Leğende büyüyen bebek
İşsizlik sarmalında bir aile... Yetmeyeni yetirme kaygısında bir anne... Bu yoksullukla nasıl büyüyeceğinden kaygı duyulan bir bebek. Size de tanıdık geldi mi?

Bildiğimiz gibi yoksulluk, işsizlik her zaman kadınları ve çocukları vuruyor. Özellikle kapitalizmin vahşiliğinin ülkenin bütün hücrelerine kadar nüfuz ettiği, savaş politikalarının öne çıktığı bu dönemde...
Nurcan Bakır yaşam koşullarının daha da zorlaştığı bu günlerde ikinci çocuğunu doğurmuş. Kendisi 30 yaşında, kocası 35. Büyük oğlu ilkokul dörde geçmiş, diğeri daha bir buçuk aylık. Eşi Ahmet yıllarca devlet kurumlarına girebilmek için çabalamış ama nafile. Torpilli girenlerden sıra ona gelmemiş... Artık umudunu kaybedince özel şirketlere bağlı çalışmaya devam etmiş. Girdiği işlerde iki-üç ay sigortasız çalıştırılıyor ya da maaşı ödenmiyor. Güvencesizlik, işsizlik ve yoksulluk Nurcan’ı isyan ettiriyor: “Artık bıktım, insan gibi yaşamak ve çocuklarımı insani koşullara yaşatmak istiyorum.”

EKMEK PARASI NEREDEYSE ORAYA
Son yaşadıkları ise Nurcan’ı çileden çıkartmış. Eşini, maaşı az olduğu için ayrılmak durumunda kaldığı eski iş yerinden tekrar çağırıyorlar. Çağırıyorlar çağırmasına da; İstanbul’da çalışması için. Kabul etmek zorunda kalıyorlar. İstanbul’dan kiralık ev araştırmaya başlıyorlar, ama ne mümkün, kiralar dudak uçuklatıyor! Eşi şirket yetkilileri ile bir kez daha görüşüp maaşının biraz daha yükseltilmesini rica ediyor, zira bu koşullarda İstanbul’da yaşamanın mümkün olmadığını belirtiyor. Ama talebine olumlu cevap alamadığı gibi işten de atılıyor.Bu sırada oturdukları evi de boşaltmak zorunda kalıyorlar, çünkü ev sahibinin kendisi taşınacak!
Ellerindeki parayla Ankara’da tekrar ev buluyorlar. “Ev taşınacak, bebek var, bu kadar eşyayı tek başıma nasıl toplarım... Param olsa işler böyle karışmazdı...” diye kara kara düşünen Nurcan’ın bu arada stresten sütü azalıyor. Bu kez de “Aman Allahım sütüm kesilirse ne yaparım, mamaya para mı yeter...” kaygısına tutuluyor.
Çare yok, eşyaları zor bela topluyor, yeni ev boyanıyor ve evin temizlenmesi gerekiyor, “Güneş görmediği için de ev buzhane gibi” diyor Nurcan. Bebeği battaniyelere sarıp, çamaşır leğenine koyup iki günde ancak temizleyebiliyor evi. Bu arada eşinin iş aramaya devam ettiğini söylüyor Nurcan ve umutsuzca ekliyor: “Tabii bu koşullarda bulabilirse...”

İlgili haberler
İŞÇİ KADINLARIN ORTAK ÇİLESİ: Gece çalış, gündüz...

Kadınların öne çıkan ve acil çözüm istedikleri sorunların başında; gece vardiyası, esnek çalışma, dü...

5 maddede iş güvencesi kadınlar için neden ‘hayati...

Kamu alanı, kadınların yaygın olarak çalıştıkları en önemli alan. Uzun zamandır kamuda iş güvencesi...

GÜNÜN RAKAMI: Kadın işsizliği son dört yılın en yü...

DİSK-AR’ ın TÜİK verileri üzerinden yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, Şubat, Mart ve Nisan ayları...