Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Orhan Acar yaptığı video konferansı açık unutup "Kızların resimlerini de görüyoruz böylece ha, çaktırma" dedi ve ardından konferansın devam ettiğini anlayıp çirkince bir sırıtışla derin bir sessizliğe büründü.

Bugün mevkisinden kuvvet alarak, hiç yüzü kızarmadan bu söylemlerde bulunabilen bir insanın nasıl o koltuğa geldiğini sorgularsak onu o mevkiye atayanların çok da farklı olmadığını göreceğiz. Bunun en büyük kanıtı ise toplumsal cinsiyet kavramı ile ilgili "Toplumsal değerlerimiz ve kabullerimizle mütenasip değil" diyen YÖK başkanından tutun da buna benzer açıklamalarda bulunanların sırtını sıvazlayan ve bulabildiği her fırsatta cinsiyetçi söylemlerde bulunan iktidardır. Akademi tarafından cinsiyetçi söylemlere maruz bırakılan, tacize uğrayan bir sürü kadın seslerini çıkaramamakta, seslerini çıkardıklarında ise yaşananların üstü bir şekilde örtülmeye çalışılmaktadır. Orhan Acar'ın istifa edip hakkında soruşturma başlatılması ise bize bir kez daha yaşanan tacizlerin ve ayrımcılıkların toplum tarafından tepki gösterildiği ve kamuoyu baskısı oluşturulduğu takdirde yetkililer tarafından fark edildiğini göstermektedir. Üniversitelerde her geçen gün artan cinsiyetçi söylemler ve bu söylemlerde bulunan kişiler bize, eşitlikten ve bilimsellikten uzak eğitimin, büyük çoğunluğu bu kavramlara uzak olan insanlar tarafından verildiğini göstermektedir. Öğrencilerin bilimsel, özgür ve eşitlikçi eğitim taleplerinin ne kadar da yerinde olduğunu her geçen gün daha da fazla anlamaktayız. Bizler üniversitelerde özgürce ve ayrımcılığa maruz kalmadan bilimsel eğitim görmek istiyoruz. Bulunduğu mevkiden güç alarak ve bana bir şey olmaz düşüncesiyle hareket edip cinsiyetçi söylemlerde bulunan akademisyenlerin olmadığı üniversiteler talep ediyoruz.