Narin Güran cinayetinde soruşturma ve yargı eksiklikleri
Narin Güran cinayeti davasında 4 sanığa ceza verildi ancak soruşturmadaki eksiklikler, delil karartılması ve cinayetin nedenine dair bilinmezliklerin üzerine gidilmedi.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybettirilen, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 28 Aralık günü karar çıktı. Tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’a “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis cezası verilirken, Narin’in cesedini saklamakla suçlanan komşu Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Diyarbakır Barosu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mahkeme kararına itiraz etti.

Çokça eksiğe rağmen devam eden kovuşturma aşaması sonuçlansa da akıllarda da birçok soru işareti kaldı. Cinayetin hangi sebeple ve kim tarafından işlendiği tam olarak belirlenemezken, yargılanan 4 sanık dışında tutuklu bulunan 8 sanığın soruşturması ise gizli yürütülüyor. Davada bugüne kadar olanları ve bundan sonra neler yaşanabileceğini dosya avukatlarından Canan Atabay ile konuştuk.

'SORUŞTURMA ÇOK EKSİKTİ'

Narin Güran davasında Diyarbakır Barosu avukatlarından biri olarak yer aldınız. Hızlı bir yargılama yapıldı ve karar verildi. Bütün bu süreç boyunca biz neler gördük, yaşadık? Bu davadan nasıl bir sonuç ortaya çıktı?

Biz en başta “Soruşturma nasıl yürütülmez”i gördük aslında özellikle kolluk görevlerince, jandarma yetkililerince. Bu tür adli vakalarda adli kolluk biriminin, suç bilimi üzerine çalışmış uzman kişilerin ne kadar önemli olduğunu gördük. Deliller nasıl toplanamazdı gördük ve bu çerçevede de delillerin doğru toplanmasının ne kadar kıymetli olduğunu gördük aslında. Çünkü çoğu şey toplanamamıştı, yok edilmişti. Nedenlerinden biri faillerin kolluk görevlerine yol gösteren kişiler olmasıydı. Soruşturmayı daha profesyonel bir ekibin yürütmesi gerekirdi, bu yönüyle soruşturma çok eksikti. Eksik olduğu için de ailenin her hareketi tutanak haline getirildi çünkü başka şekilde delil elde etme olanağı kalmamıştı. Bütün köylü bir organize olma hali içerisinde olayı bilmelerine rağmen kimseyi ele vermedi. Bir şekilde olayın üstü görgü tanıklarının da ortaya çıkmayacağı şekilde kapatıldı.

Sanıklar gözaltına alındıktan sonra aile arasında kurulan “Narin” WhatsApp grubu var. Enes’in gözaltına alınmasıyla birlikte gruptaki herkes tek tek çıkarılıyor ve grup siliniyor. O grupta Narin’i aramak dışında birtakım yönlendirmeler yapıldığını görüyoruz. Orada yapılan bildirimler üzerinden önceden önlemler alınıyor. İşte tüm bunlarla birlikte dosyayı incelen avukatlar olarak biz şunu gördük, bu dosyada gerçek failler aileden birileri. Hatta sanıklar. Sadece orada gerçekten öldürme eylemini birebir gerçekleştirenin kim olduğunda gittik geldik, dosyada yazılan senaryo da bize bunu veriyor aslında. Duruşmalar boyunca Nevzat’ın üzerine olayı yıkma gibi bir eylemlilik ve istek de gördük. Ama bütün bunları “Kapımızda köpek olamaz” gibi nahoş söylemler kullandıkları, aşağıladıkları, hor gördükleri ve kendi çocuklarını öldürdüğünden şüphe etseler sorgulayacakları bir adam için yapılmış olamazdı.

'SİLAH MÜHİMMATLARINA DAİR NET BİR TESPİT YOK'

Cinayette önemli iddialardan biri köyde, aile bireylerinin evinde silah mühimmatları olduğu konusu. Bu konuya dair kolluğun bir araştırması olmadı, iddiaların üzerine gidilmedi. Sizin buna dair değerlendirmeleriniz nedir?

Bizim incelediğimiz dosyada, en azından görebildiğimiz kadarıyla öyle mühimmat olacak çok fazla silah ele geçirdiğine dair tutanak göremedik. Sadece Arif Güran’ın ahırında ele geçirilen mermilerle ilgili bir tutanak gördük. Sonra yine Narin’in ağabeylerinden birinin evinde silah ve mermiler vardı. Sonra başka birinin evinde de yanılmıyorsam, tüfek ve ona dair birtakım şeyler hatırlıyorum. Üç tane tutanak hatırlıyorum silahlarla ilgili. Onun dışında incelediğimiz kadarıyla bir tutanak yoktu. O yüzden ne vardı, ne yoktu bilmiyoruz. Bir ayrıntı da Narin WhatsApp grubu üzerinden yapılan yazışmalarda “Kadınlar silahları üzerine alsın” yazışmasıydı. Bu mesajla evlerde silah olduğu gibi bir gerçeklikle de yüzleşmiş oluyoruz ama bunun sayısı nedir, ne kadardır, kaç tanedir, kimde var, kimde yok bununla ilgili bir tespit ya da belirlememiz yok.

'MÜŞTEREK FAİLLİK HUKUKU GEREĞİ NEVZAT DA AYNI CEZAYI ALMALIYDI'

Nevzat Bahtiyar’ın aldığı cezaya itiraz ettiniz. Cezada eksik kalan kısım neydi?

Nevzat’ın almış olduğu ceza boyutuyla eksik kalan kısım şu, Narin öldürüldükten sonra cenazeyi aldım diyor. Ama biz Narin’in o an ölüp ölmediğini bilmiyoruz. Narin’in ölüp ölmediğinin bilinmemesi, tespit edilememesi nedeniyle de suçun faillerinden biri gibi ceza alması gerektiğini düşündük. Raporlarda Narin’in kesin olarak hangi saatte öldüğüne dair elimizde bir veri yok. Dolayısıyla Narin tıbben ölü kabul edilmiyorken de Nevzat’a verilmiş olabilir. Dolayısıyla Nevzat’ın eylemi de son noktayı koymuş olabilir. O ortamda bulunan kişilerce işlenen bir suç varsa müşterek faillik hukuki müessesesi gereği hepsinin aynı cezayı alması gerekir.

'CEZASIZLIK SEBEBİ OLAMAZ'

Cinayetin kim ya da kimler tarafından işlendiği, neden işlendiği netlik kazanmadı. Aile üyesi 3 sanık ağır bir ceza aldı. Peki, bu bilinmezlik hali ilerleyen süreçte sanıklar için bir ceza indirimi, daha erken bir tahliye halini getirebilir mi?

Ülkemizin bir gerçekliği var. Bu gerçeklik karşısında her şeye hazır olmamız gerekir. Dolayısıyla her türlü ihtimalle karşılaşabiliriz. Ama dosya kapsamı itibarıyla böyle bir şeyle karşılaşabileceğimizi düşünmüyorum. Dediğiniz gibi bir şey yaşarsak da müthiş bir kırıklığı olur. Çünkü aksinin kabulü bizim Narin’i ölmemiş kabul etmemiz sonucunu doğurur. Sadece Narin’in neden öldürüldüğünü bilmiyor olmamız, son öldürme eylemini kimin gerçekleştirdiğini bilmiyor olmamız cezasızlık sebebi olamaz ya da şüpheden sanık yararlanır ilkesi çerçevesinde değerlendirilemez. Bir öldürülme eylemi var ve bir gerçekliğimiz var. Dolayısıyla verilen cezalar üç sanık açısından doğru, bir sanık açısından eksik diyoruz.

'TÜM KAYGILARA RAĞMEN BARONUN MÜDAHİLLİĞİ KIYMETLİ'

Kadın, çocuk cinayetinde baroların, kadın ve çocuk örgütlerinin müdahilliği kabul edilmezken bu dosyada Diyarbakır Barosunun müdahilliği kabul edildi. “Üzeri örtülmek istenen şeyler mi var?​” endişeleriyle birlikte düşündüğünüzde bu ne anlama geliyor?

23 yıldır avukatlık yapıyorum, Türkiye gibi bir ülkede hukukun ne kadar siyasi etkenlere ya da müdahalelere açık olduğunu da görüyoruz, yaşıyoruz hep beraber. Bu dosyada belki medya üzerinde bu kadar durmasaydı, toplumsal bir duyarlılık gelişmemiş olsaydı birçok kadın ve çocuk cinayeti gibi üstü kapatılacak bir dosya olacaktı. Bazı siyasi çevrelerin bu cinayetin ortaya çıkmasından duymuş olduğu rahatsızlığa rağmen dosyanın üstü kapatılamadı, bunun en önemli sebebi de toplumsal duyarlılıktı. Ciddi bir sahiplenme gördük. Ancak tabii medyada cinayetin magazinleşmesi, bir malzeme haline getirilmesini de gördük. Narin’in anısına bir saygısızlıktı bu da. Bizim tek amacımız vardı, Narin’in faillerinin hak ettikleri cezayı almaları.

Bazı kaygıları ister istemez düşünürsünüz. Bunu kendi aramızda da tartışmadık değil. Kimsesiz olan bir Narin vardı ve biz Narin’in kimsesiydik aslında Diyarbakır Barosu olarak. Bu anlamda bizim dosyada yer almamızın kıymetli olduğuna biz karar verdik ve bu nedenle müracaat ettik. Talebimizin kabul edilmesi de Diyarbakır Barosu açısından çok kıymetli bir şeydi. Bazen bazı şeylerde duymuş olduğunuz endişeler ya da soru işaretleri oradan elde edeceğiniz sonuçla kıyasladığınızda anlamını yitirebiliyor. Gelinen aşıma itibarıyla bir baronun kavuşturma aşamasında yer almasının ne kadar kıymetli olduğunu da gösteren bir dosya oldu.

Fotoğraf: MA

İlgili haberler
Narin Güran cinayeti davasında bugüne kadar neler...

8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında yaşananlar: Soruşturma eksik, iddianame eksik, karar eksi...

Narin davası ve bir organize kötülüğün seyri

Narin cinayeti davasının 3 gün süren ilk duruşması boyunca Güran ailesinden sanıkların birbirinin ay...

Narin cinayetinin yeniden sorgulattığı

Narin’in kaybettirilmesinden sonra açığa çıkan bunca şey, olağanüstü güvenlik önlemleri olsa da bu ö...