Pedagog Hakan Şahintürk, ekonomik krizin çocuklar üzerine etkisine dair değerlendirmelerde bulundu. “Fabrikada gece vardiyasında verilen meyveyi yemeyip çocuğuna götüren bir baba için ne düşünmeliyiz peki” diye soran Şahintürk, “Her okulda mutlaka bir öğünün ücretsiz olması lazım” sözlerine yer verdi.

Doğal gazdan elektriğe kadar birçok kalemde kendini artan zamlar, gıda fiyatlarındaki fahiş artış, vatandaşın en büyük gündemi haline geldi. 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı ekonomik krizin gölgesinde açıldı. Velilerin büyük bir kısmı kırtasiye malzemelerini karşılayamazken öğrenciler ise okul kantinlerindeki yiyeceklere dahi erişemiyor. Ekonomik krizin çocuklar üzerindeki etkisini değerlendiren pedagog Hakan Şahintürk, “Son iki yıldır yaşanan ağır ekonomik koşullar nedeniyle ailelerin alım gücünün çok azalması, gıdaya erişimin çok zorlaşması aileleri yoksunlaştırıyor ve yoksullaştırıyor. Her okulda mutlaka bir öğünün bedava olması lazım. Milli Eğitim Bakanlığının sağlıklı bir toplum yetişmesi için bütün kademelerde bunun önlemini alması gerekiyor” dedi.

BEBEKLERE, MAMA YERİNE PİRİNÇ LAPASI

Şahintürk, “2 yıldır kartopu halinden çığa dönüşmüş bir ekonomik sorun yaşamakta olan ülkemizin geleceğini oluşturan çocuklarımızın bu sorundan nasıl etkilendiğini üzülerek konuşuyoruz” ifadelerine yer vererek “Çocukların gelişimi anne karnında başlar. Gebelik dönemindeki anne adayının sağlıklı yaşaması özellikle sağlıklı beslenmesi çocuğun anne karnında gelişimi için çok önemlidir. Yeterince beslenemeyen anne adaylarının çocuklarının ciddi risk altında olduklarını söylemeden geçemeyeceğim. Premature doğum, zeka ve gelişim gerilikleri bu durumun en istenmeyen sonuçları arasında” dedi. Yeni doğan bebeklerin altıncı aydan itibaren ek gıdaya başladığını hatırlatan Şahintürk, “Mama fiyatlarındaki artış anne babaları bu konuda geleneksel yöntemlere zorluyor. Pirinç lapası gibi gıdalarla çocuğa mama takviyesi yapılıyor” diye belirtti.

‘HER OKULDA MUTLAKA ÜCRETSİZ BİR ÖĞÜNÜN OLMASI LAZIM’

Çocukların sağlıklı büyümesi için besin ihtiyacının karşılanması gerektiğine dikkat çeken Şahintürk, “Beslenme çantalarına acaba sağlıklı besinler konabilmekte midir? Ucuz olması nedeniyle zincir marketlerden alınan paketli gıdaların çocukların sağlıklı beslenmesine hiçbir katkısı yok. Öğlen yemekleri ise anne babaların zar zor temin ettiği bir poğaça ya da ekmek arası bir besin ile geçiştiriliyor. Öğlen yemeklerini poğaçayla geçiştiren bir sürü çocuk görüyorum. Kantinde bir tost olmuş 20 lira. Bununla gün geçiştirmeye çalışan çocuklar var. Çocukların beslenme çantaları boş. Besin ihtiyacının gelişim dönemi özelliklerine uygun olarak karşılanması gerekiyor. Son iki yıldır yaşanan ağır ekonomik koşullar nedeniyle ailelerin alım gücünün çok azalması, gıdaya erişimin zorlaşması aileleri çok yoksunlaştırıyor. Yoksullaştırıyor… Her okulda mutlaka bir öğünün bedava olması lazım. Milli Eğitim Bakanlığının sağlık bir toplum yetişmesi için bütün kademelerde bunun önlemini alması gerekiyor. Ekonomik koşullar, barınma, gıdaya ulaşma gibi en ihtiyaç olan şeylere ulaşmak insanları çok zorluyor” dedi.

‘İLKOKUL ÇOCUKLARI FATURA KONUŞUYOR’

Pedagog Şahintürk çocukların gelecek kaygısının büyüdüğüne dikkat çekerek, “Daha ilkokul sıralarındaki çocukların doğal gaz, elektrik faturalarını konuşmaları, dolar ne kadar olmuş diye yorumlar yapmaları normal midir? Fabrikada gece vardiyasında verilen meyveyi yemeyip çocuğuna götüren bir baba için ne düşünmeliyiz peki? Ergenlik dönemindeki çocuklar sınıflarında dolar ve avro konuşuyorlar. Gelecekleri konusunda hepsi çok endişeli. Nitelik yerine nicelik düşünülerek yapılan her iş sorun olarak geri döner. Planlama yapılmadan açılmış olan 200’den fazla üniversitenin mezunlarının azımsanmayacak çoğunluğu işsiz. Gelecek kaygısı yaşayan gençlerde, depresyon görülme sıklığı artıyor. Çocuklar geleceğini göremiyorlar. Ekonomik krizden en fazla etkilenen insanlar; çocuklar” dedi.

‘ÇOCUKLAR ÖNÜNÜ GÖREMİYOR’
Çocukların yaşadıkları kaygının yetişkinlik hayatlarına yansıyacağına dikkat çeken Şahintürk, “Sürekli depresyon hali, insanın farklı sorunlar yaşamasına neden olur. Çocukluk, bebeklik döneminde yaşanan depresyon, üst gelişim dönemine kar topu olarak çığ olarak geçiyor. İş, eş seçmede, kendini gerçekleştirmede, meslek seçmede bireyin karşısına sorun olarak çıkıyor. Çocuklar önünü göremiyor. Aldıkları eğitimle Türkiye’de kendilerini geçindirecek bir parayı kazanamayacaklarını bildikleri için çözümü yurt dışına gitmekte buluyorlar. Bu kaygılar karamsar bir ruh hali için yeterli bir neden. Ülkenin durumu hakkında herkes fikir sahibi. Anaokulunda bile konuşuluyor. Sağlıklı yaşayamadıkları için endişeliyim. Bunun önlemi alınması lazım” sözlerine yer verdi.