Malatya’dan bir hemşire: ‘Karantina sürecinde hastaneye bildirimde bulunmaya çağrıldım’
Malatya’da devlet hastanesinde hemşirelik yapan bir kadın alınmayan önlemler nedeniyle Kovid-19 pozitif oldu, karantina sürecinde dahi hastaneye çağrıldı ardından mobbing görmeye başladı.

Kovid-19 vakaları artarken, büyük sorunlar yaşayan sağlık emekçileri hak ettikleri değeri görmüyorlar. Ekipmanların yetersizliğinden dert yanan, idareye ulaşmadığı, ulaştığı taktirde de ‘2 maske tak, bir şey olmaz’ söylemleri ile karşı karşıya kalan, hastalıkla burun buruna yaşayan ve sonunda Kovid-19 pozitif olan bir sağlık çalışanı, yaşadığı süreçleri Ekmek ve Gül’e anlattı. 

‘EVİME TAKSİ İLE DÖNMEK ZORUNDA KALDIM’

Çalıştığı hastanede birçok sorun yaşadığını belirten hemşire: “Mesai arkadaşımın Kovid-19 testi pozitif çıktığı için korktum, ben de test yaptırdım, aynı gece telefonla arandım, testimin pozitif olduğu söylendi. Tabi telefon hoparlördeydi, çocuklarım da duydu her şeyi. İki çocuğum var, biri üniversite sınavına girecekti üç gün kalmıştı. O psikoloji ile sınava girdi, sınavı doğal olarak kötü geçti. Ambulans ile beni aldılar, tedavime başlandı. Eve gideceğim zaman ise kendi imkanlarım ile eve dönmemi söylediler. Arabam olmadığını, dönemeyeceğimi söylediğim zaman ise “şu an ambulans yok, sabaha kadar beklemek zorundasınız hemşire hanım” dediler. Çocuklarımın evde tek olduğunu, tek ebeveyn olduğumu ve sabaha kadar bekleyemeyeceğimi söylememe rağmen yardımcı olmadılar. Ben de mecburen bir taksi çağırdım, taksiciye de pozitif olduğumu söyleyerek binmek zorunda kaldım. Mecbur kaldım açıkçası sonuçta psikolojik boyutu da kötü, çocuklarınız sizi kaybetme korkusu yaşıyor böyle bir etkisi var bu hastalığın. Ölüm korkusunu birebir yaşadığınız bir hastalık. Yaklaşık 14 gün karantina sürecim oldu, testim negatife dönmesine rağmen iyileşemedim tam anlamıyla. Hastalığın yan etkileri çoktu. Nefes alamama, iştahsızlık devam etti. Bu süreçte 8 kilo verdim. Uykusuzluk da oluyor.

‘HASTANE İDARESİ TARAFINDAN ARANMADIM’

“Yaşadığım bu süreçte idare tarafından aranmadığım gibi, bir de ben suçlandım. “Siz birlikte yiyip içtiğiniz için oldu” denildi. Fakat hastanenin ne havalandırması çalışıyor, ne de havalandırmak için camları var. E cam olmadığı için havalandıramadığımız odalarda çalışmak virüsün yayılmasını, havada kalmasını kolaylaştırıyor. Su içmek için bile maskeyi açtığınız zaman mikrobun girme ihtimali var. Suçlanacağımız bir şey yok aslında tamamen binanın yaşam koşullarına uygun yapılmamasından kaynaklı riski biz yaşadık. Ben bir de astım hastasıyım, kemik erimesini arttırdığı için ilaç kullanmayı bırakmıştım, bu yüzden astım hastası bile sayılmadım risk grubunda olduğum halde. Çocuklarımın gözünün önünde her gün eridim resmen.

İster istemez onlar da korktu, ben de çok korktum.”

‘KARANTİNA SÜRECİNDE HASTANEYE ÇAĞIRILDIM’

İdarenin kendini o süreçte bir de hastaneye çağırdığını söylüyor hemşire; “Hastane idaresi beni arayıp hastaneye bir yakınımın gelmesi gerektiğini ve hasta olduğumu başhemşireye bildirmesi gerektiğini söyledi. Ancak bu şekilde beni idari izinli sayabilirlermiş. Düğmeye bastığınız anda Sağlık Bakanlığı’nda bile Kovid’li olduğum görünüyorken, karantina sürecinde hastaneye çağırıldım. Psikolojik olarak da fizyolojik olarak da çok yıpratıcı bir süreçti benim için. Sonrasında işe başladım ve birkaç gün sonra kötü oldum. Bu sefer de pinomoni teşhisi kondu. 10 gün tekrar istirahat raporundan sonra, tekrar işe geldiğimde başhemşire tarafından şifaen grupta paylaşılmış, ‘Erişkin Müşahade’ye görevlendirildiğim. Bu özlük yazısı değildi herhangi bir resmî içeriği yoktu kararın”

‘2 MASKE TAK BİR ŞEY OLMAZ’

Kararın ardından Başhemşireye bir türlü ulaşamadığını belirten hemşire “Hastalık durumumu ve riskimi anlatmak için Başhemşirenin odasına gittiğim zaman içeri almadı beni. Altyapım hastalığa hazırdı, ama bunu anlayabilecek bir muhatap bulamadım. Üstüne hastalığın en yoğun olduğu bölümde çalıştırılmaya başlandım. Durumla alakalı dilekçe yazdım, ne Başhekimle görüşebildim ne de Başhemşire ile. Servis sorumlumuzun kişisel duyguları ile o servislere verildik.

Kasti tavırlara maruz kaldığını dile getiren hemşire: “Bir de kasti tavırları gördükçe üzülüyorsunuz, derdimizi anlatacak bir muhatap bulamıyorsunuz. Başhemşire sizi kapıdan almıyor, sekreteri sizi kapıdan kovuyor. En son Başhemşireyi kapıda yakaladım; akciğer solunum sıkıntısı yaşadığımı, pinomoni geçirdiğimi söyledim. Başhemşire ise beni ‘2 maske tak bir şey olmaz’ diyerek yolladı. Hiçbir şekilde bana açıklama yapılmıyor. Normalde devlet hastanelerinde 1 saat bile görevlendirme yapılsa yazı çıkarılması gerekiyor, özlük biriminin bunu yapması gerekiyor ama bana bu görevlendirmem hakkında yazılı bir bilgilendirme yapılmadı. Ayrıca riskiniz varsa çalışmama hakkına sahipsiniz ama biz bunları asla dile getiremiyoruz. 47 yaşındayım, emekli olmama az kaldı bu süreci evde geçirmek için maddi sıkıntılarım olmasına rağmen ücretsiz izne ayrılmayı bile düşündüm. Uygulanan mobbingler yüzünden bir an önce emekli olmak istiyorum”

‘EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI BU DEĞİL’

Ek ödemelerin de düşük olduğunu dile getiren sağlık emekçisi kadın “Doktorlara 27-30 bin arası bir ek ödeme yapılırken biz hemşirelere, lisans mezunlarına 2000-2500 arası, önlisans mezunlarına ise 1000 -1500 TL arası ek ödeme yapılıyor. Sekretere, temizlik personeline ise hiç ödeme yapılmıyor. Emek karşılığı değil, kariyer odaklı bir ödeme yapılıyor. Hasta ile birebir temas halinde olan sürekli biziz. Emeğimizin karşılığı bu değil. Ayrıca dinlenmem gereken süreçte çalıştırılıyorum, hastalığın yan etkilerini hala atamadım. Hala göğüs ağrılarım devam ediyor. En aktif serviste çalıştırılıyorum, resmen bana ‘git öl’ deniliyor, başka bir açıklaması yok bu durumun. Bu sektörde hemşirenin, sağlık personelinin gerçekten adı yok. Rotasyon istiyoruz. Emeğimizin karşılığını istiyoruz. Adalet istiyoruz!”

İlgili haberler
Kovid şüphesi olan bir hemşireye ‘Çift maske tak ç...

Şiddetli eklem ağrıları, halsizlik, buna eşlik eden ateşle birlikte mesaimde soluğu direkt Kovid pol...

Hemşire bir anne: Çocukların hayatı şansa bırakıla...

‘Bizim emeğimizi yok saydıkları gibi çocuklarımızı da yok sayıyorlar… Hastanede kreş ve gece çocuk b...

Kovid teşhisi konulan hemşire yaşadıklarını anlatt...

Elazığ’da pandemi kliniğinde görev yaparken kovide yakalanan hemşire: ‘Kovidli hastaların yemeleri,...