film

Annemle Geçen Yaz: Suya girecek misin?

'Val’in hayatı mutfak ve bir sürü ıvır zıvırla dolu küçük yatak odasıyla sınırlı. Patronların yaşam alanlarının ise sadece içinden geçiyor, oraları sadece yarım kapı aralıklarından deneyimliyor.'

İnşallah Erkek Olur Ama…|‘Bu kadar çaresiz olmam haksızlık’

İnşallah Erkek Olur filmi, bir kadının erkek çocuğu olmaması üzerinden yaşadığı eşitsizliğe karşı koyuşunu ele alıyor.

1979'dan günümüze: Kadının çilesi her yerde var, ha vatan olmuş ha gurbet!

Kara Kafa, kadınların yaşadığı kaygıların toplumsal kaygılar olduğunun altını çizmekle kalmayıp mücadele olanaklarını da izleyiciye sunuyor. Kadının çilesi her yerde var ama mücadelesi de her yerde!

Filmler ve belgesellerle Filistin

Filistin sineması İsrail tarafından işgal edilmiş toprakalarıda süren direnişe kapı açıyor...

Kurtuluş Ayini

Cadı diye yakılan kadınların aslında normal birer insan oluşunun gösterilmesiyle film, bilindik cadı hikayelerinden ayrılır.

Kadın düşmanlığında birleşen bir toplum eleştirisi: Kutsal Örümcek

İranlı yönetmen ve senarist Ali Abbasi’nin Kutsal Örümcek filmi, ülkenin ikinci büyük şehri Meşhed’de 2000-2001 arasında 16 hayat kadının öldürüldüğü bir dizi cinayeti konu alıyor.

Günümüz Medea’larına adanmış bir film: Saint Omer

Laurence’ı salonun ahşap dekorasyonu ve ten rengi ile benzeşen kıyafetler içinde görmemiz hem birlikte olduğu adam hem de göçmenleri dışlayan Batılı Fransızlar tarafından görünmezliğine vurgu.

Aaahh Belinda Aaahh! Bu kez tüketilen sadece şampuan değil

İlki 1986 yılında çekilen ve 2023 yılında uyarlaması yapılan Aaahh Belinda filmlerini karşılaştırarak inceliyoruz.

Roma Saat 11: Anlatılan senin hikâyendir

Filmde, insanı acı acı gülümseten, insanlığından utandıran, umut dolu beklentilerden derin umutsuzluklara savuran, güldüren, öfkelendiren, tedirgin eden, harika sahneler var.

İnsani Şeyler: Evet, her şey sınıfsal!

Filmin başarısı sınıfsal tepkileri çok iyi vermesinde ve aslında yaşananların hiçbirinin toplumsal koşullanmaların dışında tek başlarına değerlendirilemeyeceğini düşündürmesinde...

Fatma Girik: Ömrünü sanata ve sinemaya adamış bir yaşam

Yeşilçam’a adını yazdıran bir değer olan Fatma Girik 79 yaşında hayatını kaybetti. Girik, 200’e yakın film ve dizide oynadı. 1989-1994 yılları arasında Şişli Belediye Başkanlığı yaptı.

Sultangazi Ekmek ve Gül Grubu Grev filminde buluşuyor

Sultangazi Ekmek ve Gül Grubu 25 Kasım’a giderken Grev filminde buluşuyor.

Zuhal’in yönetmeni Nazlı Elif Durlu: Hem her yerdeyiz, hem hiçbir yerdeyiz

58. Antalya Altın Portakal Film Festivaline Zuhal filmiyle katılan tek kadın Yönetmen Nazlı Elif Durlu’yla: Dinlemek bence çok önemli. Peşin yargılarda bulunmamak, dinlemek ve anlatmak tabii ki…

Uluslarararası bir sömürü hikayesi: Denizaşırı Hizmetçiler

Denizaşırı ülkelerde göçebe ev işçiliğine zorlanan Filipinli kadınların ‘hizmetçiliğe eğitildikleri’ bir merkezde yaşanılanları anlatan ‘Denizaşırı Hizmetçiler’ bu büyük sömürüyü gözler önüne seriyor.

'KARILAR KOĞUŞU': Erkek egemen toplumla yüzleşme

Tülin Tankut 'Karılar Koğuşu' filmini toplumsal yaşamı ve toplumsal cinsiyet rollerini nasıl işlediği üzerinden değerlendiriyor.

Olmayan masalın kahramanları ‘Kız Kardeşler’

‘Gitmek’ kavramı üzerinden şekillenen bu ‘dönüş’ hikayesinin atmosferini ve duygusunu karakterler üzerinden oluşturuyor Emin Alper.

Rosetta: Bir genç kadının gözünden işsizlik…

Rosetta özelinde anlatılan bu yaşam mücadelesi, bugün pandemi ve krizin kıskacında geleceğinden kaygı duyan milyonlarca Türkiyeli genç kadına oldukça tanıdık gelecektir…

Cart: Gerçek bir direniş hikayesi…

Cart, fazla mesaiye zorlanan, hakları gasbedilen, patronun kârı için kapı önüne konan işçi kadınların yaşamlarını özetliyor ve tek çarenin birlikteliğimiz ve mücadele olduğunu öğütlüyor.

Şiddet, taciz, ayrımcılık, tecavüz…  Gerçek mi film mi?

25 Kasım öncesinde; şiddeti, tacizi, tecavüzü, ayrımcılığı, adaletsizliği konuşmamız gerektiğini hatırlatan kimi film ve diziler…

Never Rarely Sometimes Always: Bir kürtaj filminin sorgulattıkları…

Tutuculuğun ve muhafazakarlığın hala kadın bedeni üzerinde tahaküm kurmaya çalıştığı topraklarda kararı sadece kendimiz almamız ne kadar olası?