
Ucuz emek olarak görülen; işsizlikte, işten çıkarmalarda ön saflarda tutulan kadınlar, dünyanın her noktasında benzer şeyleri yaşıyor. Arjantin’de Javier Gerardo Milei’nin mali programlarının Mehmet Şimşek ile çok benzer bir biçimde ilerliyor olması tesadüf değil. Dünyanın bugün içinden geçtiği süreç kadınların yaşamları açısından çok belirleyici bir yerde duruyor. Ama biraz geriye saralım. Özellikle kriz ve sıkışmışlık dönemlerinde kadınların kolay halka olarak işten çıkarılması, güvencesiz işlere itilmesi ve bakım yükünün üzerine yıkılması kapitalist sistemin özelliklerinden biri. Bu döngüyü derinlikli tartışmak için pandemi döneminde kadınların koşullarına Araknea Araştırma İnisiyatifi'nden Bahar Kılınç ile mercek tuttuk.
5 milyon kadının günlük geliri 1.90 doların altına düştü
Kılınç, pandemi döneminin küresel bir sıkışmışlık yarattığı sürecin kadınlar açısından genel bir tablosunu çiziyor:
“Janice Peterson'un 2022'deki analizi, 21. yüzyılın küresel çapta hissedilen iki büyük krizinde de kadınların daha fazla yoksullaştığını ortaya koyuyor. Peterson, 2008 Büyük Durgunluğu'nda erkeklerin daha çok etkilendiği yaygın görüşü sorgularken, bunu 2020 Kovid-19 pandemisinin sonuçlarıyla karşılaştırıyor. Kovid-19 dönemindeki ekonomik çöküşün 'Shecession' (Kadın Resesyonu) olarak adlandırıldığını hatırlatıyor -bu terim, iş kayıplarının ağırlıklı olarak kadınlarda yoğunlaştığı durgunluğu tanımlıyor. UN Women (2022) verileri, pandemiyle tetiklenen küresel krizin 47 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluğa sürüklediğini gösteriyor. Kayıt dışı sektörde çalışan ve toplam kadın istihdamının yüzde 58'ini oluşturan bu grup, gelirlerinin yüzde 60'ını kaybetti.
Kriz dönemlerinde kadınlar genellikle ilk işten çıkarılanlar arasında yer alıyor ve sonrasında yeniden işe dönme şansı en düşük grup olarak kalıyor. İşverenler nezdinde çoğu zaman 'harcanabilir işgücü' olarak görülüyorlar. Pandemiyle birlikte kadınların üstlendiği yeniden üretim emeği (ev içi ve bakım işleri) önceki döneme göre üç katına çıktı. Bu durum kadınlarda ciddi bir zaman yoksulluğuna yol açtı. 2021'de çalışma çağındaki erkeklerin yüzde 68.6'sı işgücüne katılırken, kadınlarda bu oran yüzde 43.2'de kaldı. Artan kadın yoksulluğu pandemi sonrasında da etkisini sürdürdü; 2021'de 41 milyon kadın aşırı yoksullukla mücadele ederken, 435 milyon kadının günlük geliri 1.90 doların altına düştü.”
Küresel yoksul nüfusunun yüzde 63’ü kadınlardan oluşuyor
Kılınç, kadınların istihdamındaki değişime dair ise şöyle konuştu: “Kadınlar için yoksulluk katmanlaşıyor; ekonomik bağımsızlık kazansalar bile gelir eşitsizliği, iş hayatındaki cinsiyet engelleri ve genellikle görünmez kalan bakım yükü onları yoksulluk kıskacında tutuyor. Dünyanın neredeyse tüm bölgelerinde kadınların çok boyutlu yoksulluğu (gelir, sağlık, eğitim ve yaşam standartlarını kapsayan) erkeklerinkinden daha yüksek. Kadınlar çok boyutlu yoksulluğu erkeklerden ortalama yüzde 70 daha yoğun yaşıyor. Küresel yoksul nüfusunun yüzde 54 ila yüzde 63'ünü kadınlar oluşturuyor.
Kovid-19'un etkileri Türkiye'deki kadınları da benzer şekilde vurdu. İlkkaracan ve Memiş'in (2020) araştırması, ücretli çalışan kadınların yüzde 50'sinin ya işten çıkarıldığını ya da ücretsiz izne çıkmak zorunda kaldığını ortaya koydu. Pandemi döneminde ev içi emek önemli ölçüde arttı; hijyen koşullarının sağlanması, online eğitime geçen çocukların bakımı gibi ek yüklerin büyük kısmı kadınların omuzlarına bindi. Kadınların yeniden üretim emeğine ayırdıkları süre günde 2.9 saatten 4.5 saate çıktı. Toplam iş yükü (ücretli ve ücretsiz) erkeklerde azalırken kadınlarda arttı. Bu durum kadınlarda hem zaman hem de ekonomik yoksulluğu daha da derinleştirdi.
İşsizliğin küresel yüzü
Sonuç olarak, kadınların istihdama katılımı zaten yeniden üretim emeğinin büyük ölçüde onların omuzlarına yüklenmesi nedeniyle zorken kriz dönemlerinde bu yük daha da ağırlaşıyor. Kadınlar, ücretli işlerde çalışsalar bile ev içi sorumlulukları katlanarak artarken, bir yandan da işverenler tarafından 'ilk çıkarılacaklar' listesinde görülüyor. İşten çıkarıldıktan sonra ise, artan ev içi yükün getirdiği zaman yoksulluğu ve işverenlerin tercihleri nedeniyle yeniden iş bulmaları ya da işe dönmeleri çok daha zor hale geliyor. Bu durum, kadın işsizliğinin süresini uzatıyor ve hatta kalıcılaşmasına yol açabiliyor."
Fotoğraf: Pexels
İlgili haberler
Kadınlara müjdenin işten çıkarma yüzü-4 | Emek piy...
Kadınlar çalışıyor ama eşitsizlik sürüyor. Dr. Gaye Yılmaz, tarihsel örneklerden güncel politikalara...
Kadınlara müjdenin işten çıkarma yüzü-3 | Sendikal...
Ekonomi politikalarını ucuz emek üzerine inşa eden AKP’nin kadınlara reva gördüğü çalışma ve yaşam k...
‘Kadınlara müjdenin işten çıkarma yüzü’ dosyası: K...
‘Erdoğan-Şimşek programı kapsamında kadın istihdamının artırılmasına dönük hamleler aslında kadınlar...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.