Cart (alışveriş arabası) filmi birçoğumuzun hayatını doğrudan beyaz perdeye taşıyan, farklı karakterleriyle özdeşleştiğimiz gerçek bir direniş hikayesi. 2014 yılında, Boo ji-young yönetmenliğinde ekranlara çıkan Cart filmi, 2007 yılında gerçekleşen market işçilerinin mücadelesinden uyarlanmış. Film kadınların haksızlıklara karşı örgütlenmelerinin sonucunda haklarını geri aldıkları mücadelelerini mercek altına alıyor.
Heyecanla kadın işçilerin mücadelelerine ortak olduğumuz Cart filmini izlemeniz gereken film listesine ekleyebilirsiniz…

DAHA ÇOK ÇALIŞMALISINIZ!

Yoğunlukla kadınların çalıştığı büyük bir markette terfi almak için teşvik edilen Sun-Hee, iki çocuk annesidir ve 5 senedir taşeron olarak Mart marketinde çalışıyordur. Filmin ilk sahnesinde şirketin patronlarından biri Sun-Hee’yi çok çalışkan olduğu için yakında sözleşmeli çalışan olarak işe alacaklarını ve diğer kadınların onu örnek alıp daha çok çalışmaları gerektiğini vurguluyor.
Markette kasa çalışanları, depo görevlileri, temizlik görevlileri, sözleşmesiz çalışanlar kadınlar... Erkekler ise genelde işin yönetici kısmında çalışıyorlar. Daracık odalarda, yemeklerini bile doğru düzgün yiyemeyen kadınların ağır çalışma koşullarını filmin ilk dakikasından itibaren görebiliyoruz.
Sun-Hee ona verilen haberden mutlu bir şekilde evde çocuklarına onlara daha iyi imkanlar sağlayabileceği haberini veriyor. Saatlerce süren yorucu işin ardından evdeki tüm yükün yine Sun-Hee’nin omuzlarında olduğunu filmin ileriki dakikalarında görebiliyoruz. Huye-me ise küçük oğluyla yaşayan bekar bir anne olarak karşımıza çıkıyor. Bir annenin çocuğu için verdiği yaşam mücadelesini Huye-me karakteri bize gösteriyor. Soon-Rye ise yaşça büyük temizlikçi bir kadının zorlu yaşamını mercek altına alıyor. Bu kadınların birleşme noktası ise, sadece aynı markette zorlu koşullarda çalışmak değil aynı zamanda haksızlığa uğramaları karşısında bir mücadeleye liderlik yapmaları oluyor.
Farklı müşteri profillerine en hızlı hizmeti sağlamaya çalışan, yeri geldiğinde haksız yere müşterilerden diz çökerek özür dilemeye mecbur bırakılan kadınlar, işsiz kalma korkusuyla köle gibi çalışırken, patronların usulsuz ve iş hukukuna aykırı kararıyla bir günde işsiz kaldıklarını öğreniyorlar.

KADINLAR ÇALIŞMA ALANLARINI GREV ALANINA ÇEVİRİYOR!

Bir günde tüm taşeron çalışanları işten çıkarma kararı alan şirkete karşı kadınlar yaptıkları toplantıda ortak mücadele yürütmek için sendika kuruyorlar ve Sun-Hee, Huye-me ve  Soon-Rye diğer kadınlar tarafından şirketle iletişim kurmak için temsilci olarak seçiliyor. Şirketin kadınlarla konuşmayı bile reddetmesi üzerine kadınlara kalan tek yol ise grev oluyor!
Kadınlar kasaları açtırmama ve hakları geri verilene kadar markette bekleme kararı alıyorlar. Sözleşmeli çalışan erkeklerin müdahalesine rağmen kadınları marketten uzaklaştırma çabaları sonuç vermiyor ve kadınlar çalışma alanlarını grev alanına çeviriyorlar.
Her birinde tedirginlik, korku ve belirsizliğin ama aynı zamanda kararlılığın yansımasını görebiliyoruz. Filmin ilerleyen dakikalarında kadınların markette beraber yemek yaptıkları, birbirlerini ilk defa bu kadar yakından tanıma fırsatları olduğu, yaşam hikayelerini birbirleriyle paylaştıkları duygusal karelere şahit oluyoruz.
“Üniversiteden mezun oluktan sonra 5 iş görüşmesine gittim hepsinin istediği deneyim ve biraz rujdu.”
“Ailemin ayakta kalması için çalışmam şart, bu iş hakkımı alamayıp da kapının önüne koyulduğum bir sonum olmasın.”
“Grev alanında yani kasiyerlik yaptığımız kasaların yanında kartonlarımızı sererek uyuyacağız, zenginler mücadelemizin anlamını görecekler.”
Güçlü seslenişlerle izleyiciyi heyecanlandıran ve hiç sıkılmadan filmin devamını izlemeye sürükleyen Cart filminin ileriki dakikalarında kadınların karşısında devletin nasıl da sermaye ile kol kola girdiğini, devletin zor güçleri olan polislerin direnişe saldırısından görüyoruz.

MÜCADELEDEN VAZGEÇMİYORUZ!

Dong-Joon markete sözleşmeli çalışan ama polis saldırısı sonrası kadınların kurduğu sendikaya üyen olan tek erkek oluyor. Saldırı sonrası direniş çadırı kuruluyor, çalışanlar tekrar mücadelelerine devam ediyorlar. Halk ile çalışanların dayanışması güzel sahneler ortaya çıkarıyor. Sun-Hee’nin lise öğrencisi oğlu, annesinin direnişine kızgın ve annesinin tutumunu “maceracılık” olarak görüyor. Okul gezisi parasını çıkarabilmek için annesinin mücadele verdiği süreçte küçük bir markette işe başlıyor. Ancak karşılaştığı haksızlıklar annesini anlamasına yetiyor.  
Direniş çadırında dayanışma sürerken şirketin tutuğu zorbalar direniş çadırını sopalarla yıkyorlar ve Huye-me’nin çocuğu yediği darbe sonucu hastanelik oluyor. Şirket çalışanlara, 23 kişinin işe geri alacağını açıklayan mesajlar gönderiyor. Kadınların bir kısmı mücadelenin sonucundan ümitsizliğe kapılmaya başlıyorlar ve bazıları Huye-me dahil işe geri dönerek mücadeleden geri adım atıyorlar.

BİRLİKTELİK KAZANIYOR!

Cart, küçük market patronundan büyük market patronuna çalışanın emeğine göz koyan düzenin teşhirini çok güzel bir biçimde yapıyor.
Çalışanlar mücadeleye devam ederek her gün bildiri dağıtmayı, dayanışma çağrısı yapmayı sürdürüyor, filmin son sahnelerine geldiğimizde yine çalışanlara vahşice saldıran şirket zorbaları ve polisi görüyoruz. Ancak işe geri dönenler, işten el çekerek arkadaşlarıyla mücadele vermeye başlıyorlar bu zorbalığın karşısında.
Gerçek hikayeden esinlenen Cart filmi birlikteliğin ve mücadelenin gücünü gösteriyor. Cart, fazla mesaiye zorlanan, hakları gasbedilen, patronun kârı için kapı önüne konan işçi kadınların yaşamlarını özetliyor ve tek çarenin birlikteliğimiz ve mücadele olduğunu öğütlüyor.

Fotoğraf: Filmin fragmanından bir kare