Rize İkizdere ilçesi İşkencedere Vadisi’nde Cengiz İnşaat tarafından işletilmek istenen taş ocağına direnişte her çevre mücadelesinde olduğu gibi yine en önde kadınlar var. Her gün bölgede nöbet tutan kadınlar, kolluk güçlerinin müdahalesine de maruz kalırken, İkizdere’yi savunmaktan vazgeçmeyeceklerini söylüyor.

“İkizdere bizim, burayı bize bırakın” diyen kadınlar Cumhurbaşkanına seslenmeyi de ihmal etmedi. “Yıllarca sana oy verdik, seçimlerde gelip sorunlarımızı soruyordunuz şimdi sesimizi niye duymuyorsunuz, hiçbiri niye açıklama yapmıyor, bize köye yerleşin ,köyden gitmeyin, size arı ve hayvancılık ile ilgili destek vereceğiz dediler ,destek de verdiler ama taş ocağı olursa organik çay üreticisiyiz çayımızı satamayız, bal üreticisiyiz balımız olmaz, bize jandarmanın yaptığı zulmü hak etmedik” dedi. Başka bir kadın da “Doğaya öyle önem veriyorduk ki annem ceviz ağaçlarına taş, sopa attırmazdı dalları kırılmasın diye rüzgarda, yağmurda düşen cevizleri toplar harçlık çıkarırdık, şimdi ise ağaçlar kesiliyor yıkılıyor katlediliyor, biz istemiyoruz bunu niye anlamıyorlar, yaşımız gelmiş artık doğa ile baş başa yaşamak istiyoruz, atalarımızdan aldığımız emaneti çocuklarımıza devretmek istiyoruz, Tayyip Erdoğan duy sesimizi, İçişleri Bakanı duy sesimizi. Suyumuzu bu vadiden sağlıyoruz şimdiden bulanık akmaya başladı, Devlet Su İşleri yönetmenliğine göre önce içme suyu gelir, içme suyuna zarar verilecek herhangi bir faaliyet hukuken yapılamaz, hayvanlara vereceğimiz suyumuz kalmayacak, taş ocağı açarsanız biz nereye gideriz, bu vatan bizim biz burada kalmak burada yaşamak istiyoruz” dedi. Direnişteki hemen her kadının verdiği ortak mesaj “Biz bu talana izin vermeyeceğiz” oldu.