Bir okurumuzun sorusu:
“Merhabalar bir belediyede taşeron şirkette öğretmen olarak çalışıyorum. Şirkete geçiş sürecinde ön incelemeyi geçtim, sözlü sınavı geçtim, ismim başarılı listesinde, belediyenin internet sitesinde yayınlandı. 2 Nisan’da “İşçi kadronuz hayırlı olsun” diye mesaj geldi. Ama saat 17:00’de tarafıma “Güvenlik soruşturması ret oldu” diye söylendi ve işten çıkarıldım. Gerekçesi belirtilmedi. Adli sicil kaydım temiz. Geçmişte işlemiş olduğum veya ertelenmiş olan bir suçum bulunmamaktadır. Düşüncem odur ki bu durumun nedeni 2010 yılında Fatih Üniversitesi’nde okumuş olmamdır. Okula gidiş sebebim ise o yıllarda kapalı bir bayan olmam ve o yıllarda bu üniversiteye kapalı bayanların giriş yapabilmesidir. Başka hiçbir sebebi yok. Herhangi bir örgüte, vakıfa, derneğe, kuruluşa üye değilim. Herhangi bir devlet karşı eylemde bulunmadım. Bağlantım da söz konusu değil. İşten çıkarılmam haksızlıktır. Hakkımı tabii ki hukuki yollardan arayacağım ama mağduriyetimi sizlerle de paylaşmak istedim. Bir bayanın on yıl önce okumuş olduğu bir okulun isminden dolayı iş hayatının sonlandırılması adil bir davranış değildir. Nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda yardımcı olursanız sevinirim.”
Soruyu okurken sizin de boğazınız düğümlendi değil mi?
Bu sadece bir taşeron işçinin değil, bir işçi kadının hikâyesi…
Başörtüsü taktığı dönemde, başörtüsü ile eğitimine devam edebilmek için bir vakıf üniversitesine giden ancak ülkeyi yönetenler tarafından zamanında desteklenen ve teşvik edilen bu üniversite bugün “sakıncalı” sayıldığı için taşerondan belediye şirketine geçirilmeyen bir kadın işçinin hikâyesi…
Arşiv araştırması ya da güvenlik soruşturması sonuçlarını gören belediye yetkililerinin, sırf bu üniversitede okuduğu için şirkete geçirmediği, takdir yetkisini aleyhine kullandığı bir kadın işçinin hikâyesi…
Dünkü yanıtımızda bu konudaki hukuksuzlukları ve neler yapılabileceğini detayları ile ele almıştık:
Arşiv araştırması ya da güvenlik soruşturması nedeniyle kadroya geçirilmeyen taşeron işçiler ne yapabilir?
Bu örnekte görüldüğü üzere hukuksuzluğu bile aşan bir durum söz konusudur; süreç adeta bir cadı avına dönüşmüştür!
Okurumuz ve benzer durumda olan işçiler dünkü yanıtımızda yer alan dilekçe ile önce itiraz edebilir, itirazları reddedildiğinde bu kararın iptali için idari yargıda dava açabileceği gibi işten çıkarıldığı için (önce arabulucuya giderek) işe iade davası da açabilir.
İlgili haberler
Belediye şirketine geçen taşeron işçi ilave tediye...
Merkezi yönetimlerde kadroya geçen taşeron işçiler, ilave tediye alabilecek. Ancak belediye şirketle...
Kadroya geçişte güvenlik soruşturması yok, arşiv a...
Yasal kural çok açık. Taşeron işçiler için güvenlik soruşturması yok, arşiv araştırması var. Arşiv a...
Başvuru yapmamış taşeron işçi kadroya geçemez
Kadroya geçiş için olmazsa olmaz koşullardan biri 2-11 Ocak 2018 tarihleri arasında başvuru yapmış o...
Bakanlık joker işçiler için düzenleme yapmalı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının joker işçiler ile ilgili bazı kurumlara gönderdiği görüş sor...
Taşeron sulh sözleşmesi anayasaya aykırıdır!
Taşeron işçilere imzalatılan sulh sözleşmesi, ödenmeyen ücretler için dava açılamayacağını söylüyor....
Eski hükümlü taşeron işçiler için yeni düzenleme ş...
Bazı suçlardan hüküm giydiği için kadroya geçirilmeyen taşeron işçiler ile ilgili Bakanın açıklaması...
‘Bir insanın ekmeği ile oynamak bu kadar kolay mı?...
Kadro müjdesi işçiler için kabusa döndü. Ege Üniversitesinde işinden olan kadınlar, ‘Ne gerekiyorsa...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.