24 Haziran seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planı içinde yer alan nafaka konusunda Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı 10 Ekim günü çalıştay düzenledi. Bir süredir kamuoyunda çeşitli haberlerle gündeme gelen “nafaka mağdurlarının” sorunlarının çözümü için düzenleme yapılması istenen çalıştayda en çok yoksulluk nafakasında süre sınırlamasına gidilmesi konusu gündeme geldi.

BU SORU YANITSIZ KALDI: NAFAKA HAKKINDA SORUN YAŞAYAN KAÇ KİŞİ VAR?

Çalıştaya katılanlardan Türkiye kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü Ekmek ve Gül’e yaptığı değerlendirmelerde iki bakanlığa da nafaka konusunda kaç kişinin sorun yaşadığını, kaç kişinin ne tür mağduriyetler yaşadığını sorduklarını ancak bu konuda hiçbir veri açıklanmadığına dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta Aydın Üniversitesinde yapılan nafaka çalıştayında, bu konuda sorun yaşayan 2 bin kişi olduğunun ifade edildiğini aktaran Güllü, birkaç gün içinde bu sayının bir anda 2 milyona yükseltildiğini hatırlattı.

Bakanlıkların yaptığı çalışmanın temelinde nafaka hakkına kısıtlama getirme niyeti olduğuna dikkat çeken Canan Güllü, “Daha önce de çocukların istismarcılarla evlendirilmesi konusunda gündeme gelen yasa tasarı ile mağdurların sorunlarının çözüleceğini iddia etmişlerdi, şimdi de aynı argümanı kullanıyorlar. Ona izin vermemiştik, buna da engel olacağız” diye konuştu.

‘KADINLAR GÜÇLENDİRİLMEDEN NAFAKA SINIRLANDIRILAMAZ’

Türkiye’de kadınların koşulları düzeltilmeden, kadın istihdamının önündeki engeller kaldırılmadan, ücretsiz kreş hakkı sağlanmadan nafaka ile ilgili herhangi bir kısıtlamanın kadını şiddet dolu bir evliliğe mahkum etmek anlamına geleceğinin altını çizen Güllü, asıl sorunu şu sözlerle anlattı: “Burada asıl sorun başka, doğurdukları çocuğa bakmak istemeyen, çocuklarının sorumluluğunu almak istemeyen bir erkek modeli var karşımızda.”

100 günlük eylem planı içinde asıl olarak kadın yönelik şiddet, kadın cinayetleri, cinsel suçlar ve çocuk yaşta evlilikler gibi kadınların temel sorunlarının yer alması gerektiğine ve bu sorunların acilen İstanbul Sözleşmesinin de gerekleri yerine getirilerek çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Canan Güllü, “100 günlük eylem planı içinde neden nafaka var da diğer sorunlar yok? Kadınların temel sorunları çözüm beklerken neden nafaka bu kadar acil gibi gündeme getiriliyor? Bu konuyu kim, neden bu planın içine dahil etti” sorularını yöneltti.

TIKLAYIN - 'NAFAKA MAĞDURLARI' NE DİYOR VE NAFAKA HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 5 GERÇEK!