN ZEYTİN AĞAÇLARI
Bu direniş yılları halkın ekmeği kadar mühim bir yerde durmuş ve tüm yaşamlarına sirayet etmiştir. İsrail işgal politikaları siyasi, ekonomik, kültürel işgal olarak hâlâ pek çok koldan ilerliyor. Güvenlik kontrolü temel gösterilerek bunun yanı sıra kültürel işgal ve köksüzleştirme hedefiyle Filistinlilerin geçim kaynakları olan, uzun kuşaklar boyu ürün elde ettikleri zeytin bahçeleri kesilip yakılmıştır. Filistinlilerin İsrail’e saldırı planlandığı ve zeytin bahçelerinden yapılan silahlı saldırılar olduğu öne sürülerek İsrail askerlerinin ilk hareket noktası bahçeleri talan etmek olmuştur.
Kadınlar zeytin bahçelerine, limon bahçelerine, onlarca yıllık ağaç gövdelerine hasret büyümüş, o yüzden de doğaya daha bağlı hale gelmiştir. Müzisyenler topraklarından edilmiş, o yüzden Filistin’e kelimeler dökmüştür. Şiirler Gazze sahilinin rüzgarını taşımış, özgürlük nidalarıyla yazılmıştır.
DURUL DENİZ
Tüm bu anlattıklarımla birlikte kısa bir vakit önce tanıştığım ve Filistin topraklarında yaşamamış olduğum, halkıyla aynı yerde direnememiş olduğum halde bana bu duyguları derinden hissettiren “Hadde Ya Bahr Hadde” parçasını heybemde kalmasın, hepimizi de sarsın diye kaleme almak istedim.
Filistinli kadın müzisyen Salam Ebu Amneh’in yazmış ve seslendirmiş olduğu “Durul Deniz” olarak çevirebileceğim şarkının yaratıcısına bakmak bana biraz daha mücadele ile yoğrulmuşluğun güzelliğini hissettirdi.
Salam Ebu Amneh Filistin Batı Şeria Beytüllahem (Nasıra) doğumlu olup ilk olarak “Ben Bu Şehre Aidim” albümü ile tanınmıştır. Batı Şeria Beytüllahem bir kısmı İsrail işgali altında olup, savaşın sürekli olarak devam ettiği ve Filistin halkının işgallere karşı direndiği bir bölgedir. Salam Ebu Amneh de şehrine bağlılığını, İsrail işgalini protesto ettiğini ve halkının direniş mücadelesine destek olduğunu kelimelerine, müziklerine aktarmıştır. Her “Nakba” “Felaket Günü” anmasında gönüllü katılımıyla Avrupa’daki Filistinle dayanışma topluluklarında, panellerde, önemli festivallerde yer almış ve hiçbir zaman Filistin’i ve haksız işgalini dillendirmekten geri durmamıştır. Memleket hasretini işlediği pek çok eseri bulunmaktadır.
Durul ey deniz durul
Biliyorum topraklarımızda nicedir yokuz
Al selamımı götür
Topraklara, büyümüş olduğumuz
Ve zeytin ağaçlarına götür selamımı
Beni büyüten aileme götür
Ve benim sevgisi bol annem
Hasretinden sarılır kokumuzu taşıyan yastıklarımıza
Beni, babamı ve tüm atalarımı besleyen
Memleketime bin selam götür
Hala bahçemizin dallarına konmuş serçeler ötüşüyor mu dönüşümüz için ?
Ve al selamımı göğümdeki yıldızlar
Üzüm bağlarımıza, buğday tarlalarımıza götür.
Ve biliyorum göklerdeki kelebekler
Hala dönüşümüzü bekler
Ve selamımı taşı
Kardeşlerime ve tüm sevdiklerime
Ve sonra dut ağacımıza konan güvercin yuvaları gelir aklıma
Durul ey deniz durul
Biliyorum topraklarımızda nicedir yokuz
Al selamımı götür
Topraklara, büyümüş olduğumuz.
İlgili haberler
GÜNÜN ÇİZİMİ: Filistin’in Cesur Kızı
Karikatürist Carlos Latuff, İsrail askerlerince gözaltına alınan ‘Filistin’in Cesur Kızı’ lakabıyla...
Filistinli kadınlar, kuşatmaya karşı dünya kadınla...
Gazze’deki kitlesel bir kadın koalisyonu, tüm dünyadaki kadınları İsrail’in Filistin kuşatmasını kal...
Filistin'de kadınlar cinayetlere karşı ayakta!
Geçtiğimiz hafta Batı Şeria’da yüzlerce kadın, 21 yaşındaki Israa Ghrayeb’in ailesi tarafından “namu...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.