Her geçen gün büyüyen yoksulluk, haklarımıza yönelik saldırılar ve savaşlarla 2024 yılını karşılıyoruz. Geçtiğimiz bir yılda endişe, üzüntü, korku, hatta kimi zaman çaresiz hissettiren birçok olaya tanıklık ederken umutsuzluğa kapılmadan bu duyguların üstesinden dayanışma, birlik ve mücadele inancıyla, kız kardeşliğimize sarılarak geldik. Yaşadığımız onca haksızlığı, eşitsizliği, şiddeti, yıkımı da bütün bunlara karşı umudu büyüten sesi de dergimizin sayfalarında kadınlar kendi sözleriyle aktardı. Yeni bir yıla girerken 2023 yılında yaşadıklarımız, kaybettiklerimiz, mücadele ettiklerimiz, kazanımlarımız; yeni bir yılda söyleyecek sözümüz için hem bir hafıza hem de mücadele için bir umut ve güç olsun…
AGROBAY’DAN ÖZAK’A KADINLAR EMEĞİNE SAHİP ÇIKTI
2023 hepimiz için işçi ve emekçilerin sırtına binen yükle öne çıktı. Haksızlıkların dört bir yanı sardığı Türkiye tablosunda, en çok da kadın işçiler baskı altındaydı.
İSİG’in raporuna göre son on yılda 1349 kadın iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2023 yılında Elif Aktaş iş yerinde elektrik akımına kapılarak, Naile Büşra Sarıgül fabrikanın merdiven boşluğuna düşerek iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Kadınlar güvencesiz ve kötü çalışma koşullarında, örgütsüz çalışmaya mecbur bırakılırken 2023 yılı emeğe yönelen saldırıların, emekçilerin yoksulluğunun da arttığı bir yıl oldu. Emekçiler ise yoksullaşmaya ve haklarına yönelen saldırılara mücadele ile cevap vermekten geri durmadı. Düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına ve sendikalaşmanın önündeki engellere karşı birçok iş yerinde işçiler eylemler gerçekleştirdi. Yıllarca sigortasız, kötü koşullarda çalıştırılan, ücretsiz izne gönderilen, maaş ve tazminatlarını alamayan ve sendikalı oldukları için işten atılan Agrobay ve Özak işçilerinin direnişinde, toplu iş sözleşme için Corning işçilerinin grevinde ve birçok fabrikada ve iş yerinde emekçilerin insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için eyleminde kadınlar omuz omuza direnişi örgütledi, emek mücadelesini büyüttü.
KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI SOKAK SOKAK MÜCADELE
2023 yılında yine ülkenin birçok yerinde kadınlar şiddete uğradı ve öldürüldü. Pınar Damar, Peri Dağlar, Münevver Ayan ve daha nice kadın, çoğunluğu tanıdığı ve yakınları olan erkekler tarafından öldürüldü. Kadınları koruyacak, yaşam hakkını sağlayacak yasalar oluşturmak yerine iki yıl önce İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen iktidar, 6284’ü, nafaka hakkını tartışmaya açtı, kadınların şiddete de uğrasa öldürülse de “kutsal” aileye hapsetme çabasına girişti. Kadınlar ise kadın cinayetlerine ve şiddete karşı kendilerini korumayan yasalar karşısında yan yana gelmeye, dayanışmayı örgütlemeye, birbirine sahip çıkmaya devam etti. Nerede bir kadın cinayeti yaşansa kadınlar hesap sormak için mahkeme mahkeme sokak sokak sesini yükseltti. Geçtiğimiz 25 Kasım ise bunun işareti oldu. 25 Kasım’da yurdun dört bir yanında kadınlar hakları için sokağa çıktı.
ÇÖZÜM SANDIK DEĞİL, MÜCADELE
Cumhur ittifakının baskıyla, korkuyla, yokluk ve yoksullukla 14 Mayıs seçimlerinde iktidarını pekiştirmesi ve kadın düşmanı politikaları dillendirmekten çekinmeyen, kadınları yok sayan, 6284’ün kaldırılmasını dillerine pelesenk eden HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin meclise girmesi, yeni meclisin “Tarihin en gerici meclisi” olarak tanımlanmasını da beraberinde getirdi. Seçim sonuçları sadece oy vermenin yetmediğini, mücadeleyi her alanda örgütleme gerekliliğini hatırlattı bizlere. Kadınların nafaka hakkından kadınları şiddete karşı koruyan 6284 sayılı Kanunun ve karma eğitimin hedef haline getirilmesine birçok hak ve kazanım açısından endişeler de arttı. Yeni Anayasa tartışmaları hararetlenirken AKP’nin önümüzdeki günlerde kadınların haklarına ve kazanımlarına yönelik yeni saldırıların hazırlığında olduğu da daha belirgin bir hal aldı.
LGBTİ'LERE YÖNELEN NEFRET SÖYLEMİ
Özellikle seçim süreci ve sonrasında, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “veba” benzetmesiyle “sapkın akım”, “azgın azınlık” sözleriyle LGBTİ’ler hedef haline getirildi. Nefret politikasını söylemlerinin yanı sıra LGBTİ’lere karşı kamu spotuyla, gökkuşağı renklerine savaş açarak, LGBTİ’lere yönelik nefret örgütleyen aile mitingleri düzenleterek büyüten AKP, “güçlü aile” söylemi üzerinden politikasını sürdürdü. Her fırsatta “Biz kimsenin yaşam biçimine karışmadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarı, her fırsatını bulduğunda kendisinden farklı olan kesimlerin yaşamına yönelik saldırıları 2023 yılında da sürdürdü.
Ancak gerici ittifak karşısında yeni Mecliste, emek ve özgürlük mücadelesinin içinden gelen, kadın ve çocuk hakları için mücadele eden, kadınların sesi olan çok sayıda kadın milletvekili de yer aldı. Kadın haklarına saldırıları her gün kendine iş edinenlere karşı mücadelenin içinden gelen kadınlar, meclisin açıldığı ilk günden bu yana kadınların, çocukların, emekçilerin sözünü söylemekten geri durmadı.
EĞİTİM HAKKINA SALDIRILAR VE “DİNDAR” NESİL YOLUNDA ADIMLAR
14 Mayıs seçimlerinin ardından yeni atanan Milli Eğitim Bakanının açıklamalarının ilk hedefi karma eğitim oldu. Görevi eğitim hakkının önündeki engelleri kaldırmak ve bütün çocukların eşit bir şekilde eğitim almasını sağlamakken, “çocuklarını okula göndermek istemeyen aileler” bahanesinin arkasına sığınan Bakanın karma eğitime yönelik sözleri öğretmenler, veliler, eğitim sendikaları ve birçok kesim tarafından tepki ile karşılandı. Bu tepkiler Bakana “Öyle demek istemedim” dedirtmek zorunda bıraktı. Bakanın asıl peşine düşmesi gereken şey, 4+4+4 sistemine geçiş sonrası son on yılda okullaşma oranlarında ciddi düşüş ve nedenleriyken -ilköğretimde 2012 yılında yüzde 98 olan okullaşma yüzde 93’e gerilemiş durumda- Bakan bunu yapmadı. Çocukları okuldan uzaklaştıran şey, tam da karma eğitime saldıran bu cinsiyetçi, ayrımcı, kadın düşmanı politikalar, çocuk evlilikleri ile birlikte yokluk ve yoksulluk gibi nedenlerdi aslında. Bakanlık 2023 yılında ne karnı aç çocukları ne çocukları eğitimden koparan nedenleri kendine dert edindi ne de nitelikli bir eğitim için çabaladı. Bakanlık ne öncesinde ne de 2023 yılında çocukların eşit, laik, parasız, bilimsel eğitim hakkı için herhangi bir adım atmadı. Bir de üstüne, tarikat ve cemaatlerle protokollere milyon liralar aktardı. Okullara eğitim ile hiçbir ilişkisi olmayan din görevlilerinin girmesini sağlayacak ÇEDES gibi projeleri uygulamaya koydu, müfredatta dini içerikli seçmeli dersleri artırdı, “dindar” nesil söylemine denk düşen politikalar geliştirme çabası içine girdi.
KADINLARIN MÜCADELESİ CEMAAT KARANLIĞINI DELDİ
2023 yılı tarikat ve cemaat yapılarına sıkıştırılan kadınların ve çocukların yaşadığı istismar ve ölüm haberlerinin de arttığı bir yıl oldu. Bu karanlık yapılar karşısında ise mücadele etmekten başka bir yol olmadığını, Hiranur Vakfı davasında kadınların mücadelesiyle kazanılan karar bir kez daha gösterdi. İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfının kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin henüz altı yaşındayken 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli’yle “evlilik” adı altında yıllarca istismara maruz bırakılmasına ilişkin açılan dava, Ekim ayında karara bağlandı. Karar cemaat ve tarikat kıskacına sıkıştırılan kadınların hayatları için de emsal bir karar oldu. İki yıla yakın süren davanın kararına, H.K.G.’nin uzun yıllar süren mücadelesinin yanı sıra kadın örgütlerinin ve halkın kararlı desteği ve mücadelesi de etkide bulundu. Mahkeme baba Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, Kadir İstekli’ye 30 yıl, anne Fatıma Gümüşel’e ise 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi.
ÇOCUKLARIN BESLENME HAKKI İÇİN MÜCADELE BÜYÜDÜ!
Her dört çocuktan birinin okula aç gittiği ülkemizde, çocukların temel haklarının sağlanmasında sorumluluğu olanlara çağrıyla 2022 Eylül ayında başlattığımız okullarda “1 Öğün Ücretsiz Yemek Kampanyası” 2023 yılında büyüyerek sürdü. Veli dernekleri, öğretmenler, eğitim sendikaları, ebeveynlerle birlikte geniş bir kesimle yürüttüğümüz kampanyada kadınlar, çocukların beslenme hakkı için mücadeleyi kimi zaman okul önlerinde imza toplayarak kimi zaman basın açıklamalarıyla ve kimi zaman toplantılar düzenleyerek yürüttü. Geniş kesimlerce sahiplenilen bu kampanya sonucunda ilk kazanım okul öncesi için geldi ve bakanlık okul öncesine ücretsiz yemek sağlayacağını duyurdu. 2023 yılında ise ücretsiz yemek hakkının eğitimin tüm kademelerinde sağlanması ve sağlıklı bir öğün verilmesi için mücadele sürdü. Ancak MEB’in depremi de bahane ederek okul öncesinde ücretsiz yemeğin verilmeyeceği yönündeki kararı ve 2024 bütçesinde çocukların beslenme hakkı için bütçe ayırmaması, önümüzdeki yıl daha çok kesimle yan yana gelme ve inatla mücadeleyi büyütme görevini önümüze koydu.
YIKIMIN KARŞISINDA KADINLAR KIZ KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ’NÜ KURDU!
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen ve ülke tarihinin en büyük depremlerinden olan Maraş merkezli depremde binlerce insan hayatını kaybetti. Depremin ilk günleri özellikle deprem bölgelerine ulaşamaması, hayati önemdeki ilk günlerde kurtarma çalışmalarının başlatılamaması herkesi isyan ettirirken, yaşanan acı ve çaresizlik karşısında ülkenin dört bir yanında halk, örgütlediği dayanışmayla yaşananların üstesinden gelmeye çalıştı. Ekmek ve Gül olarak bizler de “Hayatı Yeniden Kuruyoruz” diyerek gerçekleştirdiğimiz Kız Kardeşlik Köprüsüyle yüzlerce kadınla yan yana geldik, dayanışmayı büyüttük, birbirimize sahip çıktık. Depremin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen hâlâ bölgede insanların yıkımın sorunlarıyla baş başa oluşu ve devletin deprem bölgesinde ihtiyaçları görmezden gelerek rantçı politikalarını sürdürmesi ise gösteriyor ki bu enkaza dönen düzene karşı birliğimizi büyütmek için mücadele ve dayanışmayı örgütlemekten başka çaremiz yok.
YOK SAYILMAYA İNAT KADINLAR HER ALANDA VARLIĞINI HATIRLATTI
2023 yılında kadınları yok sayanların, kadınların başarılarını gölgeleme çabasına da şahit olduk. Kadınların kendilerini yok sayan bu politikalara elde ettikleri başarılarıyla yanıt verdiği bir yıl da oldu 2023. Merve Dizdar Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alırken, ödülünü mücadele eden kadınlara adadı. A Milli Voleybol takımı oyuncusu Ebrar Karakurt Yeni Akit, Yeniden Refah Partisi gibi çevrelerce hedef haline getirilirken voleybol oyuncusu kadınlar cevabı Milletler Ligi ve Avrupa Şampiyonu olarak verdi. Kadınlar sporda, sanatta, bilimde ve birçok alanda önemli başarılar kazandılar.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
2024’te güvencemiz örgütlü mücadele!
Yoksullaşmayı, vergi yükünü artırmaya dönük önümüze konan bu politikaların kadınlar için de özel son...
25 Kasım’a giderken kadınlar neler yaşıyor, hangi...
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne giderken Emek Parti...
2023’te kadınların mücadelesi dört bir yanı sardı
2023’ü geride bırakırken dünyada öne çıkan olayların ve umut veren direnişlerin bazılarını hatırlaya...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.