Eskişehir’de bir resim kursunda bir araya gelen 10 kadın; Aysel Üstat, Ayten Akgözlü, Arzu Göktaş Devecioğlu, Ayşe Dalgıç, Hülya Akkaya, Melek Çınarbaş, Nurhan Sonkaya, Özlem Gönüllü, ŞerikanTülüoğlu ve Zerrin Saral küratör Melike Küçüksu öncülüğünde Eskişehir Ticaret Borsası Sanat Galerisinde “10 Fırça 10 Kadın” tanışma resim sergisini sanatseverlerin beğenisine sundu. Sergi açılışında bir araya geldiğimiz kadınlarla hem 10 Fırça 10 Kadın projesini hem de resim yapmayı konuştuk.
10 fırça 10 kadın projesinin nasıl başladığını sorduğumuz küratör Melike Küçüksu, “Kadınlar bize geldiğinde bazıları daha önce biraz resim yapmış, bazıları hep yapmak istemiş ama cesaret edememişti. Ben kendi adıma öncelikle onlara yaratma cesareti aşılamak istedim. Temelden resim eğitimine başlamak için önce kara kalem ile başladık. Kadınlar çok hevesliydiler ve hepsinin aklında yağlı boya tablolar yapmak vardı. İlk başta desenle başladık. Bu aşamalar biraz zorladı. Yağlı boya beklentilerine karşılık kara kalem biraz hüsran oldu ama sonunda bu sıkıntıyı aştık. Kadınlar çizdiklerini gördükçe mutlu oldular mutlu oldukça devam ettiler. Daha sonra rengi öğrendiler. Boyayı öğrendiler. Bu aşamalar çok hızlı oldu. Çok içselleştirdiler mi bilemiyorum ama performansları beklediğimizin çok üstünde gerçekleşti. Çünkü kadınlar çok tutkulular. Artık tutkuyla izledikleri dizilerden vazgeçtiler, tutkuyla resim yapıyorlar.” diyerek başlangıç hikayelerini anlattı.
Ressamlardan Zerrin Saral ise Melike Küçüksu ile 6 ay boyunca kara kalem, pastel boya, sulu boya, yağlı boya çalışmalar yaptıklarını, öncesinde sergi gibi bir düşünceleri olmadığını ancak uyum içinde geçen bir 6 ayın sonunda yolculuklarının sergiye kadar uzandığını aktardı.
“Kadınlar resimleriyle ne anlatmak istediler, neyi ifade etmeye çalıştılar?” diye sorduğumuzda Melike Küçüksu kadınların kafasında çok farklı şeyler olduğunu, kendisinin işin tekniğini öğretme arzusuna rağmen kadınların hayallerindeki resimleri yapmak istediklerini öğreniyoruz. Örneğin Zerrin Saral hep kadın resimleri yapmak istemiş ve hayalini gerçekleştirmiş.
DAYANIŞMA AYAKTA TUTUYOR
Kadınlar resim yolculukları ile çok güzel arkadaşlıklar edinmiş. Zerrin Saral “Ne yapabileceğimizi nasıl yapabileceğimizi gördük. Hepimiz yakın zamanda iş hayatından gelmiş insanlarız ve bizim için çok uzak bir şeydi resim. Ben mesela en son lise yıllarımda elime fırça almış biriydim. Fakat bu zaman zarfında doğru ve sabırlı bir öğreticinin, dayanışma içindeki kadınların desteğinin beni nerelere getirdiğini gördüm. Hatta bir seferinde Melike Hoca’ya mesaj attım “Hocam ben yapamıyorum, arkadaşlarım yapıyor ama ben yol alamıyorum” dedim. “Geldiğinde resimde neredeydin, şimdi neredesin! Geldiğin aşamaları bir düşün” dedi bana Melike Hoca. Pes etmediğimde, devam ettiğimde, orada olduğumda neler yapabileceğimi gördüm. Resmin öğrenilebilir bir şey olduğunu fark ettim. İlk resmimi tamamladığımda, ilk defa boyalara dokunup bir şeyi tamamladım, çok büyük bir mutluluktu. Bunları hissettim ve bu dayanışmayı çok sevdim. Kadın dayanışmasını çok seviyorum, çizginin dışına çıkmayı seviyorum, kadına dair şeyler yapmayı seviyorum. Devam edersem de yine kadına dair şeyler yapmak istiyorum.” sözleriyle anlattı kendi adına resim serüvenini.Hayatını muhasebecilik yaparak idame ettiren ressam kadınlardan biri ise “Benim için tam anlamıyla bir mucize oldu. Ben muhasebeciyim. Resim konusunda bir yeteneğim olduğunu hiç bilmiyordum. Hocamın sayesinde arkadaşlarımın desteğiyle ben resim yapmaya başladım. Bazen yaptıklarıma şaşırıyorum gerçekten bir mucize oldu.” dedi.
RESİM HAYATIN TA KENDİSİ !
Resim sizin için ne oldu, hayatınızda ne değiştirdi?
Ressam kadınlar: Resim bizim için hayatın ta kendisi oldu, günlük stresten, düzenden uzaklaştıran bir terapi oldu diyorlar.
Melike Küçüksu: Sanat zaten felsefede de oyun oynamaktır. Resim yaparken hiçbir şey düşünmezsiniz. Hayattaki hiçbir sıkıntıyı düşünmezsiniz sadece resim yapmak vardır.
Aysel Üstat: 3 senedir kendi çabamla resim yapıyordum, ancak Melike Hanım’la tanışana kadar aynı noktada takılıp kaldığımı gördüm. Hocamın ve arkadaşlarımın desteğiyle ilerletmeye çalışıyorum.
Bir başka ressam kadın: Bence buradaki bütün kadınlar öncesinde de kendini tuvalin başında resim yaparken hayal etmiş kadınlardır. Bizim bu kadar bir arada durabilmemiz sadece resmi sevmemizle açıklanamaz. Aramızda çok güzel bir enerji ve dayanışma var. Birimiz pes etme noktasına geldiğinde diğerleri ona destek oldu.
Ayten Akgözlü: Ben kursa bir iki ders giderim sonra bırakırım düşüncesiyle başlamıştım açıkçası ama sonra arkadaşlarım ve hocam sayesinde devam etmek istedim. Güzel şeyler çıktığını gördükçe motivasyonum arttı.
Hülya Akkaya: Ben aslında bütün kurslara insanlarla tanışmak, insanları tanımak için gidiyorum. Resim yaparken zamanın nasıl geçtiğini unutuyorum, ortaya bir şey çıkarmanın tarifsiz mutluluğunu yaşıyorum. Zihnimin, ufkumun açıldığını hissediyorum. Bazı şeyleri daha rahat algılayabildiğimi, aynı anda birkaç farklı şey düşünebildiğimi hissediyorum.
“Peki son olarak kadınlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?” diye sorduğumuzda ise kadınlar yine ağız birliğiyle kadınların zevk aldıkları, sevdikleri şeyleri muhakkak yapmaları gerektiğinden bahsediyorlar. Asla vazgeçmemeleri gerektiğini ve hayallerinin peşinden koşmaları gerektiğini söylüyorlar.
İlgili haberler
Kaf Dağı’nın ardı neresi!
Arap ve Fars kozmolojisinin efsanevi Kaf Dağı’ndan ilham alınarak hazırlanan sergi Canan: Kaf Dağı’n...
Günay’ın sergisinde direnç, umut ve dayanışma kara...
10 Ekim katliamı’ndan yaralı kurtulan ve bir bacağını kaybeden Günay Karakuş ilk resim sergisi olan...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.