GÜNÜN DİKKATİ: Mülteci kadınlar haklarını biliyor mu, kullanabiliyor mu?
Mültecilerin hak bilinci yeterli değil; örneğin mülteci kadınlar, erkeklerle aynı haklara sahip olduğunun bilincinde değil. Ama olanak olduğunda kadınlar haklarını öğrenme konusuna daha ilgili.

Türkiye’de yaşayan mülteciler haklarını biliyor mu, kullanabiliyor mu, haksızlığa uğradığında ne yapıyor? Bu sorularını yanıtını, Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi Başkanı Onur Gelbal ve Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Tutku Kurt Bayyurt ile konuştuk. Gelbal, Türkiye’de kötü giden her şeyi mültecilere yıkma gibi bir algı oluştuğuna ve artan yabancı düşmanlığına dikkat çekerken Avukat Bayyurt ise mültecilerin ucuz işgücü olarak güvencesiz çalıştıklarını vurguladı: “Hepsi sınır dışı edilme korkusu içerisinde kaçak çalıştığını söyleyemiyor, işverenlerini şikayet edemiyorlar. Bu nedenle ikisinin arasında bir seçim yapmaları gerekiyor.”

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük mülteci oranına ulaşıldığı günümüzde, savaşlar, yoksulluk ve şiddet bu göçün nedenlerin başında geliyor. Özellikle Suriye’de 2011 yılında başlayan savaş sonrasında milyonlarca Suriyeli komşu ülkelere göç etmek zorunda kalırken, Türkiye’de çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu mültecilerin sayısı 4 milyona dayandı. Ancak ne yazık ki mülteciler en temel insan haklarına ulaşma konusunda bile zorlanıyor.


HAK BİLİNCİ YETERLİ DEĞİL
Onur Gelbal, Türkiye’de Suriyelilerin “geçici koruma” denilen bir statü altında olduklarını belirterek, “Geçici koruma ülkelerindeki iç karışıklık ya da savaş sebebiyle ülkemize toplu halde gelen kişiler için düzenlenmiş bir statü. Kanun kayıt olduktan sonra geçici koruma altındaki kişilere bir takım haklar veriyor. En başta Türkiye’de bulunma hakkı, belli koşullarda çalışma hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı gibi” dedi. Suriyelilerin ilk geldikleri durumdan daha iyi konumda olduklarını ama yaşam koşullarının halen istenilen düzeyde olmadığını belirten Gelbal, “Yaşadıkları birçok sorunun hak aranacak bir durum olduğunun farkında olmayabiliyorlar” dedi. Hakları konusunda ilk engeli “farkındalıklarının olmayışı” olarak değerlendiren Gelbal, “Örneğin; kadınlar erkeklerle aynı haklara sahip olduğunun bilincinde değil. Şiddeti, cinsel şiddeti normalleştirme eğilimi olabiliyor. Bu konuda farkındalık yaratmak gerekiyor” dedi. Mültecilerin hakkını aramak için nereye gideceğini bilmediğini söyleyen Gelbal, bu konuda devletin bir seferberlik başlatması gerektiğinin altını çizdi.

SURİYELİLER HAKKINDA BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR
Özellikle Suriyeli göçmenler hakkında çok fazla yanlış bilgi olduğuna dikkat çeken Gelbal, “Örneğin; üniversiteye sınavsız girmiyorlar. Bir İngiliz ya da bir Suriyeli yabancı öğrenci sınavına girip kazanırsa ücretsiz olarak üniversite okuyabilir ama Suriyeli ya da mültecilere topyekün bir sınavsız giriş hakkı tanınmış değil. Hazineden ya da maliyeden para aktarılmıyor. Dağıtılan para AB ya da uluslararası kaynaklardan gelen bir para. Duyduğumuz 400-500 civarında, bunun dışında yiyecek yardımı da yapılıyor ama o da bizim vergilerimizle değil. Öyle refah içinde yaşatacak bir para almıyorlar” dedi.

‘YABANCI DÜŞMANLIĞINDAN ARINMALIYIZ’
Türkiye’de kötü giden her şeyi özellikle Suriyeliler olmak üzere mültecilere yıkma gibi bir algı olduğunu kaydeden Gelbal, yabancı düşmanlığının baş gösterdiğine dikkat çekti. Gelbal, “Onlar yararlanıyor biz para veriyoruz demek yerine herkes için ücretsiz eğitim, sağlık talebinin yükseltilmesi gerekir. Onlardan para alınınca bizim elimize ne geçecek anlamıyorum” diye konuştu.

Mültecilerin kendi haklarını bilmesi ve haklarını kullanmalarına konusunda yardımcı olunması gerektiğini vurgulayan Gelbal, adalete erişim ve dil bariyerinin aşılması gerektiğini söyledi. Gelbal, “Bu kişilerin ülkemize sığındığı gerçeğini kabul edip yabancı düşmanlığından arınmamız lazım. Bir insanın sırf yabancı olmasından ve yabancı olduğu için burada bulunmasından rahatsızsanız herhangi sizi rahatsız eden başka bir fiili yoksa bunun Türkçesi yabancı düşmanlığıdır” dedi.

‘ÇOK BÜYÜK BİR HUKUKSUZLUK VE EŞİTSİZLİK YAŞIYORLAR’
Tutku Kurt Bayyurt, mültecilerin hakları konusunda bilgisiz olduklarını ama aynı zamanda haklarını da öğrenmek istediklerini ifade etti. Bayyurt, “Bu konuda da çeşitli kitle örgütleriyle bir araya gelip hakları konusunda yardımcı olmak adına eğitimler düzenledik. Kadınlar özelinde söyleyecek olursak kadınlar haklarını öğrenme konusuna daha ilgililer. Ailenin bir noktaya gelebilmesi için kadının eğitilmesinin çok daha işe yarar olduğunu düşünüyorum” dedi.

Mültecilerin özellikle çalışma izinleri olmadan çalışmak durumunda kaldıklarını noktada ise işverenler tarafından ucuz iş gücü olarak güvenceleri olmadan çalıştırıldıklarına dikkat çeken Bayyurt, “Suriyelilerin çalışma izinleri olmadan yasal olarak çalışmaları mümkün değil. Bu açıdan çok büyük bir hukuksuzluk ve eşitsizlik yaşıyorlar. Çalışma izni almak da çok kolay değil onun şartlarını da taşımaları gerekiyor” diye konuştu. Daha önce Ankara Siteler’de çıkan yangında Suriyelilerin hayatını kaybettiğini hatırlatan Bayyurt, onların ailelerine hukuki bilgilendirme yaptıklarını belirterek, “Hepsi sınır dışı edilme korkusu içerisinde kaçak çalıştığını söyleyemiyor, işverenlerini şikayet dahi edemiyorlar. Bu nedenle ikisinin arasında bir seçim yapmaları gerekiyor. Genel olarak da gözlemlediğimiz kadarıyla ne yazık ki işverenlerini şikayet etmeme yoluna başvuruyorlar”diye konuştu.

‘BASKI NEDENİYLE ŞİKAYET EDEMİYORLAR’
Baskıdan dolayı şikayette bulunan sayısının çok az olduğunu ifade eden Bayyurt, özellikle bu durumun çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarında yaşandığına değindi. Bayyurt, “Baroya başvurmaları durumunda biz her türlü hukuki yardımı sağlıyoruz. Ancak hastaneye gittiklerinde bir kontrol anında doktorların özellikle kız çocuklarında bunu fark etmesi durumunda zaten durum polise intikal ettiriliyor. CMK’den mutlak bir avukat talep ediliyor. O noktada yine avukat desteği sağlamak durumdayız. Fakat genellikle çocuklar kendi ailelerin de çekindikleri için bu evliklerin kendi istekleri doğrultusunda olduklarını beyan ediyorlar. Ancak 15 yaşın altında olduklarında zaten otomatikman bizim yasalarımız gereğince bir cezai soruşturma başlatılıyor” dedi.

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Mülteciler ve hak odaklı habercilik

Suriye'den Türkiye’ye yapılan kitlesel göç ve bununla ilgili olayların yerel medya perspektifinden n...

Mülteci kadınlar anlatıyor: Evde koca baskısı, sok...

İzmir’de yaşayan Suriyeli kadınlar anlatıyor: ‘Hastanede doktorun odasına bile giremiyoruz, evde koc...