Türkiye ve Almanya’da ortak tutum: Sağ muhafazakâr politikalarla kadını aileye hapsediyorlar
Almanya’daki İstanbul Sözleşmesi eyleminde hak örgütleri, Türkiye ve Almanya’daki sağ muhafazakâr politikaların kadınları geleneksel aile modeline nasıl hapsettiğine dikkat çekti.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesi kararına yönelik tepkiler Almanya’da halen sürüyor. Geçtiğimiz hafta sonu Berlin’de bu yönlü yapılan etkinlikte sendika, kadın örgütü temsilcileri ve hak örgütleri bir araya geldi.

Göçmen Kadınlar Birliği, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DIDF) ve DIDF Gençlik (DIDF Jugend), Göçmen Kadınlar Çatı Örgütü (Damigra), Alman Kadın Konseyi (Frauenrat), Feminist Grev Berlin Örgütü (Feministicher Streik Berlin), Aşırı sağa karşı büyükanneler insiyatifi (Omas gegen Rechts), konutların kamulaştırılması talebiyle halk oylaması yapılmasını talep eden kiracılar inisiyatifi (Deutshe Wohnen und Co.), Eğitimciler Sendikası (GEW) Türkiye’nin sözleşmeden geri çekilmesi kararını protesto eden açıklamalarda bulundu.

Mitingde Alman Kadın Konseyi; “İstanbul Sözleşmesi, kadın hareketinin tarihi bir başarısıdır. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin Türkiye ile Almanya ve Avrupa ilişkileri açısından sonuçları olmalıdır” açıklamasında bulunurken, Feminist Grev Berlin örgütü; “Şiddet, tecavüz, aile içi şiddet, trans ve cinsiyet farklılığı olan kişilere yönelik saldırı ve kadın cinayetlerine karşı, hayatlarımız için korkmadan var olmamız devlet tarafından garanti edilmelidir. Türk hükümetinin özellikle pandemi sürecinde kadınların şiddete karşı korunmasını sağlamayı reddetmesi bizi inanılmaz derecede öfkelendiriyor. Ama aynı zamanda Türk hükümetinin güçlü feminist hareket tarafından ne kadar tehdit altında hissettiğini de gösteriyor. Çünkü ataerkil şiddetle mücadele, aynı zamanda rejimin büyümesine karşı da bir mücadeledir!” açıklamalarında bulundu.

AKP’DEN AFD’YE… KADINA GELENEKSEL AİLE MODELİ KUŞATMASI

Mitingde, Deutsche Wohnen und Co insiyatifi “Bugün Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek, Türkiye’deki kadın hareketi ve LGBTQI hareketi ile dayanışmak için buradayız. Korona pandemisi sürecinde kadın ve queer bireylere yönelik şiddet ve cinayetler arttı.

Konut/barınma konusu bu açıdan çok önemli. Çünkü sözleşme, aile içi şiddete özel olarak odaklanıyor. Sözleşme tüm cinsiyet mağdurlarını daha iyi korumayı amaçlamaktadır. Bu nedenle şiddet mağdurlarına kadın sığınma evleri gibi özel koruma tesisleri sunulmalıdır” açıklamasında bulunurken, Omas gegen Rechts “Türk hükümetinin kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bununla mücadeleye ilişkin İstanbul Sözleşmesi’inden çekilmesini kınıyoruz. Sadece Almanya ve Türkiye’de değil, tüm dünyada kadınlar kadın cinayetlerinin yanı sıra, aile içi ve sosyal şiddetin kurbanı oluyor. Türk hükümetinin kadına yönelik şiddeti bir insan hakları ihlali olarak gören İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceğini açıklaması bizi derinden üzdü. Sağın, ataerkil yapıları yeniden tanımlamak ve sürdürmek için mücadele ettiği bilinen bir yaklaşımdır. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki aşırı sağcı AKP, Almanya’daki sağcı güçlerle tam da bu noktada buluşuyor. AKP, diğer şeylerin yanı sıra, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını geleneksel aile yapılarını tehlikeye attığı gerçeğiyle meşrulaştırıyor. Aile politikasının merkezi noktası olarak “geleneksel aileye model olarak bağlılığı”nı (AfD parti programından alıntı) ilan eden AfD’nin de tavrı tam da budur. Bu iki tutum arasındaki benzerlik daha büyük olamazdı” açıklamalarında bulundu.

Fotoğraf: Mehtap Çallı

İlgili haberler
Almanya'da İstanbul Sözleşmesi raporu: Sözleşme Al...

İstanbul Sözleşmesi İttifakı (BIK) İstanbul Sözleşmesi'nin Almanya'da uygulanmasına ilişkin alternat...

Almanya’daki hak örgütlerinden İstanbul Sözleşmesi...

Almanya’da CEDAW Alliance, DaMigra, Göçmen Kadınlar Birliği ve DİDF yaptıkları açıklama ve eylemlerl...

Almanya'da 'İstanbul Sözleşmesini uygula' eylemler...

Kendi ülkelerinde Sözleşme'nin tam olarak uygulanması talebiyle ve Türkiye'nin Sözleşme'den çekilme...