Kadınlar sordu, Aile Bakanlığı geçiştirdi
Aile Bakanına teslim edilen, EMEP Milletvekili Sevda Karaca'nın Mor Çatı, Kadının İnsan Hakları Derneği, EŞİK ve Ekmek ve Gül ile hazırladığı sorulara yanıt veren Bakanlık, soruları geçiştirdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kadın örgütlerinin sorularına “yanıt vermeyerek” yanıt verdi. Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadının İnsan Hakları Derneği ve Ekmek ve Gül’le birlikte hazırladıkları yazılı görüş ve soruları 11 Haziran’da Mecliste Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda (KEFEK) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a iletmişti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sorulara verdiği kaçamak yanıtlar ve sorumluluğu diğer Bakanlıklara atması dikkat çekti.

AİLE BAKANLIĞI TOPU TACA ATIYOR

25 Kasım 2023’te kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda Bakanlıklar arasında bir koordinasyon kurulması için yürütme sorumluluğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında olan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuştu. Ancak kadın örgütlerinin sorularına bu koordinasyonu kurma sorumluluğu olan Aile Bakanlığı, sorumluluğu üzerinden atarak yanıt verdi. 2020-2024 yılları arasında kadına yönelik şiddet kapsamında öldürülen, şüpheli şekilde ölü bulunan ve yaralanan kadınların sayısına; 2020-2024 yılları arasında 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma tedbiri alan kadınların sayısına; bu kadınlardan kaç tanesinin koruma kararına rağmen öldürüldüğüne dair sorulara yanıt verilmedi. Bakanlık, bu soruları İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı ile Adalet Bakanlığının cevaplamasının uygun olacağını belirtmekle yetindi.

Kadın cinayeti davalarını avukatlarıyla hukuki olarak takip eden Aile Bakanlığı, “2020-2024 yılları arasında yargılaması yapılan kadın cinayetleri davalarının kaçında faile verilen cezalara haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulanmıştır?” sorusuna ise “Adalet Bakanlığı tarafından cevaplanmasının uygun olur” yanıtını verdi.

Aile Bakanlığına bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün hazırladığı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2024 yılı Faaliyet Planında “Kadın Destek Uygulaması’nın (KADES) bilinilirliği ve kullanımının artırılmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir” maddesi yer almasına rağmen Bakanlık, 2020-2024 yılları arasında KADES uygulamasını kullanarak yardım isteyen kadın sayısına dair de bir bilgi vermedi; topu İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığına attı.

Kadın örgütleriyle hazırlanan raporda bir konuşmasında Bakan Özdemir Göktaş’ın 6284 sayılı Kanun’u örnek göstererek kadına yönelik şiddetle mücadeleyi güçlü yasal bir zeminde yürüttüklerini ifade ettiği, şiddetle mücadele konusunda elektronik kelepçe uygulamasıyla riskli vakaları takip ettiklerini ve KADES ile çağrılara hızla cevap verdiklerini söylediği hatırlatılmıştı. Ancak devletin, 6284 sayılı Kanun’u uygulamayarak kadınları şiddete karşı korumadığı örneklere raporda yer verilmişti. Bu örneklere dair bir yorum yapmayan Bakanlık, 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararı almış kadınlardan sorumlu kolluk görevlilerinden kaçı hakkında görevini ihmal ettiği gerekçesiyle adli ya da idari soruşturma başlatıldığı sorusunu da İçişleri Bakanlığına yönlendirdi.

SIĞINMAEVİ YAPILACAK MI?

Kamu Tasarruf Genelgesiyle herhangi kamu kurumlarının yeni bina inşa etmesi, kiralaması ve satın almasının engellendiğine dikkat çekilen raporda sığınmaevi yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruda Bakanlık, “2024 yılında Türkiye genelinde Bakanlığımıza bağlı 112 kadın Konukevi 2 bin 805 kapasite ile hizmet vermektedir. Daha etkin ve verimli hizmet sunma amacıyla illerde bulunan kadın konukevlerinin yoğunlukları dikkate alınarak ve sunulan hizmetlerin niteliğini artırabilmek amacıyla ihtiyaç duyulması halinde kadın konukevi sayısının artırılması yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Hali hazırda yapılması planlanan kadın konukevleri 2024 Yatırım Programına dahil edilmiştir” dedi. Ancak Aile Bakanlığına bağlı sığınmaevi sayısı 6 yılda sadece 2 tane arttı. 2018 yılında 110 olan sığınmaevi sayısı 2024 yılı itibariyle yalnızca 112.

2020-2024 yılları arasında, yer bulunmadığı gerekçesiyle sığınma evine yerleştirilmeyen kadın sayısına ilişkin soruya yanıt veren Bakanlık, “Kadın konukevleri yüzde 70 doluluk oranında hizmet vermektedir.” diyerek kadın konukevlerine yerleştirilemeyen kadın bulunmadığını söyledi.

NAFAKA SORUSU YANITSIZ

Bakanı Göktaş’ın bakan olarak yaptığı ilk açıklamanın gündeminin nafaka olduğu da yazılı raporda hatırlatılmıştı. Bakan Göktaş, “Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım...Süresiz nafaka gibi bir durum adil bir durum değil. O yüzden Adalet Bakanımız ile görüştüğümüzde bu nafaka konusunu, 6284 konusunu ve bizim bakanlığımızı ilgilendiren boyutlarını ele aldık” demişti. Ancak Bakan, 2024 senesinde mahkemelerin hükmettiği yoksulluk ve iştirak nafaka miktarları ortalama kaç lira olduğu; “nafaka mağduru” olduğu ifade edilen erkek sayısının kaç olduğu sorularına ise “Adalet Bakanlığı tarafından cevaplanmasının uygun olacağı” yanıtını verdi.

Aile Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na kadın örgütlerinin, baroların karşı çıktığı aile arabuluculuğu sıkıştırılmış, Bakanlığın 81 ilde yaptığı aile çalıştaylarında aile arabuluculuğu tartıştırılmışken arabuluculuğa ilişkin sorulara da yanıt gelmedi.

Bakan Göktaş’ın nafakaya ilişkin değişikliği işaret ettiği, Adalet Bakanı’nın Medeni Kanun’da toplu düzenleme dediği, Aileyi Koruma Eylem Planında “aile odaklı yeni hukuki düzenlemeler” olarak açıklanan değişikliklerin planlandığı sürece ilişkin sorulara ise Bakanlık, “Medeni Kanun’da yapılması öngörülen değişiklikler Adalet Bakanlığının görev ve sorumluluk alanına girmektedir” demekle yetindi.

KENDİ EĞİTİMİNE DAİR DE BİLGİ VERMEDİ

Bakanlığın, Aile ve Gençlik Fonundan kredi alabilmek için şart koştuğu evlilik öncesi eğitimde kürtaja ilişkin yasal düzenleme hakkında yanlış bilgilendirme yapıldığına dikkat çekilmişti. Bakanlığın neden kürtaj konusunda mevzuata aykırı bilgilendirme yaptığı sorusunda ise top Sağlık Bakanlığına atıldı.

KADININ GÜÇLENMESİ 12. KALKINMA PLANI İLE OLACAKMIŞ!

Kadınların kendi hayatları üzerinde güç ve kontrol sahibi olmalarını sağlayacak politikaların inşa edilmesi nasıl mümkün olacağına dair soruya ise Bakanlık, içerisinde kadın emeğini ucuzlaştırıp güvencesizleştiren, emeklilik hakkını gasbetmeyi ve mikrokredilerle kadınları borçlandırmayı hedefleyen 12. Kalkınma Planını işaret etti: “Ailede merkezi role sahip kadınların hak ettiği üstün kıymeti görmesi ve kalkınmamıza ivme kazandırılması için kadınların başta eğitim ve istihdam olmak üzere hayatın tüm alanlarındaki fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmalarının ve her tür şiddet ve ayrımcılıktan uzak şekilde yaşamalarının sağlanması, her alanda ve düzeyde temsil ve katılımın artırılması’ temel amaç olarak belirlenmiştir. 12. Kalkınma Planı’nda kadının kalkınmadaki rolünün artırılması için güçlenmeleri ve her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunmalarına yönelik birçok tedbir ve hedefe yer verilmiştir.”

Bakanlığın bu çerçevede kadınların her alanda aktif rol almalarını, çeşitli fırsat ve imkanlardan yararlanmalarını sağlayacak çalışmalar yürüttüğünü ve kadının ekonomik ve sosyal statüsünün güçlendiğini iddia eden Bakanlık TÜİK iş gücü verileri yalanladı. TÜİK Haziran verilerine bakıldığında kadın istihdamının azalmakta olduğu görüldü.

NEDEN ANNE?

Aile Bakanlığının çalışmalarında ve 12. Kalkınma Planı’nda kadınların sadece ailenin merkezinde duran ve gelecek nesilleri yetiştirme sorumluluğu taşıyan “anne” olarak ele alındığına dikkat çekilen raporda, bunun sebebine ilişkin sorulan soruya Bakanlık şu yanıtı verdi:

“Aile, toplumun temeli olup gelecek nesilleri yetiştirme görevi, asli olarak aileye aittir. Aileyi oluşturma, aileyi ayakta tutma ve gelecek nesilleri yetiştirme görevi erkekler ve kadınların temel sorumlulukları arasında yer almaktadır. Bakanlığımızca, sosyal hizmetler ve sosyal politikaların oluşturulmasında aileyi oluşturan erkek, kadın ve çocuklar bir bütün olarak ele alınmakta, birbirini destekleyici ve tamamlayıcı hizmetler hayata geçirilmektedir.”

BÜTÇEDE YANILTMA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi 2022 yılında merkezi bütçenin yüzde 3.77’sini oluştururken 2023 yılında merkezi bütçenin yüzde 3.35’ini oluşturmuştu. 2024 yılında ise Bakanlık için merkezi bütçeden öngörülen oranın bütçenin yüzde 3.01’ini oluşturduğu raporda belirtilirken Bakanlık bütçesinde öncelik kadınların güçlendirilmesine değil, ailenin güçlendirilmesine verildiği de ifade edilmişti. 2024 yılında Bakanlık bütçesinde kadının güçlendirilmesine ayrılan pay, toplam bakanlık bütçesinin sadece binde 8.67’si ile sınırlı tutulduğuna dikkat çekilmişti. “Kadınlara ayrılan binde 8 payla kadın sorunlarının çözülmesi mümkün müdür?” sorusuna ise Bakanlık, “Bu programa merkezi yönetim bütçesinden ayrılan toplam tutar 3 milyar 817 milyon TL olup, Bakanlığımıza bu programdan ayrılan pay ise yüzde 75,99’dur” yanıtı verdi.

Buna ek olarak Bakanlık, 2023’ten 2024’e gelindiğinde sosyal yardımlarda yaptıkları artışlardan bahsetti. Bakanlık, “Sosyal yardım faydalanıcılarının yaklaşık olarak %53’ünü; düzenli yardım faydalanıcılarının %65’ini, süreli yardım faydalanıcılarının ise %52’sini kadınlar oluşturmaktadır. Ayrıca; geçtiğimiz yıl kadınlara yönelik programlarımızdan; Şartlı Sağlık Yardımı, Şartlı Gebelik Yardımı, Şartlı Doğum Yardımı ve Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Yardım Programı çerçevesinde ödenen miktarlar da artırılmıştır” ifadelerine yer verdi.

KADINLAR SOSYAL YARDIMA MAHKUM EDİLDİ

Sosyal yardımla geçinen aile sayısına, verilen yardımlara ilişkin bilgi veren Bakanlık, 2023 yılında ülke genelinde yapılan düzenli yardım programlarından yılda en az bir kez 4,4 milyon hanenin faydalandığını söyledi. Evde Bakım Yardımı ile engellisine bakım veren 533 bin 402 kişiden 488 bin 252’inin kadın, 45 bin 150’sinin erkek olduğu bilgisini verdi.

BAKANLIK DEPREM BÖLGESİNDE NE YAPTI?

Bakanlığın vizyon belgesinde “aileleri depreme dirençli hale getirme” amacıyla ailelere sadece bilinçlendirme eğitimleri hedefi koymasına dikkat çekilen raporda “Deprem bölgesinde şiddet ve yoksullukla karşı karşıya kalan kadınların sorunlarının çözümü için eğitim vermek dışında bir planınız bulunmakta mıdır?” sorusu sorulmuştu. Bakanlık buna yanıt olarak, öncelikle kadın girişimcilere ve kadın kooperatiflerine ilişkin destek çalışmalarını örnek verdi. Depremden etkilenen illerdeki ŞÖNİM’lerin ihtiyaçlarının tespit edildiği ve gerekli desteklerin sunulduğunu iddia eden Bakanlık, “Elektronik Kelepçe uygulaması gerçekleştirilen veya hakkında gizlilik kararı bulunan vakalar gibi yüksek riskli vakalar özel olarak Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı ile iş birliği içinde takip edilmiştir” dedi.

Afet ve acil durumlar sonrasında erken yaşta ve zorla evlilik olgusunun artış gösterebileceği riskine dair tedbirler kapsamında Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele İl Eylem Planları olan illerde afet özelinde koruyucu önleyici faaliyetlere yer verilmesi, Eylem Planı olmayan illerin ise erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele konusunda eylem planı hazırlanması çalışmaları yürütüldüğü belirtildi.

ŞİDDET ARAŞTIRASI 2025’TE

Türkiye'de kadına yönelik aile içi şiddete ilişkin araştırmanın 3’üncüsünün ne zaman tamamlanacağı sorusuna ilişkin Bakanlık 2025 yılını işaret etti, “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı kapsamında proje çağrısı yayımlanarak başvurular alınmıştır” dedi.

Fotoğraf: TBMM

İlgili haberler
Aile Bakanı KEFEK'te | EMEP, TİP ve DEM vekilleri...

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu toplantısına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan'ı katıldı; Bakan'a...

Mor Çatı göçmen kadınları gündeme getirdi, EMEP'li...

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı göçmen ve mülteci kadınların yaşadıklarına ilişkin rapor yayımlarken,...

Aile Bakanı konuştu | Tek vaka fazlaysa 40 vakaya...

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Veri ve İstatistik Komitesi toplantısında konuşan Bakan Göktaş kadı...