İsveç'ten daha geç başlamasına karşın Finlandiya'da İsveçli-Finli kadınların cinsel tacize karşı başlattıkları ve giderek yaygınlaşan #Metoo kampanyası etkisini gösterdi. Konunun parlamentoda tartışılmasından sonra geçtiğimiz günlerde işçi, memur, işveren ve hükümet temsilcilerinin katıldığı yuvarlak masa toplantısında cinsel tacize karşı alınması gereken önlemler konuşuldu.

Kasım ayının sonlarında 6 bin civarında İsveçli-Finli kadın, “Baraj çatlıyor” (#Dammenbrister) etiketiyle cinsel tacize karşı kampanyanın startını verdi. Tacize uğrayan 800 kadının anlatımlarının yayımlandığı çağrıda, cinsel tacizin ama her şeyden önce de suskunluk kültürünün son bulması istendi.

Daha sonraları da Finli kadınlar, “Tacizden arındırılmış” etiketiyle cinsel tacizlere karşı bir kampanya başlattı. Adalet Bakanı Antti Häkkänen, blogundan tüm Finlilere cinsel tacizi yok etmeleri için kampanyaya katılmaları çağrısı yaptı.

Herkesin taciz edilme kaygısı duymadan sokak, işyerleri, alışveriş merkezlerinde bulunma hakkı olduğunu söyleyen Adalet Bakanı, cinsel tacizlerin sadece yasalarla engellenemeyeceğine ve herkesin cinsel tacizlere müdahale etme sorumluluğu olduğuna dikkat çekti. Kültürel değişimin gerçekleşmesi için toplumsal baskının gerekliliğine vurgu yaptı.

'KİLİSELER CİNSEL TACİZDEN ARINDIRILMIŞ BÖLGELER DEĞİL'

Cinsel tacize karşı başlatılan kampanyaya “Gerçek özgürleştirir” etiketiyle kiliseler de katıldı. Finlandiya Başpiskopozu Kari Mekinen, kiliselerin cinsel tacizden arındırılmış bölgeler olmadığını belirterek “Sıfır tolerans uygulamalıyız, bir taciz bile oldukça fazla” dedi.
Kiliseler, cinsel tacizlerin engellenmesi için ortak yöntemler belirlemeyi, cinsel tacize uğrayanları desteklemek amacıyla personelin eğitilmesini kararlaştırdı.

Parlamentoda düzenlenen cinsel taciz tartışmasına katılım İsveç'tekinin çok daha üzerinde olduğu gibi daha renkli geçti. Konunun parlamentoda tartışması için önerge veren Sosyal Demokrat Parti (SDP) Milletvekili ve Cumhurbaşkanı adayı Tuula Haatainen, “Baraj çatladı” kampanyasının Finlandiya'da cinsel tacizin çok kapsamlı ve yapısal bir sorun olduğunu gösterdiğini söyledi ve kampanyayı başlatan kadınlara suskunluk kültürünü bozdukları için teşekkür etti.

'HÜKÜMET OLARAK CİNSEL TACİZLERİ CİDDİYE ALIYORUZ'

Merkez Partili (C) Aile ve Bakım Bakanı Annika Saarikko, #Metoo kampanyasının Finlandiya'ya gelmesinden mutluluk duyduğunu belirttikten sonra “Pek çok işyerinin cinsel tacize tolerans göstermeyeceğini söylemesi tacizin önlenmesi için önemli bir adım. Hükümet olarak cinsel tacizleri çok ciddiye alıyoruz. Cinsel taciz her zaman yanlıştır ve mazur görülemez” şeklinde konuştu.

Suskunluk kültürüne son vermenin öneminden bahsedildiğini hatırlatan Sol Birlik'ten (VF) Li Andersson, “Bu kampanyadan sonra hiç kimse tacizcilerin kurtulacağını sanmasın. Biz karar vericilerin cinsel tacizlerin son bulması için özel bir sorumluluğumuz var” dedikten sonra cinsel ilişkide “Rıza Yasası”nın getirilmesini önerdi.

Bu haftanın başlarında da Adalet Bakanı Antti Häkkänen, Aile ve Bakım Bakanı Annika Saarikko ve Sosyal Sağlık Bakanı Bakanı Pirkko Mattila, cinsel tacizlerin önlenmesi için alınacak önlemleri tartışmak için Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, Finlandiya Sendikaları Merkez Örgütü (FFC), Memur Sendikaları Konfederasyonu (STTK) ile belediye işverenleri ve bazı şirketlerin yöneticilerini parlamentoya davet etti.

'İŞ YAŞAMI CİNSEL TACİZLERDEN ARINDIRILMALI'

Parlamento binasında düzenlenen yuvarlak masa toplantısının açılışını yapan Adalet Bakanı Antti Häkkänen, “Amacımız değişimleri başlatmaktır. Cinsel tacizin hiçbir biçimi kabul edilemez, Finlandiya'da iş yaşamı cinsel tacizlerden arındırılmış ve herkes için güvenli olmalıdır” dedi.

“Şimdi sözden eyleme geçme zamanı” diyen Pirkko Mattila, önlerindeki adımın önerilen değişimleri yaşama getirmek olduğunu söyledi.

Taraflar, toplantının değişik biçimlerde sürdürülmesi ve alınacak önlemlerin yaşama geçirilmesi üzerinde görüş birliğine vardı.