Seçim bitti, talepler için yan yana gelme zamanı: ‘Görükle’de aşevi için harekete geçiyoruz’
Haklarımız için, yaşadığımız kenti mahalleleri birlikte yönetmek ve sorunlarımıza çözüm bulmak için Görükle’de seçim döneminde en çok tartıştığımız aşevi kampanyamızı başlatıyoruz.

Yerel seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar halkın AKP’ye ve yerel yönetimlere büyük bir ders verdiğini gösterdi. Fakat sonucun ayak sesleri seçim sürecinde Türkiye’nin çeşitli kentlerinde ve mahallelerinde duyuluyordu. Bu yerlerden biri de Bursa’nın Görükle Mahallesi. Görükle, içinde 4 mahalle barındıran ve 32 bin nüfusu olan, Uludağ Üniversitesi’nin yerleşkesi ve ağırlıklı öğrenci, mezun ve işçi gençlerin yaşadığı bir mahalle. Son dönemde şehir hastanesinin mahalle yakınına inşa edilmesi sonucu memurların ve ailelerin de sayısının arttığını gözlemliyoruz.

GÖRÜKLEDE HERKES İÇİN DAYATILAN ESNEK ÇALIŞMA

Görükle, gençlerin ağırlıklı yaşadığı bir yer olarak tarif etsek de şehrin en batısında birçok sosyal ve kültürel faaliyete uzak kalmış bir mahalle. Gençlerin kültür sanat alanlarında kendilerini besleyebilecek alanlarının hiç olmaması, semtin güvensiz bir semt olması ve ışıklandırma gibi önlemlerin bile alınmaması gibi can alıcı sorunlarımız mevcut. 70 bin öğrencisi olan Uludağ Üniversitesi yerleşkesi olan Görükle’de öğrencilerin ucuz ve nitelikli beslenmeye, barınmaya ulaşmaları neredeyse olanaksız. Böylece gittikçe sıkıştığımız ve alanlarımızın daraldığı, üretkenlikten uzak kafe barlara hapsolmuş bir gençlik profili çıkıyor karşımıza.

Seçim sürecinde işte bu sebeplerden alternatifimizin olduğuna ikna olup bu alternatifi ancak bizim öznesi olduğumuz ve yan yana gelip birlikte hareket ettiğimiz bir dayanışmayla oluşturabileceğimize karar verdik. Yaşadığımız mahalleyi de kenti de değiştirebileceğimize olan inancımızla, “Sorunlarımızı birlikte çözecek, birlikte yöneteceğiz” diyerek yola çıktık.

Hep birlikte koyduğumuz bu muhtar adaylığı sürecinde çokça kesimle bir araya geldik. Çalışan aileler, KYK yurdunda kalan öğrenciler, kadınlar, esnaflar, kuryeler gibi birçok insanla yüz yüze gelip, sorunlarımızı konuşup, çözümlerimize dair sohbetler ettik.

Görükle’de özellikle gençlerin ağırlık kafe ve restoranda kurye veya garson olarak çalıştığını biliyoruz. Uzun yıllardır iktidar eliyle özelleştirme ve esnek çalışma uygulamaları, büyüyen hizmet sektörünün ihtiyaç duyduğu esnek çalışma koşullarına zemin hazırlanması, eğitimli ve düşük ücretlerle çalışmaya mecbur kalan bir gençlik çıkarıyor karşımıza. Çalıştığı yerlerde tacize uğrayan kadınlar, sigortasız çalışan öğrenciler, güvensiz çalışma koşullarına mecbur bırakılan kuryeler….

DİPLOMALILAR ÇARESİZ

Kafelerde çalışan öğrenci gençlerin de çalışma koşulları oldukça zor ve sıkıntılı. Geç saatlere kadar mesaili çalışan ve düşük ücretler alan öğrencilerin veya mezun gençlerin çoğunun sigortası yok ve iş yükleri ağır. Neredeyse üç kişinin yapacağı işi tek başına mutfakta veya servis kısmında yapan gençlerin kendilerine ayıracak herhangi bir zamanı da yok.

Seçim sürecinde gençlere, “Yerel yönetimlerden ne bekliyorsunuz?” diye sorduğumuzda, aşevi ve ücretsiz yurtlar olursa en azından haftanın beş günü değil iki veya üç günü çalışıp, kendilerine zaman ayırabileceklerini söylüyorlardı.

Ev ve yurt kiralarının 10 bin civarı olduğu, dolmuş fiyatının 12 lira olduğu, dışarda yenecek bir yemeğin minimum 150 lira olduğu koşullarda bir yanda 2 bin lira KYK ücreti alıp, yaşamını devam ettiremeyen ve çalışmak zorunda olan öğrenciler varken diğer yanda da asgari ücretle kafelerde çalışan mezun gençler var. Bu süreçte, “Kendimi geliştiremiyorum çünkü ne param var ne zamanım var. Okula gidiyorum, okuldan çıkıp işe gidiyorum” diyenlerle çok karşılaştık.

YÜK YİNE KADINLARIN OMZUNDA

Elbette öğrenci ve gençlerin yanı sıra Görükle’de çok fazla aile de var. Kadınlarla konuştuğumuzda çoğu en büyük sorununun çocuklar için ücretsiz kreş olmaması olduğunu dile getirdiler. Kimi çalıştığı için çocuğunu annesine babasına bırakırken kimi de çok yüksek ücretlerle kreşlere vermek zorunda kalıyor. Kadınların çoğunu evdeki yüklerini (çocuk bakımı yaşlı bakımı ev işleri) de yapabilmek için restoran ve kafelerde mutfakta çalışırken görüyoruz. Bir kısmı çocuklarının okul saatlerine göre çalışırken bir kısmı da çocuklarını yakınlarına emanet edip fazla mesailerle çalışmak durumunda kalıyor. Üstelik çoğunun yine sigortası yok.

Seçim sürecinde ev ziyaretlerinde denk geldiğimiz birçok çalışan kadın oldu. Bu kadınlardan birinin kolunun kırık olduğunu görmüştük “Düştüm izindeyim” dedi. Biraz konuşunca çalıştığı yerde sigortasız çalıştığını ve iş saati sırasında kaza geçirdiğini ve kolunun kırıldığını anlattı.

‘AŞEVİ KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ’

Bütün bu sorunlar ve bu koşullarla birlikte gençler, kadınlar, işçi ve emekçilerle yan yana gelip muhtarlığa adaylığımızı koymuştuk. O zaman yerel yönetimlerde söz sahibi olma, taleplerimizi dile getirme ve bunun ötesinde harekete geçmek için Görüklenin genci, esnafı, yaşlısı, kadını, yaşadığı yeri değiştirmek isteyen herkes bu sürecin bir parçası oldu.

Bu süreç, sandık sonucunun ötesinde bizlere yan yana gelince oluşturduğumuz gücü ve kazanımları gösterdi. O yüzden bu seçimler Görükleliler için bir kayıp değil bir kazanımdı. Şimdi ise gençlerin ve kadınların en can alıcı talebi olan ücretsiz nitelikli beslenme için daha fazla insanla yüz yüze gelip bu talebi büyütmek için bir imza kampanyası başlatıyoruz. Görükle Kültür Sanat Platformunun başlattığı bu imza kampanyası bir grup gencin başlattığı bir kampanyadan öte, yaşadığı sorunlarla mücadele edenlerin ve “yerel yönetimlerde biz de varız” diyen Görükle halkının kampanyasıdır.

“Haklarımız için, yaşadığımız kenti mahalleleri birlikte yönetmek ve sorunlarımıza çözüm bulmak için Görükle’de aş evi kampanyamıza bir imzada sen ver” diyerek çıktığımız bu yolda herkesi bu dayanışmaya çağırıyoruz.

Haklarımız için, yaşadığımız kenti mahalleleri birlikte yönetmek ve sorunlarımıza çözüm bulmak için Görükle’de seçim döneminde en çok tartıştığımız aşevi kampanyamızı başlatıyoruz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül