Birleşince güçlüyüz
'Güvencesiz çalışma koşulları bizim sırtımıza bin bir türlü angarya yük bindiriyor, birden fazla kişinin yapacağı işi bir kişi yapıyor. Bu şartlarda çocuklara iyi eğitim verebilmek mümkün değil.'

Kreşlerde öğretmen olarak çalışmak, ne yazık ki hayal ettiğimizden çok farklı. Aldığımız maaşlar, verdiğimiz emeğin ve gösterdiğimiz çabanın çok gerisinde kalıyor. Biz, çocukların hem fiziksel hem de duygusal gelişimlerine katkıda bulunmaya çalışırken bir yandan da temizlik gibi alanımızla ilgisi olmayan angarya işlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bizi birer eğitim emekçisi olarak değil, her işi yapan bir personel gibi görmeleri de mesleğimiz için verdiğimiz bunca emeği bir kenara itiyor.

Çalışma saatlerimiz de oldukça uzun. Hem nöbet tutuyoruz hem de saatlerce hazırlık yapıyoruz. Kışlık ve yazlık etkinlikler için gerekli olan tüm hazırlıkları biz yapıyoruz. Bir zamanlar, neredeyse günün tamamını konserve hazırlayarak geçirdiğimizi hatırlıyorum. Bunların yanında, öğretmenlik dışı alanlarda da bizden görev bekleniyor. Zumba ya da pilates gibi branşlarda da eğitim vermemiz isteniyor. Bu kadar geniş bir yelpazede görev yaparken aldığımız maaşın bu emeği karşılamadığını biliyoruz.

Hafta sonları dahi çalışıyoruz. Dinlenmeye fırsatımız yok. Velilerle iletişim kurmaksa çok zor, çocuklar hastalandığında onların tüm bakımını biz üstleniyoruz. Ateşi çıkan bir çocuğa soğuk kompres yapmak, bir öğretmen olarak yaptığımız pek çok şeyden sadece birisi. Bütün bu sorunları dile getirdiğimizde ise aldığımız yanıt, bu şartları baştan kabul ettiğimiz yönünde oluyor. Oysa bizim sorumluluğumuz çocukların eğitimine katkıda bulunmak, onların en iyi şekilde gelişimini sağlamaktır. Ama güvencesiz çalışma koşulları bizim sırtımıza binbir türlü angarya yük bindiriyor, birden fazla kişinin yapacağı işi bir kişi yapıyor. Bu şartlar altında çocuklara iyi eğitim verebilmek, çocukların nitelikli gelişiminden bahsetmek mümkün değil. Ama bunun sorumlusu bizler değiliz. Bunun sorumlusu, çok emek az ücret mantığıyla tüm emekçileri çarkın her bir dişlisinde öğüten bu sistem.

Bunun karşısında kreşlerde çalışan öğretmenler olarak, hak ettiğimiz emeğin ve değerin verilmesi, daha insani çalışma koşullarının sağlanması için sesimizi duyurmak zorundayız. Önümüz 1 Mayıs, taleplerimizi birlikte duyurabilmek, birlikten gelen gücümüzü gösterebilmek için en önemli gün. Daha yaşanılabilir bir ülke, daha iyi bir ücret, daha iyi çalışma koşulları gibi taleplerimizi birlikte yükseltmek için bütün özel okul ve kreş öğretmenlerini 1 Mayıs’a çağırıyorum. Birleşince varız, birlikte güçlüyüz.

Fotoğraf: tonodiaz/Freepik

İlgili haberler
Özel sektörde çalışan öğretmen: Biz olmazsak o kur...

Özel okullarda çalışan öğretmenler ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere, mobbinge karşı 30 Ağus...

Kadın özel sektör öğretmenleri: Cinsiyet ayrımcılı...

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası çağrısıyla özel sektörde çalışan öğretmenler Ankara'da buluştu. B...

8 Mart'a giderken özel sektörde çalışan bir öğretm...

'Bizim özlük haklarımız ve zam talebimiz umurlarında değil ama bizden beklentileri hep aynıdır: hass...