Hükümetin kadro düzenlemesinin yarattığı mağduriyete her geçen gün yeni işçiler ekleniyor. Arşiv soruşturması gerekçe gösterilerek tazminatsız işten atılan yaklaşık 10 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi işçisi var. Hak İş’e bağlı Hizmet İş üyesi olan işçilerden 3’ü işten atılan Ege Üniversitesi işçileri ile birlikte direnişte. Sendikaları Hizmet İşin kendilerine sahip çıkmadığını söyleyen kadınlar “Hükümetin kadro düzenlemesine dair en başından endişelerimiz vardı, haklı çıktık. Biz işimizi geri istiyoruz. Bize haksızlık yapıldı” dedi.

İmzaladıkları sulh belgelerinden dolayı tazminatlarının da ödenmediğini dile getiren işçiler işten çıkarılmalarına gerekçe olarak herhangi bir açıklama yapılmadığını ve muhattap bulamadıklarını belirtti. Herhangi bir suç işlemediklerini ve işyerlerinde haklarında tutuanak dahi tutulmadığını kaydeden işçiler verilen kararı kabullenmeyeceklerini ve işlerini geri istediklerinin söyledi. İşçiler hükümete yeni düzenleme çağrısında da bulundu. İşçiler, üyesi oldukları Hak İş’e bağlı Hizmet İş Sendikasının yöneticileri de ‘Neredesiniz’ diye sordu?

5 yıllık hastane işçisi Gülizar Kurşun üzgün ve şaşkın olduklarını belirterek “Herkesin okuyan çocuğu var. Sağlıklı bireylerden bahsediyorlar beni işten çıkardıklarında ben nasıl sağlıklı birey yetiştirebileceğim. Bunun karşılığı mı bu mu? Ben işsiz kaldığımda çocuklarımı nasıl okutacağım. Benim şu ana kadar karakol yüzü görmüşlüğüm dahi yok. Benim sabıkam temiz çıkıyor. Neye dayanarak işten çıkarıyor. Hepimiz işini ekmeğini geri istiyor. Hukuki süreci sürdüreceğiz” dedi.

‘KADROYA DAİR KAYGILARIMIZ HAKLI ÇIKTI’

Kadro açıklandığında ilk olarak kaygı yarattığını dile getiren Kurşun şunları söyledi "Bu sonrasında mutluluğa dönüştü. Şartlarımız daha iyi olur diye sevindik ama zamanla haklı çıktık. Kadro insanları işsiz bırakacaktıysa hiç gerek yoktu. En azından çocuğumuza bir ekmek parası götürebiliyorum diye seviniyorduk. Vicdanları rahat mı? Ben her vardiya saati geldiğinde yüreğim sızlıyor, onların ki sızlamıyor mu? Suçumu söylesin, haklılar diyeceğim. Biz işimize geri döneceğimizi inanıyoruz. Düzenlemenin gözden geçirilmesini istiyoruz.

‘ALEVİ OLDUĞUM İÇİN ÇIKARILDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM’

8 yıllık işçi Zeynep Süren de sadece hak kazanamadıklarına dair açıklama yapıldığını ifade ederek “Ben hakkımı arayacağım. Benim herhangi bir gözaltım yok, işyerinde uyarı bile almışlığımız yok. Ben de çocuk okutuyorum. Üniversitede kızım var. Hükümetin kadro düzenlemesini ilk öğrendiğimiz andan itibaren işçilerin lehine olmayacağını biliyordum. Ben Alevi olduğum işten çıkaralacağımı bekliyordum ve bir çok işçi arkadaşımızı da bundan dolayı çıkardılar. Sadece 1 Mayıs’a gidiyordum. 1 Mayıs’a gitmek suçsa bütün toplum suçlu” dedi.

‘FİŞLENDİK Mİ, NASIL İŞ BULACAĞIZ?’

6 yıllık işçi Gülcan Özman da devlete kadro konusunda düzenleme yapma çağrısında bulunarak şunları söyledi “Zaten gariban bir kesimiz, gecekondu da oturuyorum. zor geçiniyorduk, şimdi artık ne yapacağım. Ben nereye gideceğim. Bundan dolayı hiç bir yerde iş de bulamayacağım. Ölelim mi biz? Hiç bir bilgim yok fişlendim mi ne yapacağız şimdi? Ben de çocuk okutuyorum. Bu atılan iftiranın çocuklarımı etkilemesinden endişeliyim. Bunun temizlenmesini istiyorum, işimi de geri istiyorum. Benim geçmişimde hiç bir sorun yok sicil kaydım tertemiz. Suç kabul etmiyorum Hukuki sürecin peşini bırakmayacağım. Üyesi olduğumuz Hak İş’e bağlı Hizmet İş de bu sorunumuzla ilgilenmedi. Sadece dilekçe örneği yolladı, dilekçeyi nereye vereceğimi bile söylemedi. Bizden aidat alan Hizmet İş bize neden sahip çıkmadı. Sendikacılarımız nerede?”