TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonunun onuncu toplantısı 10 Haziran Perşembe günü Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Aslı Koçak Arıhan, İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız, Sinop Barosu Başkanı Hicran Kandemir ve Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Ecehan Polat’ın katılımıyla gerçekleşti. Komisyonun onuncu toplantısında en çok konuşulan konulardan biri İstanbul Sözleşmesiydi. Sunum yapan baro başkanları İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması kararına dair görüşlerini ifade etti. Önceki komisyonlarda olduğu gibi arabuluculuğun şiddetin önünü açtığını ve kadınları daha büyük tehlikeye attığı katılan baro başkanlarının çoğu tarafından ifade edildi. Komisyonun önceki toplantılarında da dile getirilen komisyonun işleyişi ve usulüne ilişkin tartışma onuncu toplantıda daha detaylı bir şekilde eleştirildi ve bu komisyonun “her şeyi ne kadar iyi yaptık” komisyonu olmadığı söylendi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ŞİDDETE KARŞI CİDDİ BİR MÜCADELE KAYNAĞI
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Sinop Barosu Başkanı Hicran Kandemir ise yasal mevzuatın ve uygulamadaki değişikliklerden bahsederken İstanbul Sözleşmesi’nin kadına güven verdiğini ve şiddete karşı da bir güvence olduğunu belirtti. Kandemir aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin beyanlar sonrası müvekkillerin avukatlara “Avukatım, ben artık karımı dövebilecek miyim?” gibi sorular sorduğunu ifade etti.
Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Aslı Koçak Arıhan da, kendilerine gelen telefonlarda kadınların başvurularında “Kocam bana diyor ki, İstanbul Sözleşmesi kalktı, artık ben seni dövebilirim, seni devlet korumaz” gibi ifadeler kullandığına dikkat çekti.
İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız ise, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ilişkin “İstanbul Sözleşmesi artık ülkemizde yürürlükten kalkmıştır. Var olan mevzuatlara ne gibi iyileştirme çalışmaları yapılabilir ona bakmamız lazım, biz Baro olarak onun çalışmasını yapıyoruz ve bu yönde devam edeceğiz” dedi. CHP Milletvekili Gamze Taşçıer, Gönül Yıldız’a İstanbul Sözleşmesi'nin hala yürürlükte olduğunu, 1 Temmuz’da kalkacağını hatırlattı.
ARABULUCULUĞUN AĞIR SONUÇLARI OLABİLİR!
Komisyonun dokuzuncu toplantısında şiddette arabuluculuk yöntemi önerilmişti. Komisyonun onuncu toplantısında da uzlaştırma ve arabuluculuk yöntemi komisyonda en çok bahsedilen meselelerden biri oldu. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, kesinlikle arabuluculuğa karşı olduklarını söyledi: “Biz henüz ‘Bir tokat atmış, ne var ki?’ cümlesinden kurtulamadık karakolda. O bir tokat daha sonra 50 tane bıçağa dönüşüyor. Dolayısıyla önce ailenin dışındaki birimlerin kadının ne yaşadığını anlamadan, onun o baskı gördüğü ortamı teneffüs etmeden, çaresizliğine deva olmadan barıştırmaya yönelik girişimlerini doğru bulmayız; baskı olarak görürüz, yeni bir baskı gelir.”
Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Aslı Koçak Arıhan alandan bilgi vererek, şu anki uzlaştırma uygulamasına dair gözlemlerini aktardı: “Özellikle uzlaştırmacılar hukukçu olmadıklarında ‘Uzun sürer, sen burada perişan olursun, yıllar sürer’ diyerek kadınları şikâyetinden vazgeçirdiler. Arabuluculuk da işin içine girdiğinde gerçekten ne olacağını bilmiyoruz. Yanlışa yanlış olarak devam etmememiz gerektiğini de düşünüyorum çünkü aile ara buluculuğu çok çok tehlikeli bir zeminde olabilir.”
İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız ise arabuluculuğu savundu.
‘HER ŞEYİ NE GÜZEL YAPIYORUZ KOMİSYONU’
Komisyonun işleyişi daha önceki toplantılarda da eleştirilere sebep olurken, bu toplantıda işleyiş, toplantının yönetimi ve AKP’li milletvekillerinin tutumlarına dair eleştiriler çokça yer aldı. Komisyonun ilk toplantısından beri 19 yıldır iktidarda olan bir hükümetin kadına karşı şiddetle mücadelede eleştirilmesi karşısında başta komisyon başkanı Öznur Çalık olmak üzere AKP Hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “şiddete karşı sıfır tolerans” çizgisinde olduğu, yasal mevzuatların ne kadar iyi değiştiği, “devrim niteliğinde kararlar alındığı” ile geçiştirilmeye çalışıldı, komisyona katılıp sunum yapan her Bakan da şiddetle mücadelede ne kadar iyi olunduğu vurgusuna ek olarak ileride neler yapılması planlandığına değinmişlerdi. Bu durumun komisyonun onuncu toplantısında da ortaya çıkmasıyla birlikte HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bu Komisyon, Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu değil mi? ‘Her şeyi ne güzel yapıyoruz komisyonu’ değil. Yani, ‘Bakın, bunları ne güzel yaptık’ diye özellikle gelip kamunun anlatacağı bir komisyon değil, bizim eleştireceğimiz ve nelerin yapılmadığını, nelerin eksik olduğunu tespit edeceğimiz bir komisyon. Yapmaya çalışmamız gereken şey de bu. Bunu diyoruz başından itibaren, bu Komisyon sizin komisyonunuz da değil Sayın Başkan” diye tepkisini dile getirdi.
İYİ Parti Milletvekili Şenol Sunat da “Samimi olacağız, burada iktidarın yirmi yıldır yapmadığı hâlde yapmış gibi gösterdiği konuları gündeme getirmekten ziyade evet, bir hata yapıldı; Sayın Cumhurbaşkanı bir imzayla yetkisi olmadığı hâlde sözleşmeden çekildi ama bari 6284 sayılı Kanun’un uygulamada hataları varsa bunların üzerinde duralım” dedi.
İSTANBUL 2 NO’LU BAROSU: ŞİDDET TANIMINDA CİNSİYET GÖZETİLMEMELİ
İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız, yaptığı sunumunda şiddet tanımında cinsiyet gözetilmemesi gerektiğini, şiddetin önlenmesi için toplumun her kesimine farkındalık eğitimi verilmesi gerektiğini söyleyerek, “değerler eğitimi”nin yaygınlaştırılmasını önerdi: “Değerler eğitimi konusu, yaşadığımız toplumun tüm değerleri; sevgi, saygı, inanç, iyi niyet, din, vicdan hepsini kastediyoruz.”
CHP Milletvekili Semra Güzel ise bu kavramların şiddeti önlemekte yeterli olmayacağını önemli olanın toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek olduğunu ifade etti.
Gönül Yıldız’ın CHP’li milletvekilleri Gamze Taşçıer ve Aysu Bankoğlu’na “Biz burada siyaset yapmak için gelmedik, kadına karşı şiddete çözüm üretmek için geldik ve bu konuyu konuşun. Eğer başka bir mevzunuz varsa Genel Kurul orada arkadaşlar” demesi üzerine Taşçıer ve Bankoğlu, “Nerede siyaset yapacağımızı sizden öğrenecek değiliz. Siz siyaset yapacaksanız bulunduğunuz makamdan istifa edeceksiniz” diyerek komisyon toplantısını terk etti.
CİNSEL ŞİDDET YARGILAMALARINDA KADINLAR YARGILANIYOR
Sinop Barosu Başkanı Hicran Kandemir, sunumunda cinsel şiddette kadınların adli mercilere gitmekten kaçındığını, yargılamalarda kadın şikâyetçi olduğunda, cinsiyetçi yaklaşımlarla kadının suçlandığını söylerken, şiddet gören kadınhların ekonomik bağımsızlıkları, gideceği bir yerinin olmaması korkusuyla bildirimde bulunmadığını, o yüzden bu sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı.
‘KARŞI TARAFIN SUÇUNU HAFİFLETİCİ DİLDEN KURTULMALIYIZ’
Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Aslı Koçak Arıhan ise, kadının karakolda ya da adliye mekanizmalarında karşı tarafın suçunu hafifletici ve mağdurun kendisini suçlayan dilden kurtulmak gerektiğini söyledi.
Koçak, yargıdaki indirimlerin istisnai durumlarda yapılması gerektiğine vurgu yaptı ayrıca şüpheli kadın ölümlerinde intihar denerek yeterli soruşturmanın yürütülmemesinin ciddi bir sorun olduğunu vurguladı.
TBB: ADLİ YARDIM FONLARI ÜÇ YIL GERİDEN GELİYOR
TBB Başkanı Feyzioğlu, adli yardım fonlarının iki üç yıl geriden geldiğini söyleyerek, “Barolarımız, adli yardım hizmeti veren avukatlara hizmetlerinin karşılığını ödeyemez durumdalar, bu konuda Adalet Bakanlığımıza da başvurduk, ombudsmanlığa da başvurduk. Adli yardım fonlarımızın maalesef yetmediğini ve canıgönülden hizmet veren avukat meslektaşlarımızdan angarya sınırını zorlayan bir fedakârlık istendiğini de ifade etmek durumundayım” dedi.
Fotoğraflar: TBMM
İlgili haberler
Nafaka gaspı, arabuluculuk, uzlaştırma… Komisyonda...
Meclis Komisyonunda şiddette arabuluculuk, uzlaştırma, nafaka hakkının kaldırılması ve tedbir kararı...
Adalet Bakanı Şiddet Komisyonunda sunum yaptı: Laf...
8. toplantısını gerçekleştiren Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonunda, Adalet Bakanı Abdülhamit...
Siyasetteki cinsiyetçi dilin özünde ne var? Kadına...
AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın Akşener'e söylemleri üzerinden kullanılan cinsiyetçi dilin...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.