Muğla Kadın Platformu: Öfkemiz diri asla sessiz kalmayacağız!
Kadın cinayetlerine ve İstanbul Sözleşmesinin İptal edilmek istenmesine tepki gösteren Muğla Kadın Platformu yaptığı açıklamayla ‘Öfkemiz diri asla sessiz kalmayacağız’ dedi.

Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda Muğla Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, şehirlerinde yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekerek İstanbul Sözleşmesine dönük saldırılara tepki gösterdi.  

Basın açıklaması okuyan kadınlar öldürülen kadınları hatırlatarak “katledilen ve katledilmesine izin vermeyeceğimiz tüm kadınlar için isyanda olduğumuzu haykırıyoruz” dedi.

Pınar Gültekin’in vahşice katledilmesinin ardından katil Cemal Metin Avcı’nın ailesinin gizlilik kararı istemesine de tepki gösterildi: “Gerçek ayan beyan ortadayken; katilin ailesinin gizlilik talep etmesi, cinayete ilişkin haberleri ve kadınların haklı tepkilerini engelleme çabasıdır. Bunun adı kadın katliamı, kadın kıyımıdır. Saklamaya çalıştığınız katili biz bir kere daha teşhir ediyoruz; katil Cemal Metin Avcı’dır! Yaptığınız aklama, saklama ve inkar etme politikalarını adliyelerde sözde bahanelerle ceza indirimleri, etkin yargılamama süreci takip ediyor. Biz bunların hepsini daha önce işlenilen ve sessiz kalınan, yargılanmayan, aklanan kadın kıyımlarından tanıyoruz.”

Devlete kadınları şiddetten koruma yükümlülüğü veren İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmek istenmesine de tepki gösteren kadınlar şöyle devam etti: “Bu katliamların sorumlusu katiller olduğu kadar görevi İstanbul Sözleşmesini uygulamak olduğu halde İstanbul sözleşmesini uygulamayan, kaldırmak isteyen ve bu katliamlara sessiz kalan herkestir. Katiller ve destekçileri yargılanıp cezalandırılana kadar durmayacağız. Öfkemiz diri asla sessiz kalmayacağız.”

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ UYGULAYIN!

Yetkililere İstanbul Sözleşmesini uygulayın çağrısı yapan kadınlar, taleplerini de şöyle sıraladı:

Şiddet gören veya tehlikede olan kadınlar için şiddet uygulayan evden uzaklaştırılmalı, kendisine yaklaşması engellenmeli ve yakın koruma verilmeli, gerekiyorsa kadının adresi, kimlik ve ilgili diğer bilgileri değiştirilmeli veya gizlenmeli, bu bilgilerin paylaşımını yapanlar da cezalandırılmalı,

Şiddet uygulayanın silahı teslim alınmalı, şiddete uğrayan kadına geçici velayet veya tedbir nafakası veya geçici maddi yardım verilmeli ve oturduğu eve aile konutu şerhi konulmalı,

Devlet, kadına yönelik şiddetle bütüncül bir mücadele için kurumsal, mali ve eşgüdümlü yapılar kurmalı; etkili, kapsamlı ve birbiriyle koordineli politikalar oluşturmalı,

Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı öfke ve nefret söylemlerinde bulunan, taciz, istismar ve tecavüzde bulunan personeller, yapılan taciz istismar tecavüzü destekleyen öğrenciler ve eğitimciler; üniversite ve diğer tüm eğitim-öğretim alanlarından kesin bir şekilde cezalandırılarak uzaklaştırılmalı,

Evlilik yoluyla çocuk istismarını meşrulaştıran, kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin her gün artmasına rağmen ve bir türlü yakalanmayan, yakalanmak istenmeyen failler olduğu halde kadına şiddet ve cinsel saldırı suçlarından içerde bulunan erkekleri toplum içine tekrar salan Yeni İnfaz Yasası gibi bir düşünce yaşam hakkımızı hiçe saymaktadır. Bu şahıslara getirilen af kabul edilemez. İstismarın, tecavüzün, şiddetin, cinayetin affı olmaz! İnfaz yasasında ve TCK'nın 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde düzenlenmeye gidilmeli,

Çocuk bakımı kadına atfedilen bir sorumluluk olmamalı, çocuk ve ev işi emeğini kadına atfeden söylemler, politikalar ve etkinlikler yasaklanmalı, yerel yönetimler çocuk bakım evleri oluşturarak çalışmak ve gelişmek isteyen kadınların özgürleşmesini desteklemeli,

Hiçbir yerde güvende olmayan biz kadınlar için yerel yönetimler sokakları ışıklandırma ve kamera açısından düzenleme yapmalı, güvenliğimiz her alanda sağlanmalı,

Üniversite yönetimi itibar kaygısı gütmek yerine taciz ve tecavüzden doğru ismi zikredilen akademisyenler öğrenciler üzerinde etkin bir çalışma yürütüp bu gibi konularda ismi geçen kişileri açık bir şekilde gerekli hukuki süreci başlatmak üzere ilgili makamlara iletmeli,

Gerekli sorumlulukları alıp; Üniversitede olan tüm kadın öğrencilere beden saygısı, şiddet nedir, şiddete karşı ne yapılır üzerine bilinç yükseltme atölyeleri yapmalı ya da bunu yapacak sivil toplum örgütleri üniversite yönetimi tarafından desteklenmeli,

Şiddet özgeçmişi bulunan silahlı kolluk kuvvetleri ve güvenlik personellerinin, kadın katliamlarında nitelikli kadın katili olma ihtimali olduğu göz önünde bulundurularak emniyet yönetimi eve giden silahlı personellerin silahına mesai saatleri dışında el koymalı,

Kadına yönelik şiddet için önleyici tedbirlerin alınmamasının hemen ardından gerçekleşen kadın katliamlarına karşın, mahkeme heyetlerinin caydırıcı cezalar uygulamaması tedbirlerin alınmamasının devamı niteliğindedir. Mahkeme heyetleri bağımsız yapılarını koruyarak hiçbir etki altında kalmadan caydırıcı cezalar vermelidir.


İlgili haberler
DİSK/Gıda-İş: Kadına şiddetin önlenmesi için İstan...

DİSK/Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Olcay Ozak, hükümetin çekilmeyi tartıştığı İstanbul Sözleşmes...

Mudanya Kent konseyi Kadın Meclisi İstanbul Sözleş...

Mudanya Kent Konseyi Kadın Meclisinin yaptığı basın açıklamasında kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne s...

Gebze’de metal işçisi kadınlar fabrikalarda eylem...

Birleşik Metal-İş üyesi kadın işçiler Gebze’de düzenledikleri fabrika eylemleriyle kadına dönük şidd...