Patronun mallarına haciz kararı koydurtan ETF işçileri: En büyük kazanımımız mücadelemiz
'Bu direnişi biz zaferle taçlandırdık. İşçilerin gücü bugün sermayeyi yendi. ETF’nin mal varlığına haciz koyuldu. Biz o emeklerimiz kaçırılmasın diye engel olduğumuzda bize zorluk çıkardılar.'

Fabrika kapatıldıktan sonra ödenmeyen alacakları için 79 gün fabrika önünde direnen DERİTEKS üyesi ETF Tekstil işçileri, ETF Tekstil şirketinin mal varlıklarına haciz kararı konulması sonrası çadır direnişlerini sonlandırdı. İşçiler alacaklarının tamamı ödenene kadar üretim yaptıkları Mavi ve Colombia gibi markaların mağazaları önünde eylemlerini sürdürecek. Hayatlarında ilk kez direniş deneyimi yaşayan işçiler, bu süreçte öğrendikleri dayanışmanın, mücadelenin ve sınıf olduklarını fark etmelerinin de kazanım olduğunu söyledi.

Haciz kararının kazanıma giden yolda büyük bir gelişme olduğunu söyleyen işçilerden Songül Baş, “Bu direnişi biz zaferle taçlandırdık. İşçilerin gücü bugün sermayeyi yendi. ETF’nin mal varlığına haciz koyuldu. Biz o emeklerimiz kaçırılmasın diye engel olduğumuzda bize zorluk çıkardılar, buraya çevik kuvveti yığdılar. Patron, sermayenin gücünü arkasına alarak işçileri yıldırmaya, ezmeye çalıştı ama biz yılmadık, yenilmedik. Bugün Sanem Dikmen kaybetti. Burada bir mücadele biter, başka yerde mücadeleler başlar. Mücadelenin olduğu her yerde biz varız artık. Sanem Dikmen’in gidebileceği bütün saraylarda olacağız. Giyim ve Sanayi Derneği önünde olacağız, onu evinde rahatsız edeceğiz ve buna destek çıkan, bizlere sahip çıkmayan markalara da sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.


‘PATRONLAR BİZDEN KORKACAK’

Direniş alanında işçilerin büyük bir dönüşüm yaşadığını söyleyen Baş, “Ben mücadele ediyordum, çadırı biliyordum, direnişi biliyordum, birlikte olursak beraber olursak kazanacağımızı biliyordum ama arkadaşlarımız bunu bilmiyordu. Başta bu işçilerin bunları görmeleri, yaşamaları, mücadeleyi, çadırı, direnişi, eylemi, sloganı, kimin kimden yana olduğunu görmesi beni çok mutlu etti. Bu en büyük zenginliğim çünkü şimdi çok daha fazla güçlü hissediyorum. Buradaki işçiler, kadınlar yarın başka yerlerde çalışmaya başladıklarında başka sorunlarla karşılaşabilir. Buradaki mücadele yarın haksızlık karşısında ses çıkarmalarını, kendilerini ifade etmelerini sağlayacak. Önceden bir arkadaşımıza mikrofon uzatıldığı zaman çok korkardı. Bugün bakıyorum ki kürsüye çıkıyor. Bu değişim çok şey anlatıyor, tüm işçilere çağrımdır, korkmayın, yılmayın, patronlar bizden korkacak!”

‘HEM EVİMİZDE HEM BURADA DİRENDİK’

İşçilerden Tülay Akdemir, en başından beri direnişlerinin başarılı olacağına inandığını söylüyor ve ekliyor: “Buradaki direniş birlikte olduğumuzda neler kazanabileceğimizi, neler başarabileceğimizi gösterdi. Direnişteki işçiler için yan yana gelip bir bardak çay içmenin bile ne kadar kıymetli, değerli ve güç veren bir şey olduğunu gördüm. Bir de biz kadınlar tek taraflı direnmedik. Hem evimizde hem burada direndik. Çünkü biz kadınlara yüklenen görevler var. Her ne kadar sözde eşitiz desek de kadın erkek eşit değil erkeklerin gözünde. Evdeki bütün işler senin yükünmüş gibi görülüyor. Mesela ben bu direnişte bu kodları umursamamayı öğrendim. Ev nasıl olursa olsun, bırakıp çıkabildim. Kızım benimle gurur duyduğunu söylüyor. Müthiş bir şey bu, çünkü çocuğum doğru yaptığıma inandığı bir şey için benimle gurur duyuyor. Evde o kadar çok destek verdi ki bana eşim de kızım da... Sonuçta bir direnişe çıktık ama ailemiz de bu mücadeleye çıkmış oldu. Ben evimden kolay kolay çıkmayan bir insandım bu direnişten önce. Kalan boş zamanımı ailemle geçirirdim. Ben kendimi onlara adamıştım. Hani böyle olması gerektiğine inanıyordum. Yani benim de bir şeylere hakkım varmış, onu gördüm. Evet, hayat sadece evden ibaret değilmiş. Bundan sonra böyle direnişlerde bulunan işçilerle dayanışma gösteririm, yanlarına giderim, ziyaret ederim, dayanışma kartlarını alırım, ne bileyim bir paket bisküvi alır götürürüm, onlarla slogan atarım. Çünkü dayanışmanın benim için, hepimiz için ne kadar değerli olduğunu öğrendim ben bu çadırın altında. Hakkımızı yedirmeyiz dedik, yedirmeyeceğiz de. Karşımıza polis çıktı, zulüm çıktı, yerlerde sürüklendik. Ama devam ettik, ETF Tekstil’den polis eşliğinde emeğimiz olan ürünleri, makineleri kaçırdılar. Şimdi hakkımız olanları tek tek haczettirdik. Bu büyük bir adım.”

EZİLME SIRASI ŞİMDİ PATRONDA

Polis müdahalelerinden belki de en çok etkilenen ama çadırı terk etmeyen işçilerden biri Selime. O da karar sonrası çok mutlu olduğunu dile getiriyor: “Bu bizim için çok iyi bir gelişme oldu, inşallah daha da iyisi olacak, biz sonuna kadar devam edeceğiz. Sanem Dikmen işçiyi ezip geçti ama artık ezilme sırası ona geliyor. 79 gün geriye bakıyorum, şimdi bambaşka bir yerdeyiz, daha da güçlüyüz. Şimdiye kadar direnen işçileri de çok daha iyi anlıyoruz. Diğer fabrikalardaki işçi arkadaşlarımıza sesleniyorum, direnin, mutlaka kazanacaksınız, birlikte kazanacağız.”

‘BASKILANMIŞ MÜCADELE RUHUM BURADA ORTAYA ÇIKTI’

İşçilerden Müzeyyen Tombul da ilk günkü Müzeyyen ile bugünkü arasında çok fark olduğunu dile getiriyor: “Bir şeyler bugüne kadar hep bastırmış içimdeki mücadele ruhunu. Toplumda, kadınlar hep sussun, çalışsın, hep alttan alsın gibi bir baskı vardı, ben burada onu aştım. Neye ne zaman tepki vereceğimi, susmamam gerektiğini öğrendim. Daha önce de birçok yerde haklarım kaldı. Buradaki direnişte sendikalı, örgütlü olmanın rolü büyük. Ben de önceden çok korkuyordum, televizyonlarda direnişçileri terörist gibi gösteriyorlardı, bu süreçte bu algının bir aldatmaca olduğunu fark ettim. Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz dedik. Dönmedik de ölmedik de. Karnımız hep dayanışmayla doydu. Herkes bir şey getirdi. Çayımız sürekli kaynadı. Avukatımız Orhan Atan’ı mücadelesinden dolayı kutluyorum. Haczi koydurdu, inanılmaz mutlu olduk.”

‘ZORBALAR ÖRGÜTLÜ İŞÇİNİN KARŞISINDA DURAMAZ’

DERİTEKS Genel Sekreteri Ayhan Yanılmaz da sendikalı ve örgütlü olmanın mücadeleyi güçlendirdiğini söyledi: “Şu an çadırı kaldırmak demek direnişi bitirmek anlamına gelmiyor. Direnişimiz mağaza eylemleriyle devam edecek. Alacaklarımızı alana kadar bu eylemlere devam edeceğiz. Bu icra kararı bizi gerçekten çok güçlendirdi. Biz buradaki direnişimizi mallar kaçırılmasın diye sürdürüyorduk zaten, şimdi haciz konulduğu için çadır direnişini sonlandırdık. Çok fedakarlık yaptık, benim yerime başkası odun kırdı, ben başkasının yerine su getirdim. Bütün direnişçiler evlerinden bir şeyler getirdi. Bu direnişin sınıf mücadelesine de çok şey kattığını düşünüyorum. Örgütlü bir sınıfın karşısında Sanem Dikmen gibi zorbaların kolay kolay duramayacağını gösteren bir direniş oldu.”

‘KAMUOYU TEPKİSİ KARARI ETKİLEDİ’

İşçilerin avukatı Orhan Atan ihtiyati haciz sürecinin nasıl işlediğini anlatırken, kamuoyu yaratmanın bu kararda etkili olduğuna dikkat çekti: “Normalde bu ihtiyati haciz genelde iş davalarında reddediliyor. Mahkemeler diyor ki, ‘Bir dosyadan bir davadan dolayı ihtiyati haciz koyabilmek için alacağın muaccel hale gelmesi lazım. Yani alacağının, miktarı, günü net olmalı diyor. Burada sonuç itibarıyla işçinin kıdem alacağı olduğu belli ama ne kadar olduğu belli değil. Biz de diyoruz ki hesapladık, ama maalesef mahkemeler diyor ki, ‘Hayır, biz sizin hesaplarınıza itibar etmiyoruz.’ Bu gerekçelerle tüm başvurularımız reddedildi ve doğal olarak da patron bu dönemde fabrikaların içini boşalttı. Biz gazete haberlerini, kamuoyundaki haberleri, paylaşımları, işçilerin çektiği videoları, patronun kaçırdığı malları, tapu devrini falan bunların hepsini koyduk dosyaya, üst mahkemeye taşıdık. Şimdi en son çıkan ve iyi karar dediğimiz kararda toplam 51 işçi için mahkeme bize ‘Hayır, yerel mahkemenin verdiği karar yanlış çünkü işçilerin alacaklı olduğu ortada, fabrikanın kapandığı ortada, fabrikanın mal kaçırdığı ortada, işçi haciz koyabilir’ dedi. ETF Tekstil şirketinin tüm banka hesaplarına, markalardan alacaklarına, Erzurum’da bulunan otele haciz kararı verilmiş oldu. Bence özellikle işçilerin eylemi, kamuoyu yaratma, baskı yaratma ve aslında medyanın gücü bu karara sebep oldu.”

Fotoğraflar: Evrensel

İlgili haberler
ETF Tekstil işçisi kadınların direnişini konuşuyor...

Haklarını almak için mücadele eden ETF Tekstil işçilerinin direnişini ETF işçisi Gülşen Balta anlatı...

ETF işçileri patronun evinin önünde eylem yaptı: İ...

Alacaklarını alamayan ve 37 gündür direnişte olan ETF Tekstil işçileri haklarını vermeyen patronları...

ETF işçileri 2 aydır direniyor: Direniş nasıl deği...

İki ayı aşkındır hakları gasbedildiği için direnişte olan ETF Tekstil işçilerinin direnişi işçileri...