Ankara’da Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin (TAYAD) eyleminde gözaltına alınırken polis memuru tarafından cinsel tacize uğrayan üniversite öğrencisi Merve Demirel, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Merve Demirel, avukatı Ayşegül Çağatay, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile birlikte Ankara Adliyesi’ne gelerek savcılığa suç duyurusu dilekçesini verdi.

Tacize dair fotoğrafların da yer aldığı dilekçede, “Cinsel saldırıda bulunan şüphelinin ve diğer şüphelilerin kimliğinin derhal tespitini, tespit edilemiyor ise Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu uyarınca teşhis işleminin yapılmasını, şüpheliler hakkında memur suçları soruşturma bürosu tarafından soruşturma açılmasını, bu soruşturma kapsamında şüphelinin, işlemiş olduğu suçun CMK 100’de sayılan suçlardan olduğu ve aleyhine olan delilleri karartabilme ihtimaline karşın tutuklanmasını talep ederiz” denildi.

‘HALKIN ADALETİNDE YARGILANDILAR’

Merve Demirel, adliye önünde yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Bizim Ankara Emniyeti’nden beklediğimiz açıklama şuydu; ‘Evet biz gerekli işlemi yapacağız.’ Ancak utançlarına bir utanç daha eklediler. Bunu da benim üzerimden çıkarmaya çalışıyorlar. Aslında biz durumumuzu halka ifade ettik, onlar da savunmasını halka yaptılar. En güzeli bu oldu. Halkın adaletinde yargılandılar, halk suçlayacağı kişiyi suçladı ve onları mahkum etti. Biz burada yargısal hakkımızı kullanacağız; ama halkın gözünde bizim haklılığımız ortaya çıktı. Hep dediğimiz gibi insanlık onurumuzla işkenceyi yendik.”

ANKARA EMNİYETİ KADINI VE AİLESİNİ HEDEF GÖSTERDİ

Ankara Emniyet Müdürlüğü ise Merve Demirel’in gözaltına alındığı sırada cinsel tacize uğramasıyla ilgili resmi internet sitesinden bir açıklama yayınladı. Açıklamada Demirel ve kardeşinin “terör örgütü eylem ve etkinliklerine katıldığı”, babalarının ise “FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü” iddiaları yer aldı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün “Kardeşiyle terör örgütü eylemlerine katıldı, babası FETÖ üyesi” açıklamasına da yanıt veren Demirel, “Kendisinin hiçbir şekilde yargılanma süreci yoktur. Sadece görevinden ihraç edilmiş ve Adalet Komisyonu’na mağduriyetini belirten bir dilekçe vermiştir. Mesele bu kadar. Ne gözaltına alınmış ne de tutuklanmıştır” dedi.

HDP VE CHP KONUYU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlamasını istemiyle, CHP Milletvekilleri Candan Yüceer ve Sezgin Tanrıkulu ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle konuya dair soru önergesi verdi. Önergelerde şu sorulara yer verildi:

- Basında yer alan bu görüntüleri başta İçişleri ve Adalet Bakanlığı olmak üzere bütün bakanlar gördü mü?
- Bu görüntülerle ilgili açılmış herhangi bir soruşturma var mı? Tacizi gerçekleştirdiği gözüken kamu görevlisi halen görev başında mı? Bu görevlinin başka taciz vukuatları da oldu mu?
- 28 Şubatta bile görmediğimiz bu görüntüler üzerine herhangi bir açıklama yapılacak mı?
- Bu tarz taciz ve tecavüz olaylarında güvenlik görevlilerinin personellerini korudukları ve olayların üstünü örttükleri iddiaları doğru mu?
- Son 5 yıl içerisinde kaç yurttaştan güvenlik güçleri tarafından taciz edildiği yönünde şikâyet alındı? Bu konuda devam eden soruşturma ve dava sayısı kaç? Bu konuda soruşturmaya gerek olmadığı ve takipsizlik kararı verilen şikâyet sayısı kaç?
- Merve Demirel’in babasının işlediği herhangi bir suç cinsel tacizi meşru mu kılar mı?

EMEP: TACİZ DE, MEŞRULAŞTIRMA AÇIKLAMASI DA KABUL EDİLEMEZ

Tacizle ilgili bir açıklama da Emek Partisi’nden geldi. Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, taciz suçunun apaçık fotoğraflarla ortada durduğu ve Ankara Emniyeti’nin tacizci polisi görevden alıp soruşturma açması gerekirken, yaptığı skandal açıklamanın da kabul edilemez olduğu belirtildi.

Doğan, “Eyleme katılan üniversite öğrencisini gözaltına alan polisin tacizde bulunma cesaretini nereden aldığının da yanıtı bu ve benzer açıklamalarda saklıdır. Emniyetin bu anlayışı aslında iktidarın anlayışıdır. Annesi, babası, kardeşi, eşi, çocuğu ‘terörist’ ilan edilen herkes tehdit altında demektir” dedi.

İlan edilen KHK’larla hayatları karartılan, işten çıkarılan binlerce kişinin çocuklarının, akrabalarının aynı akıbete maruz bırakıldıklarının yaşanan bir gerçek olduğunu ifade eden Doğan şunları söyledi: “Son gelinen nokta genç bir kadına yapılan tacizin ‘ama onun babası FETÖcü’ diyerek açıklanmasıdır. Bu durum tüm kadınlar için tehdittir. İktidarın her gün ‘terörist’ yarattığı ülkemizde ‘terörist kızı, anası, eşi’ gibi yaftalamalar sonucu bu tür saldırılar kadınlar için uzak bir ihtimal olmamaktadır. Bu ihtimal her türlü cinsel tacize ve şiddete karşı birlik içinde olan kadınların mücadelesi ile püskürtülecektir.”

Doğan tacizde bulunan polisin de, yapılan açıklama ile tacizi meşrulaştıran, sahiplenen ilgili ve yetkililerin de cezalandırılması gerektiğini dile getirdi.

ANKARA BAROSUNDAN SUÇ DUYURUSU

Ankara Barosu da suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi: “Başlıca görevi kamunun güvenliğini sağlamak olan kolluk görevlisinin gözaltına alınmakta olan ve kendisini kesinlikle savunma imkanı olmayan bir vatandaşa karşı bu şekilde cinsel bir saldırıda bulunması kabul edilemez bir davranıştır. Fotoğraflardan çok net anlaşıldığı üzere, kolluk tarafından müdahale edilirken yapılmaması gereken bu fiil genç kıza uygulanmıştır. Bu durumda bir vatandaşı gözaltına alırken kolluk tarafından yapılan müdahale ölçülü olmalıdır. Kişilerin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmemeli ve konusu suç teşkil edecek davranışlardan özellikle kaçınılmalıdır” denildi.