Mardin Şahmaran Kadın Platformu son dönemde artan kadına dönük şiddete ve tutuklanan Rosa Kadın Derneği üyelerine ilişkin bir açıklama yaptı. Şahmaran Kadın Platformu, Kesk Kadın Meclisi, TJA, HDP Kadın Meclisi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneğinin ortak yaptığı açıklama KESK Mardin Şube Binasında yapıldı. Açıklamayı kadınlar adına Platform üyesi Aysel Erol okudu. Kadınlar, “İktidar ve yargı ikilisinin sivil toplum faaliyetlerini ve siyaseti hedef alan bu operasyonunu kınıyor ve tutuklanan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” çağrısı yaptı. Metin şöyle: 

AKP iktidarının tekçi, baskıcı, eril uygulamalarına her geçen gün bir yenisi eklenmekte. İktidarın, dünya çapında pandemi olarak ilan edilen COVİD-19 salgınını fırsata çevirdiğini ve tüm zor aygıtlarını özellikle kadın kurumlarına yönlendirdiğini görüyoruz. Kadınlara yönelik baskı, ötekileştirme ve yok sayma politikaları bu süreçte katmerlenerek daha da artmıştır. Kendini baskıyla zorla idame ettiren AKP iktidarı, kadınlara saldırarak eril tahakkümünü sürdürmeye çalışmaktadır. Kadın kurumlarını kapatarak, gözaltı ve tutuklamalarla kadın mücadelesini sindirmeye çalışmaktadır.  
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 22 Mayıs 2020 tarihinde eş zamanlı baskınla çoğunluğu kadın hak savunucusu ve siyasetçi 18 kişi gözaltına alınmış, 24 Mayıs tarihinde sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliği’nce 12 kişi hakkında tutuklama ve 6 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Kadına ve coçuğa yönelik şiddet ve istismarla mücadele eden, şiddet mağdurlarına destek sunan, kadınlara ve çocuklara yönelik politikalar geliştiren Rosa Kadın Derneği’nin başkanı ve üyeleri bayram arifesinde gözaltına alınıp tutuklanmışlardır. Tutuklanan kadınlardan Bağlar Belediyesi Meclis üyesi Gönül Aslan 3.5 yaşındaki böbrek hastası oğlu Dilgeş ile birlikte cezaevine gitmek zorunda kalmıştır. Cezaevlerinde bulunan 781 çocuğa bir de Dilgeş eklenmiştir Aynı operasyon kapsamında HDP’nin PM üyeleri ve belediye meclis üyeleri de tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdir. Soruşturma aşamasında Rosa Kadın Derneği’nde arama yapılmış ve derneğe başvuruda bulunan kadınlara ait başvuru formlarına dahi el konulmuştur.
Türkiye artık Kürtler başta olmak üzere, sivil toplum çalışanları, insan hakları aktivistleri, siyasetçiler, gazeteciler ve tüm muhalifler için bir cezaevine dönüşmüş durumda. Tüm muhalif kişi ve kurumlar; hükümet ve yargı işbirliğiyle hedef alınmakta, siyasi parti faaliyetleri ve sivil toplum çalışmaları “terörizm” şeklinde kriminalize edilerek yaftalanmaktadır. “Terörizm” sözcüğünün gücünü keşfeden iktidar, bu şekilde hukuksuz operasyonlara kılıf uydurmayı amaçlayıp bu hukuksuz operasyonlara karşı oluşacak toplumsal dayanışma ve desteği engellemeyi hedeflemektedir. Virüsü araçsallaştıran AKP iktidarı bunu fırsat bilerek bir yandan eylem ve etkinlikleri yasaklamakta, diğer yandan ise ekonomiyi önceleyerek emekçileri çalışmaya zorlamaktadır.
Rosa Kadın Derneği’nin izinli olarak yapmış olduğu mitingler, basın açıklamaları, sosyal medya paylaşımları, hak ihlaline uğrayan kadınlar hakkında yürüttükleri faaliyetler suçlama konusu yapılarak, tutuklama gerekçesi yapılmıştır. Soruşturma ve tutuklama için gösterdikleri “deliller” sivil toplum faaliyetlerinin ta kendisidir. Gözaltındaki arkadaşlarımıza; 8 Mart mitingi yapmak, “Kadınlar barış istiyor” açıklaması yapmak, Rosa Kadın Derneği’nden mesaj almak, Kadın, Barış, Hayal Atölyesi yapmak, “Gülistan Doku Nerede” pankartını taşımakla ilgili sorular sorulmuştur. Sorulardan da anlaşılacağı üzere, soruşturma bir suç soruşturması değil sivil toplumu susturma ve bastırma soruşturmasıdır. Kadın örgütlerinin ortak dayanışmasıyla istismar yasasını çıkaramayan AKP, kadın mücadelesine saldırarak bu yasayı da çıkarmaya çalışmaktadır. İktidarın, ülkede kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya yönelik her gün artan taciz ve tecavüzün hesabını sorup bunlarla mücadele etmesi gerekirken, kadınlara saldırıp ve kadın örgütlerinin çalışmasını engelleyerek kendi zihniyetini ortaya koymaktadır. En son çıkarılan ve eşitliğin kırıntısını barındırmayan infaz yasasında tacizcilerin, kadın katillerinin, mafya ve çetelerin salınması da bunun kanıtıdır. Sallantıda olan AKP iktidarı keyfi uygulamalarla, hukuku çiğneyerek suç işlemektedir. Mücadelemizi daha da büyüteceğimizi ve faşizan uygulamaların biz kadınları mücadeleden vazgeçirmeyeceğini belirtmek isteriz. Rosa Kadın Derneği’ne yapılan saldırıyı kınıyoruz. Rosa Kadın Derneği’nin çalışmalarını destekliyor ve bu mücadelede yılmadan emek veren kadın arkadaşlarımızın verdiği mücadelenin yanında yer alıyoruz. Kadın mücadelesi yargılanamaz. Baskılarınız bizi yıldırmaz. 
İktidar ve yargı ikilisinin sivil toplum faaliyetlerini ve siyaseti hedef alan bu operasyonunu kınıyor ve tutuklanan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

URFA’DA KADINLAR OTURMA EYLEMİ YAPTI
HDP Urfa Kadın Meclisi üyeleri, Rosa Kadın Derneği üyelerinin tutuklanmasına karşı oturma eylemi yaptı ve “Tutuklanan arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın” dedi. partinin il binası önünde açıklama yapan kadınlar “Buradan sesleniyoruz; arkadaşlarımızı serbest bırakın ve demokratik siyaseti tasfiye etme arayışından vazgeçin. Bu iktidar her yönden demokratik siyaseti tasfiye etmek istiyor. Kadın kurumlarımıza, eşbaşkanlık sistemimize her yerden saldırıyor. Bayramdan önce Diyarbakır’da gözaltına alınan 18 kişi içinde 12’si kadındı. Yine bu sefer saldırıların odağında Rosa Kadın Derneği vardı. Dernek binasına baskın yapılarak yönetici arkadaşlarımız evlerinde gözaltına alındılar. Tutuklanan 12 kişi arasında 8 kişi kadın arkadaşlarımızdı. Biz bu saldırıları lanetliyoruz. Bu tutuklamaların ardında devlet yetkilileri ‘Biz başarılı bir operasyon yaptık’ dediler. Peki, neydi başarılı operasyonlar kadın kazanımlarına ve kadın hareketlerine yönelikti. HDP Kadın Meclisi olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Tutuklanan arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın.” dedi.