Davanın dün görülen karar duruşmasında, tutuksuz sanıklar Ç.U. ve B.T. ile taraf avukatları hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında, sanıkların cezalandırılmasına yönelik yeterli delil bulunamadığını iddia ederek, beraat kararı verilmesini istedi. 

Savcının bu davada değiştiği bilgisi verildi, önceki savcı en üst sınırdan ceza isterken, yeni savcı olaydan önce masada sanık ve mağdurun birlikte fotoğraf çekilmesini bahane ederek tecavüzün delili olmadığını iddia etti. Polislerin “mini etek” giyiyordu diyerek ifade vermesini de sunarak mağduru suçlayıcı ifadeler kullanılan davada, sanıkların beraatine karar verildi.

Meryem’in avukatı Umur Yıldırım “Bu dava bitmedi henüz, sonuna kadar gideceğim” diyerek kararı temyize taşıyacağını belirtti. Meryem ise, “elimden ne geliyorsa yapacağım. Bir üniversite mezunu iken tekrar bu sene sınava girdim ve hukuk fakültesini kazandım. Sadece benim gibi kadınların davasını gördükten sonra hukukçu olmaya karar verdim. Daha önce böyle davalara daha farklı bakıyordum. Kimse tecavüz edilmeyi ve öldürülmeyi hak etmiyor!” dedi.

Daha önce Ekmek ve Gül’e yazan Meryem şöyle demişti: “Şunu öğrendim, mesleği, eğitimi, yaşı, kıyafeti, tipi, saçı, başı, rengi, ırkı, dili ne olursa olsun bu durum her kadının başına gelebilir. Ben sizin kız kardeşiniz, ablanız yeğeniniz, torununuz olabilirim. Ben birinin evladıyım. İyi bir eğitim aldım. Ekonomik standartları iyi bir ailenin çocuğuydum ama bu benim de başıma geldi. Ben asla susmayacağım, asla davamdan vazgeçmeyeceğim. Bana veya herhangi bir kadına, çocuğa tecavüz edenlerin peşini asla bırakmayacağım/ız.”