Hem dünyada, hem de Türkiye’de çocukluğun en zor olduğu, çocukların çocukluktan en uzak olduğu dönemlerden birini yaşıyoruz. Bir yandan şiddetin, savaşın çok fazla arttığı, televizyonda, okulda, sokakta, çocukların kullandığı mekanlarda şiddet örüntülerinin olduğu bir dünya. Hem de bir yandan bunlardan uzak olsalar bile, evden okula, okuldan kursa, oradan oraya gittikleri, akranlarıyla vakit geçiremedikleri, oyuna zaman ayıramadıkları bir dönem.
Çocuğun en çok ihtiyacı olduğu şey akranlarıyla zaman geçirmek, oyun oynamaktır. Belki bir de ona sunulanın yanında bir dünya hayal edebileceği, düşler kurabileceği bir dünyanın anahtarı olarak çocuk kitaplarıyla vakit geçirmek çocukluğun önemli bir parçası. Hepimizin çocuklukta önemli kitaplarla tanışmışlıkları belki de hayat çizgimizi değiştirdi. Çocukluk kültürü değiştikçe ve çocuklar çocuk olmaktan mahrum bırakıldıkça çocuklar için üretilen çocuk kitapları da çok fazla bu kültürün uzantısı oluyor.
Çocuklar için üretilen kitapların çok büyük bir kısmında aslında didaktik bir kaygıyla karşılaşıyoruz. Bu açıdan çocuğun özellikle davranışsal şeyleri etrafından gözlemlediğini, tanık olduğunu atlayarak bir şey öğretme kaygısı çok fazla öne çıkıyor. Aslında bu çocuk ve kitap ilişkisine de bozan şeylerden bir tanesi. Çünkü çocuğa sürekli bir şey öğretmek için büyük oranda da sıkıcı kitapları dayatıyoruz. Onların da kaçmak gibi çok meşru bir davranışı oluyor.
Belki kitapları iyi-kötü diye ayırmak çok doğru değil ama nitelikli kitaplara baktığımızda bu açıdan didaktik olma kaygısından uzaklaşmak, çocuğun kendi potansiyeline güveneceği bir perspektifle hareket etmek iyi olabilir. Çocuklara bir şey öğretmekten ziyade rehberlik etmek, ona düş kurması için alan tanımak, hayatını kolaylaştıracak ya da sahip olduğu içerikle çocuğu güçlendirecek kitapları iyi kitaplar olarak tanımlayabiliriz bu bakımdan. Toplumsal anlamda şiddetin, savaşın yarattığı, televizyonlarda, sokaklarda karşılaştığımız ve çocukları akademik başarıyla sınayan dünyanın dışında başka bir dünya, başka bir çocukluk inşa etmek gerekiyor. Farklı bir çocukluk kültürü için, çocukların çocukluklarını yaşamaları için iyi çocuk kitaplarıyla tanışmaları önemli. Sizlere biraz da “her çocuğun kitaplığında olsa” diyebileceğimiz kitaptan bahsetmek istiyorum.
‘HİÇ HATA YAPMAYAN KIZ’
Bunlardan bir tanesi Mark Pett ve Gary Rubinstein’in yazdığı “Hiç Hata Yapmayan Kız”. Çocukların akademik başarıyla sürekli sınandığı ve ebeveynlerle ilişkinin sadece okul başarısı üzerinden şekillendiği dünyada çocukların çok fazla başarı kaygısı yaşadığını görüyoruz, hatta sınav saatini kaçırdığı için intiharın yaşandığı durumlar olmuştu. Bu çocuklar için büyük bir yük. Ama büyümenin ve olgunlaşmanın en önemli unsuru hata yapmak ve hatalardan öğrenmek. Hata bir çocuk hakkıdır aslında. Mevcut dünya çocuğa çok fazla hata yapma hakkı tanımıyor. Bu kitap bize bunu hatırlatan kitaplardan bir tanesi. Hiç hata yapmayan bir kızla, onun fasülyeyle resim yapmaya çalışan, boyaları burnuna sokan yani hata yapan kardeşinin ilişkisini ve hatayla tanışmasını anlatıyor. Bu bakımdan özellikle başarı kaygısıyla stres yaşayan çocukların tanışması gereken kitaplardan bir tanesi. Öncelikle ebeveynlerin bu kitapla tanışması ve çocuklarına hata hakkı tanıması gerekiyor.
‘RONJA: HAYDUT KIZI’
Astrid Lindgren’in “Ronja: Haydut kızı” kitabı ise iki haydut çetesi arasındaki çatışmaya karşı bir kız çocuğu ve bir oğlan çocuğunun bu çatışmanın dışında kalma çabası ve aslında yetişkin kültürüne karşı farklı, barışçıl bir kültür inşa etmek amacıyla ailelerinden uzaklaşmalarını, tek başına ormanda yaşama deneyimlerini anlatıyor. Kız çocuklarını güçlendiren ve kadınlığa farklı bir bakış açısı kazandıran bir kitap. İlkokul itibariyle 7 yaş üstü çocukların okuayabileceği bir kitap.
‘BEDENİM BANA AİT’
Pro Familia’nın “Bedenim Bana Ait” kitabı ise cinsel istismarın her geçen gün artmasıyla çocuklara yönelik çok fazla beden korumaya yönelik kitapların çıktığı günümüzde iyi örnek olarak tanımlayacağımız bir kitap. Bu konuda prototiplere girmeyen, çocuğu korkutmayan, ya da bir anlamda cinsel istismar konusunda pornografik içerik de sunmayan, cinsel istismar meselesine girmeksizin çocuğun kendi bedeniyle kurduğu ilişkiyi güçlendirecek bir yayın. 5 yaş üstü çocuklar için uygun olan bu kitap, hem ebeveynlerin hem çocukların tanışması gereken bir kitap.
‘DÜŞMAN-BARIŞ İÇİN BİR KİTAP’
Diğer kitap Davide Cali’nin “Düşman-Barış İçin Bir Kitap” isimli kitabı. Barış bir çocuk hakkı ve Türkiye’de çok fazla şiddet, çatışma diliyle birlikte insan hayatının önemsizleştiği bir kültür ortaya çıkıyor. Bu kültürün içinde yaşamak, buna maruz kalmak bile aslında çocuk haklarını ihlal eden bir durum. Düşman, barış gibi kavramlara bakmamızı sağlayacak kitaplardan bir tanesi olan bu kitapta, dünyada kalan son iki düşman askerin günlerini sorgulamalarını, bir yandan da savaşın anlamsızlığını, nasıl deneyimlediklerini, birbirlerini nasıl anlamlandırdıklarını anlatan bir kitap.
‘YOLCULUK HİKAYESİ’
Türkiye’de son yıllarda Suriyeliler, başka sığınmacı ve mültecilerle ile birlikte yaşıyoruz. Ancak bu bir yabancı düşmanlığı söylemi ile birlikte ortaya çıkıyor. Bir olay yaşadığımızda Suriyeli ise özellikle vurgulanıyor. Bir düşmanlık, ayrımcılık, nefret söylemi eşlik ediyor ve çocuklar da bunlara maruz kalıyorlar. Francesca Sanna’nın “Yolculuk Hikayesi” adlı kitabı iki mülteci çocuğun savaşın başlamasından itibaren değişen hayatlarını ve nasıl bir yolla mülteci haline geldiklerini, yolda neler yaşadıklarını anlatıyor. Dolayısıyla hiçkimse isteyerek ve keyfi bir şekilde ülkesini terk etmez ve mülteci olmayı tercih etmez. Bunu hatırlatan ve hatırlatırken de son derece sade ve sıcak bir dille, çocuğun deneyimleri üzerinden bunu anlatan bir kitap. Dolayısıyla da artık Suriyeli ve diğer mülteciler ve sığınmacı gruplarla yaşıyorken çocuklarla konuşmak ve bu konuyu anlatmak, empati kurabilmek, anlayabilmek, mültecilerin koşullarına saygı duyabilmek için iyi bir kaynak.
‘KANATLI KEDİLER MASALI’
Ursula K. Le Guin’in çocuk kitapları yazmış olması bir şans. Bir tanesi de “Kanatlı Kediler Masalı. Farklı olmayı, kentsel dönüşümü, ayrımcılığı, sahiplenmeyi anlatan bu seri, 4 tane kitaptan oluşuyor. Hem Ursula ile tanışmak hem de bu kavramlarla ilişki kurmak için iyi bir kaynak.
‘ÖTEKİ’
“Öteki” Pedro Manas’ın kitabı, bir okulda farklı olduğu için dışlanan çocukların bir araya gelerek kurdukları örgütün adı. Akran zorbalığı ve bununla nasıl başa çıkılabileceğine ilişkin keyifli, matrak bir kitap. Çocukların nasıl deneyim yaşadıklarını, “Normal” olarak tanımlanan çocuğun nasıl bir anda ucube olarak yaftalanıp, zorbalığa maruz kaldığını anlatan ama bunu dramatik değil keyifli bir şekilde, çocukların bu durumla baş etme stratejileri üzerinden anlatan bir kitap. Dolayısıyla akran zorbalığıyla karşılaşan yada bu potansiyel içinde yaşayan öğrenciler için iyi bir kitap.
İlgili haberler
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuk kitabı yazarlarından tatil iç...
Okullar kapandı, çocuklar için tatil dönemi başladı. Anne babalar ‘Tatili nasıl geçireceğiz’ diye dü...
Çocuk istismarına çocuk kitapları üzerinden bakıld...
Ankara’da, Çocuklar İçin Daha İyi Bir Dünya Girişimi çocuk kitapları üzerinden çocuk istismarı değer...
GÜNÜN KİTABI: Akim Koşuyor
Çocuk edebiyatının Käthe Kollwitz’i olarak anılan, Belçikalı çocuk kitabı çizeri Claude K. Dubois’in...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.