Bir kamu hastanesinin başhekimi nasıl der ‘Bu hastanenin kreşi hâlâ açık mı?’ diye. Hele de bu pandemi sürecinde! Sağlıkçılar canı burnunda çalışıyorken siz yetkililer sağlıkçıları zaten gözden çıkartmışsınız. Gün aşırı 24 saat nöbete çağırıyorsunuz, senelik izinler yasak, ücretsiz izin yasak, emeklilik yasak… Ne yapalım biz hepimiz ölelim mi? Merak etmeyin zaten ölü gibi yaşıyoruz. Hiçbir sağlıkçının dayanacak gücü kalmadı, tükendik, ölüyoruz.  

Tüm bu koşullarda bir de kalkmış kreşleri kapatıyorsunuz. Sayın Sağlık Bakanı, sağlık müdürleri siz mi bakacaksınız çocuklarımıza? Size mi teslim edip işe gideceğiz. Bizler 24 saat açık kreşler istiyorken kısa bir süre öce bir hemşire arkadaşımız nöbete giderken 2 çocuğunu bıraktığı komşusunun evinde çıkan yangında kaybetti. Daha acısı var mı acaba? Biz yıllardır çocuklarımızın bakımları ile ilgili sıkıntılar zaten yaşıyoruz. 24 saat nöbetler hem bizim için hem de çocuklarımız için büyük bir sorun.

Benim çocuğum 3.5 yaşında. İzmir Büyükşehir Belediyesinin kreşine gidiyor. Belediye karar almış 0-6 yaş grubu çocuğu olan belediye çalışanına ücretli izin verip kreşleri kapattı. Soruna çözüm bularak kapattı. Çok kızdım üzüldüm ama belediyeler bağımsız isterse kapatabilir dedim. Çocuğumu hastane kreşine veririm diye düşündüm. Ama nafile sevgili başhekimimiz kreşi kapatmak için eyleme geçmiş, sağlık müdürlüğünden haber bekliyorlarmış. Ne yapacağımı bilemedim üzüntüden tüm gün ağladım, isyan ettim. Sağlık Bakanlığı bu kararından acilen vazgeçmelidir. Çocuğumu nereye bırakıp işe gideceğim, nasıl gideceğim diye hiç düşündünüz mü? Hiç bu kadar çaresiz kaldınız mı?

Bir de bu süreçte okul öncesi öğretmenlerin ‘Biz çocuk bakıcısı değiliz’ diye okulların kapanmalarını istemesi! Yapmayın Eğitim Sen, değerli öğretmenlerimiz, siz ki bilimi savunan bir sendikasınız. Bulaş yolları ve koruma yöntemlerini iyice araştırarak, bilimsel düşünerek karar verin, karşı durun. Sistem zaten bizi karşı karşıya getirmek isterken, sizler bari yapmayın. Bu cümleniz hem mesleğimizi ayaklar altına alıyor hem de çocuklarımızı değersiz kılıyor. Biz sağlıkçılar tabii ki istiyoruz 0-6 yaş grubu çocuğu olanların ücretli izne ayrılmasını ama nafile yüzde 90’ı kadın olan ve kadrosu yetersiz olan meslek grubunda bu pandemi sürecinde talebimiz yer bulmaz. Üstelik bizler izin kullansak geriye kalan sağlık çalışanı arkadaşlarımızın bu süreçte yetmesi mümkün değil.

Biz tabii ki taleplerimizle mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz sağlıkçılar hasta bakıcısıyız. Çocuğumu nereye bırakacağımı kara kara düşünürken İzmir Büyükşehir Belediyesinden haber geldi. Bu süreçte ‘Sadece sağlık çalışanlarının çocukları için bir kreşimizi açık tutacağız’ diye. Bundan daha güzel bir haber alamazdım herhalde. Bakanlığımızın sahip çıkması gerekiyorken, belediye sahip çıkıyor ne acı, ne üzücü.

Bir an önce Sağlık Bakanlığı hastane kreşlerini kapatma kararından vazgeçmelidir. Bizler mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Buradan İzmir Büyükşehir Belediyesine sorunumuza sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Kreşlerimiz kapatılmasın! Okul öncesi okullarımız kapatılmasın.