Adana’da kadınlar Medeni Kanun ile güvenceye alınmış hakları ortadan kaldırmaya yönelik girişimlere tepki gösterdi.

Adana Kadın Platformunun çağrısı ile Adana Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelen kadınlar 100 yıllık kazanılmış haklarına göz dikilmesine izin vermeyeceklerini söylediler. Basın açıklamasını okuyan Sevil Aracı, “. Kolayca değişsin, sil baştan yazılsın denilen, manipülasyon üzerine manipülasyon yapılan konular, tüm çocukların ve kadınların hayatıdır. Tüm kadınların beşikten mezara haklarının garantisi Medeni Yasa’ya dokunulmasına izin vermeyelim” dedi.

“BOŞANMADA ARA BULUCULUK GETİRMEK İSTİYORLAR”

Medeni yasayı hedefe koyan iktidarın Medeni Yasa’nın kazanımlarını parça parça tartışmaya açtığını ifade eden Aracı, ilk aşamada boşanan kadınların yoksulluk nafakasının sınırlandırılması, yeni şiddetler doğuracak aile arabuluculuğunun getirilmesi, evli kadınlara eşlerinin soyadını kullanmalarının dayatılması gibi konularda değişikliğin gündemde olduğunu ifade etti.

Aracı, ardından hedeflenenlerin de Diyanet başta olmak üzere iktidardakilerin dillendirdiği  “Ailenin reisi erkektir” düzenlemesinin geri gelmesi, evlilik süresince edinilen malların boşanma ya da ölüm durumunda eşit paylaşılmasına son verilmesi, evlilik yaşının   düşürülmesi olduğunun çok açık olduğunu söyledi.

“MEDENİ YASA TÜM ÇOCUK VE KADINLARIN HAYATIDIR”

İstenen değişikliklerin sınırının daha geniş olduğunu ifade eden Aracı, şunları söyledi, “Diyanet’in fetvalarına göre, evlatlıkla evlenme yasağının kalkması, kadının çalışmasının eşinin iznine tabi olması gibi konular da sırada bekliyor. Toplumsal hayatın Anayasası niteliğindeki Medeni Yasa’nın hiçbir maddesi torba yasa içinde değiştirilemez. Kolayca değişsin, sil baştan yazılsın denilen, manipülasyon üzerine manipülasyon yapılan konular, tüm çocukların ve kadınların hayatıdır” dedi.

7 Şubat 1926 tarihinde Medeni Yasa’nın kabul edilmesi özellikle kadınlar açısından devasa bir adım olduğunu dile getiren Aracı, “Bu yasayla kadınların eşit yurttaşlık hakkı tesis edildi, her kesimden yurttaşların kanun önünde eşitliği sağlandı. Medeni Yasa öncesinde kadınlar nüfus sayımında sayılmıyordu, şahitlikleri geçerli değildi. Evlendirildiği erkek canı istediğinde ‘boş ol’ derse kadın kendini kapı önünde buluyordu. Erkeğin 4 kadınla evlenmesi serbestti. Şimdi bu zamana geri dönmemizi istiyorlar” dedi.

“MEDENİ YASAYA DOKUNULMASINA İZİN VERMEYELİM”

Aracı’nın paylaştığı bilgilere göre yakın zamanda Medeni Yasa’da yapılacağı söylenen değişiklikler şu sonuçlara yok açabilecek;
-    Boşanma davaları hızlanacak” bahanesi ile erkeklerin boşanması kolaylaştırılacak.
-    Kadının evlilikten kaynaklanan tazminat, nafaka, evlilikte edinilmiş malların paylaşımı gibi ekonomik haklarını alması ise geciktirilecek ve bu haklar tırpanlanacak.
-    Boşanma sürecinde kadın ve çocukların mağdur olmamasını sağlayan tedbir nafakası otomatikman iptal olacak.
-    Ailenin korunması adı altında getirmek istedikleri aile arabuluculuğu sistemiyle; kadınların boşanması zorlaştırılacak, kadınlar yeni şiddet riskleri ile karşı karşıya kalacak.
-    “Yoksulluk nafakası nedeniyle erkekler mağdur” söylencesine dayanarak, kadına ödenen yoksulluk nafakası 2-3 yıl gibi sürelerle sınırlandırılacak.
-    İktidar, nafaka fonu düzenlemesi ile kadınları oyalamaya devam edecek, daha kötüsü boşanan kadının hayatını bu kez devlet kontrol etmeye başlayacak.

Medeni Yasa’nın herhangi bir yasa olmadığını ifade eden Aracı, “Hep birlikte hayatlarımıza, haklarımıza ve hayallerimize el koymalarına engel olalım. Özünü laiklikten alan, tüm kadınların beşikten mezara haklarının garantisi Medeni Yasa’ya dokunulmasına izin vermeyelim” dedi.

Fotoğraf: Evrensel