Türk Tabipleri Birliği (TTB), Deprem Bültenlerinin 16’ncısını gerçekleştirdi. “8 Mart’a Giderken Deprem ve Kadın Sağlığı” konulu basın açıklamasında Kahramanmaraş’tan yayına katılan Dr. Filiz Ünal, kalabalık ve bir arada yaşayan kadınların güvenlik sorunlarının yaşanmaya devam ettiğini anlattı. Deprem alanında bulunan çalışan, çalışmayan ve sağlık emekçisi neredeyse tüm kadınların sorunlar yaşadığını ifade eden Ünal, çadır alanlarında yaşanan en büyük sorunlardan birinin de vatandaşların nerede sağlık hizmeti alacağını bilmediklerini gözlemlediklerini ifade etti.

 ‘ÇADIR ALANLARINDA KADINLAR GÜVEN PROBLEMİ YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR’

Açılış konuşmasını TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut’un yaptığı açıklamada ilk söz Kahramanmaraş’ta çalışma yürüten Dr. Filiz Ünal’a verildi. Sağlık Bakanlığının görevlendirmesiyle Maraş’a gittiklerini ifade eden Ünal, başlarda UMKE’nin çadırlarında sadece ya ilaç verildiğini ya da poliklinik hizmeti verildiğini belirterek söze başladı. Çadır alanlarında aşılama faaliyetlerine başladıkları, gebeleri de düzenli ziyaret ettiklerini ifade eden Ünal; “Gözlemlerimizden biri de vatandaşlar nerede sağlık hizmeti alacaklarını bilmiyorlar” dedi. Kentte bit salgının devam ettiğini, uyuz hastalığını ise Maraş’ta gerilediğini ifade eden Ünal, çadır alanlarında en büyük sorunu yaşayan bir diğer dezavantajlı grubun ise engelli hastalar olduğunu kaydetti. Kadınların çadır alanlarında problem yaşamaya devam ettiğini ifade eden Ünal, “Kadınlar hâlâ güven problemi yaşıyorlar. Bir arada ve kalabalık yaşamak zorunda kalıyorlar” dedi.

‘SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN BARINMA SORUNLARI GÜNÜBİRLİK ÇÖZÜME KAVUŞTURULUYOR’

Çadır alanlarında kondom dağıtımına da başlandığını ifade eden Ünal; “Kentte psikososyal destek çalışmaları da başladı” diye konuştu. Öte yandan çadır kentlerde madde bağımlılığına dair durumların da kendilerine ulaştığını ifade eden Ünal, konuya dair de psikiyatristler ile görüşmeler yapacaklarını belirtti. Kendi bulunduğu çadır alanında yemeğe dair sorun yaşamadıklarını ancak yakın çadır alanlarında görevli sağlık emekçilerinin hem barınma hem de yemeğe dair sorunlar yaşadığını ifade eden Ünal, “Barınmaya dair sorunların günübirlik çözüme kavuşturulduğunu görüyoruz. Halen burada karmasının devam ettiğini söyleyebiliriz” dedi.

‘SU YOK ve İNSANLAR SERALARDA BARINIYOR’

Ünal’ın ardından Adıyaman’dan yayına bağlanan Adıyaman Tabip Odası Başkanı Dr. İsmail Tosun, kentte ASM’lerin yer yer hizmete açıldığını ifade edip, birinci basamak sağlık hizmeti verilmeye başlandığını söyledi.

Hatay’dan yayına bağlanan TTB MK Üyesi Dr. Onur Naci Karahancı da SES, TTB, TPD, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile diş hekimleri le birlikte sağlık hizmeti vermeye devam ettiklerini duyurdu. Uyuz ve bit vakalarının kentte devam ettiğini duyuran Karahancı uyuzun kamuoyunda da tartışma yaratan suyun sıkıntısından kaynaklandığını ifade etti. Kullanım suyu sıkıntısı da yaşadıklarını ifade eden Karahancı, “Seralara yerleşen ve kalabalık gruplar halinde barınan aileler mevcut. Bu durum bit ve uyuzun bulaşması için riskli alanlar oluşturuyor” dedi. Karahancı ayrıca kentte çalışma yürüten uluslararası ekiplerin çalışmalarının bitirilmesinin istendiği bilgisinin de kendilerine ulaştığını ifade ederek; “Koruyucu sağlık çalışmaları kötü ilerletiliyor” dedi.

‘DOĞAL AFET EN ÇOK KADINLARI ETKİLİYOR’

TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu adına söz alan ve açıklama yapan Dr. Deniz Nalbantoğlu, “Bizim dünden bugüne cümle kurarken başlamış olduğumuz; kadını, doğayı ve insanı yok sayan erkek egemen, kapitalist sistemi ile çoklu krizlerin maalesef bir gerçeği ile karşı karşıyayız. Deprem nedeniyle kadınlar birçok sorunla karşı karşıya. Bu sefer ekonomik kriz, doğal afetin getirdiği sonuçlardan en çok da kadınların olumsuz etkilendiğini görüyoruz” dedi.

‘ÇADIR KENTLER KADINLAR DÜŞÜNÜLEREK KURGULANMIYOR’
“Kadınlar maalesef ailenin bakım yükünü veren kişiler olduklarından şimdi bu bakım yükünü daha kalabalık ailelerde daha dar alanlarda ve daha olumsuz koşullarda vermek zorunda kalıyorlar” diyen Nalbantoğlu; kadınların enfeksiyonlara daha açık durumda olduğunu ifade etti. Çok fazla iç çamaşırı değiştirmekle bunun önüne geçilebilir olduğunu sözlerine ekleyen Nalbantoğlu, çadır kentlerin kadınların düşünülerek kurgulanmadığını da sözlerine ekledi. Nalbantoğlu, bu 8 Mart’ı depremde yaşamını yitiren ve yeniden hayatta kalma mücadelesi veren kadınlara adadıkları da duyurdu ve “Yaşamı da kentleri de yeniden kuracak gücümüz var” dedi.
‘KADINLAR İŞE GİDEMİYOR ÇÜNKÜ ÇOCUKLARINI GÜVENLE BIRAKABİLECEKLERİ YERLERİ YOK’
Nalbantoğlu’nun ardından yeniden söz alan Dr. Filiz Ünal, çadır alanlarında doğum kontrol yöntemlerine ulaşılamadığı ve buna yönelik bir çalışma olmadığını ve ellerinde malzeme de bulunmadığını sözlerine ekledi. Kadınların istismara açık olduğunu vurgulayan Filiz Ünal, kimi çadır alanlarının etrafında güvenlik güçleri ile koruyucuların bulunduğunu ifade etti. Ünal ayrıca çalışan bir anne ile olan diyaloğunu anlattı ve “Kadınları bu durumda zorla işe çağırmışlar. Ancak kadınların çocukları güvenle bırakabilecekleri alanlar yok. Bezden bir çadır ve plastikten bir koruma kilidine bırakıp aileler işe gitmek zorunda bırakılıyorlar. Öte yandan aynı durum sağlık hizmeti alırken de yaşanıyor” diye konuştu.

Fotoğraf: DHA