Mardin’de 3 kız çocuğu abileri tarafından sistematik istismara maruz kaldı ancak çocuklar şikayetlerinden vazgeçince sanık serbest bırakıldı. Çocuklar şimdi kendilerini istismar eden abileri ile birlikte aynı evde yaşıyor!

9. sınıftan 11. sınıfa kadar abisinin sistematik istismarına maruz kalan P.K’nin Rehber öğretmene durumu anlatmasıyla P.K.’nin ve kardeşlerinin yaşadığı istismar ortaya çıktı. İlk ifadelerinde yaşadıkları istismarları ayrıntısıyla veren çocuklar duruşmada şikayetlerinden vazgeçti. Çocukların vekili, çocukların baskı altında şikayetlerinden vazgeçtiklerini, sanığın yargılama boyunca serbest olduğunu ve çocuklarla aynı evi paylaştığını, ailenin ve abinin çocuklara şikayetlerinden vazgeçmesi için baskı yaptığını savundu; “Çocukların ifade ettiği beyanlara göre birden fazla istikrarlı biçimde bir istismar söz konusu. Çocukların ilk ifadelerinin uydurulamayacak kadar detaylı olduğu ve çocukların ifadelerinin örtüştüğü görülüyor. Çocukların bunu uydurabilmesi mümkün değil.”

Avukat sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Talebi kabul etmeyen mahkeme sanığı serbest bıraktı.

‘ERKEKLER GECE NE YAPTIKLARINI BİLMİYOR’

Öte yandan çocukların ve istismar tanığı arkadaşlarının ifadesi olayın vahametini ortaya serdi. İstismara maruz kalan 17 yaşındaki P.K’nin ilk ifadesinde sözleri şöyleydi, “Abim bana istismarda bulundu. Sadece koruma altına alınmak istiyorum. Ondan çok korkuyorum. Annemlere söylediğimde ‘O erkektir, erkekler gece ne yaptıklarını bilmiyor’ dedi. Abim benimle birlikte olmaya çalıştı. Abim bunu bana en az 5-6 kez yaptı. Bu olayların ilki ben 9. sınıftayken başladı. O eve bir daha gitmek istemiyorum.”

Tanık öğretmen E.E. ise “Benim öğrencim olan P. yanıma geldi ve öz abisinin kendisine dokunduğunu, her akşam yanına gelip bıçakla tehdit ederek taciz etmeye çalıştığını söyledi. Bunu annesine söylediğim zaman bana “Erkektir, uyuşturucu almadığında sinirlenip böyle bir şey yapabilir” şeklinde cevap verdi. Babasının da aynı durumdan haberdar olduğunu fakat söz konusu durumu umursamadığını söyledi. Abisinin daha önce hırsızlık suçundan dolayı hapiste olduğunu ama şimdi hapisten çıktığını ve kendisine şiddet uyguladığını, kafasında bardak kırdığını aynı zamanda cinsel tacizlere de devam ettiği anlattı. P. şiddet olayından sonra polisi aradığını fakat kimsenin eve gelmediğini söyledi” dedi.

SANIKTAN TANIDIK SAVUNMA: İFTİRA

Olay açığa çıktıktan sonra diğer iki kardeşin de abileri H.K. tarafından istismara uğradığı ortaya çıktı. Ancak onlar da sonrasında ilk ifadelerinden vazgeçerek şikayetlerinden vazgeçtiler.
Görülen son duruşmada konuşan ve çocukları istismara maruz bırakan abi H.K, ise kendisini şöyle savundu: “Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Kardeşlerim okulun pansiyonuna gitmek istediler. Ben de kendilerine izin vermedim. Ertesi gün herhangi bir mazeret olmadığı için yurda alınmamışlar. Geri eve geldiler. Ben akşam eve geldiğimde polislerin beni sorduğunu öğrendim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben mağdurları darp etmedim. Böyle bir şey iftiradır. Ben sadece kardeş olarak sarıldım. Cinsel bir amacım yoktu. Ben kardeşlerime düşkün olduğum için onlara biraz baskı yapıyorum. Onun için böyle bir şikayette bulunmuş olabilirler.”

‘ÇOCUKLAR HER AN AYNI ŞEYLERİ TEKRAR YAŞAYABİLİRLER’

Davayı takip eden Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği Başkanı Volkan Çolakoğlu “Her şey aile içerisinde kapansın bitsin, çevrede duyulmasın bilinmesin gibi dertlere düşülüyor ve çocukların üzerinde baskı kurarak bu şikayetlerinden vazgeçmelerini sağlıyorlar. Çocuklarında arkasında kimse duramadığı için mecburen içerisinde bulundukları hayata katlanmak durumunda kalıyorlar. Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne yurt talebimizle başvuru yaptık. Umuyoruz çocuklar kendilerini istismar eden abiyle aynı evde yaşamaya devam etmeyecek. Çünkü çocuklar aynı evde her an aynı şeyleri tekrar yaşayabilirler” dedi.

ÇOCUKLARIN İLK BEYANLARI DİKKATE ALINMALI

Çocukların iki vakada da şikayetlerinden vazgeçmesini değerlendiren Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneğinden psikolog Ömür Bozkuş da “Fail ailenin içinden biri olduğu için anne babanın yaşadığı bir şok oluyor. Çünkü kendi çocukları arasında böyle bir şey yaşanıyor. Kabul edememe gibi bir süreç oluyor ki genelde kabul edilemiyor da. ‘Hiç’ sayılıyor ya da sonucunda ‘bunu biz kendi aramızda çözelim, halledelim’ diyor aileler. Bir taraftan toplum baskısı da var. Bu yüzden aileler adli mercilerden vazgeçiyor. Çocukların bu süreçte defalarca beyanları alınıyor. İlk beyanda çocuğun ifadesi çok detaylıysa ‘kesin istismar var’ diyebiliriz. Ama sonrasındaki ifadelerin değiştiğini görebiliyoruz aile baskısı gibi sebeplerle. Mahkemeler çocuğun ilk beyanını dikkate almalı bu yüzden. Ancak çocuklar hem o süreçte defalarca görüşmelerle tekrar tekrar örseleniyor, o süreçte aileden ya da çevresinden baskı görüyor ve bunun sonucunda ifadeler değişebiliyor hatta şikayetinden vazgeçebiliyorlar” dedi.

Abi ve istismara maruz kalan çocukların aynı evde yaşamasına ilişkin “uzaklaştırma çıkarılması gerekiyor” diyen Bozkuş, “bu durum çocuğu daha çok travmaya sürükler” dedi.