Kadınlar öldürülüyor, birer birer. Sıralanıyor isimleri, ardı ardına, yüzleri buluyor. 2023 ilk 10 ayında 350’ye vardı. Balıkesir’den Ayşe, Diyarbakır’dan Hasret eklendi şimdi listeye. Kadınları korumayan iktidar resmi verilerini bile tutmuyor. Kadına yönelik şiddetin verileri ancak kadın örgütlerinin araştırmalarıyla çıkarılıyor. “Kadınlar, kendilerine emanetler” diyor EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ve çağrı yapıyor: “Bu nedenle birbirimize, hayatlarımıza, mücadelemize sahip çıkmaktan başka bir şansımız yok. 25 Kasım’a giderken en güçlü şekilde sokaklarda şiddete ve AKP’nin kadın düşmanı politikalarına ‘hayır’ demeliyiz.”
UZAKLAŞTIRMA KARARINA RAĞMEN…
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’ne sayılı günler kaldı. Kadınların her yerde ‘şiddete hayır’ demek için hazırlandığı bu günlerde kadın cinayeti haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bir cinayet Balıkesir’den. Ayşe Acar, bir süre önce boşandığı ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Cemil Fidan tarafından katledildi. Cemil Fidan’ın cinayetten önce Acar’ı kastederek, “Benim Allah’a bir can borcum var onu da verdiği gibi alır herkes attığı adıma dikkat etsin” tehdidinde bulunmuş.
AİLESİNDEN YARDIM İSTEDİ…
Bir başkası Diyarbakır’dan. Yenişehir’de yaşayan Hasret Karataş ailesini telefonla arayarak, “Beni kurtarın” demiş. Ailesi polise başvurmuş ancak Karataş bir binanın altında öldürülmüş olarak bulunmuş.
10 AYDA 350 KADIN KATLEDİLDİ
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunun (TKDF) raporuna göre 2023 yılının ilk 10 ayında 350 kadın, erkekler tarafından katledildi. Yaşamını yitiren 107’i kadının ölüm nedeni “şüpheli ölüm”, 243 kadının ölüm nedeni ise “kadın cinayeti” olarak kayıtlara geçti.
‘KORUMAYAN KORUMA KARARLARI…’
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, “Kadın haklarına dönük her türlü iktidar politikası, şiddet ve ayrımcılığı körükledi. Hiçbir kadının can güvenliğinin olmadığı bir ülke haline geldik. Her türlü koruyucu ve önleyici sistemin işlevsizleştirildiği bir ortamda; özellikle de yargının erkekleri aklama mekanizmasına dönüşerek çözüm olmaktan çıktığı koşullarda, alınan koruma kararının da bir güvence olmadığı açık” diyor gelinen aşama için.
Tam da bu nedenle bugün kadınlar açısından en acil talebin de “Yaşamak istiyorum” sözü olduğunun altını çiziyor. Kadına yönelik şiddetin politik olduğunu hatırlatan Karaca, iktidarın sorumluluğuna işaret ediyor: “İstanbul Sözleşmesi’nden kadınların itirazlarına rağmen çekilen, kadınların medeni haklarına göz diken ve aslında bir bütün olarak hayatlarını çember içine alan ve gelinen aşama itibarıyla artık bunu da gizleme ihtiyacı duymayan bir iktidar yönetiminde, kadınların hayatlarının ve haklarının korunduğundan söz etmek mümkün değil.”
‘KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARA ‘HAYIR’ DEMELİYİZ’
Kadın cinayetlerine dair resmi veriler yok. Kadına yönelik şiddetin verileri kadın örgütlerinin araştırmalarıyla ortaya çıkıyor. “Yani kadınlar, kendilerine emanetler” diyor Karaca ve ekliyor: “Bu nedenle birbirimize, hayatlarımıza, mücadelemize sahip çıkmaktan başka bir şansımız yok. Şimdi Anayasa ve Medeni Kanun değişikliklerinin de yeniden gündemde olduğu bir atmosferde 25 Kasım’a gidiyoruz. Bu yıl, yeni saldırıları görerek en güçlü şekilde sokaklarda şiddete ve AKP’nin kadın düşmanı politikalarına “hayır” demeliyiz.”
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Bornova Kadın Dayanışma Derneği, 25 Kasım öncesi k...
Bornova Kadın Dayanışma Derneği düzenlediği kahvaltıda 25 Kasım öncesi kadınlarla buluştu. Etkinlikt...
Erzurum'da kadın katiline ‘haksız tahrik’ ve ‘takd...
Erzurum'da evli olduğu kadın Yasemin Sarıyıldız'ı 11 el ateş ederek öldüren Ezalettin Sarıyıldız, ‘h...
25 Kasım’a giderken: Kadınlar emperyalizmin ve sav...
Dünyada bu tabloyla ilerliyoruz 25 Kasım’a. Bir yandan dünyada halkları sarıp sarmalayan yoksulluk,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.