Ekmek ve Gül Dergisi, Öğrenci Velileri Derneği ve çeşitli kadın derneklerinin okullarda “1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek” talebi ile başlattığı imza kampanyası Karşıyaka’nın farklı mahallelerindeki okulların önünde devam ediyor. Veliler kampanyayı çok isabetli bulduklarını söylerken, bazı veliler de kendileri imza toplayarak kampanyaya aktif olarak katılıyor.

Örnekköy, Şemikler, Cumhuriyet ve Zübeyde Hanım Mahallelerinde görüştüğümüz veliler, her şeyin günden güne pahalandığı ülke şartlarında çocuklara beslenme koymakta çok zorlandıklarını anlattı. Bazı Okul Aile Birliği üyeleri ise imza kampanyasının veliler arasında yankı bulduğunu, kendilerine konu ile ilgili sorular yöneltildiğini dile getirdi.

Cumhuriyet Mahallesi’nde görüştüğümüz velilerden Sevtap ve Yasemin beslenmeyi evden koyduklarını, pirinç pilavı, sandviç, patates kızartması, tost gibi yiyecekler koyabildiklerini ve çocukların bunları yiyebileceği masa sandalye olmadığını okulun bahçesinde ya da kaldırımda yere oturup yediklerini belirtti. Kantinde bir tane hamburgerin 30-40 lira olduğunu ifade eden veliler, kampanyanın gerçekleşmesinin iyi olacağını söyledi.

‘1,5 AYDA 3 BİN LİRA BORÇ BİRİKTİ’

Aynı mahalledeki Zeynep’in dört çocuğu da okula gidiyor. En küçüğü anaokulunda en büyüğü lisede. Ortaokul ve lisedeki çocuklarının okulun yanındaki kafeden aldıkları poğaça, tost, ayran, gözleme ile beslenmelerini sağladığını belirten Zeynep, “Okul açılalı 1,5 ay oldu kafeye borcum 3 bin lirayı buldu. 500 lirasını ödedim. Tek eşim çalışıyor. Asgari ücretin biraz üzerinde alıyor, yetişemiyor. Hiçbir şey alamıyorsun, bugün aldığın fiyata ertesi gün bulamıyorsun” dedi.

Diğer iki çocuğunun biri ana sınıfında diğeri ilkokulda olduğu için çalışmasının mümkün olmadığını ifade eden Zeynep, “Çalışmayı çok istiyorum. Tam zamanlı kreşe 3 bin-3 bin 500 lira istiyorlar. Evimiz kira, faturaları ödüyoruz çocuklar yarım kalıyor. Birisi ayakkabı istiyor, öteki montum yok diyor, kitap parası bir taraftan, her şey üzerimize üzerimize geliyor. Sadece biz değil herkes çok zor geçiniyor” diyor. Kampanyayı desteklediğini belirten Zeynep, “Bizim için önemli bir rahatlama yaratacaktır. Devletin buna el atması çok önemli. Okulun giderlerini de karşılamıyor devlet. Biz vergi veriyoruz. Eşim 4 aydır vergi dilimine girdiği için ücreti düştü. Vergi kesilmese daha rahat edebiliriz” diye konuştu.

KAMPANYA SES GETİRDİ

Bir başka veli, üç çocuğunun okuduğunu belirterek, “Her gün ‘ne koyacağım’ sorununu yaşıyorum. Evde de yapsan dışarıdan da karşılasan aynı bütçeye geliyor. 25 liradan günlük 75 lira çocukların sadece yemek masrafı. O da sadece tost ve ayran. Su içemez, fazladan başka bir şey alamaz. Çocuklarım bazen doymadığını söylüyor ama yapacak bir şeyim yok” dedi. Kampanyanın ses getirdiğini, velilerin kendilerine yöneldiğini dile getiren Okul Aile Birliği üyesi Yelda, “Ne kadar sağlıklı olacak” diye soranlar olduğunu belirtti.

Bir başka veli kampanyaya ilişkin, “Her gün olması mümkün değil. Belki haftanın bir günü Milli Eğitim’in verdiği bir şey olabilir. Bir yazı gelir okula haftanın bir günü mesela öyle olabilir. Yurtdışında meslek sahibi olana kadar devletin çocuğusun. Burada da böyle olmalı ama olmaz gibi geliyor” dedi.

‘HERKESİN EŞİT OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ OLUR’
Zübeyde Hanım Mahallesi’ndeki Türk Birliği okulu velilerinden Zeliha Sönmez 3 çocuk annesi. Sönmez, “Arkadaşlarla birlikte kampanyadan memnunuz. Ben çocuğuma beslenme koyabiliyorum. Arkadaşlarım koyabiliyor ama sınıfta birkaç kişi koyamıyor. O yüzden devlet okullarında böyle bir imkân olması gerekir. Belediye başkanları, valilerin buna el atmasını çok isteriz. Bu ekonomik sıkıntı içerisinde yapılabilecek en güzel işlerden birisi bu. Bu dönemde kimse evine doğru düzgün bir şey götüremiyor. Ama devlet okullarında böyle bir düzen olursa en azından çocuklar kimsenin kimseden bir ayrıcalığının olmadığını, herkesin bir ve eşit olduğunu bilir” diye konuştu.

BİR BARDAK AYRAN İKİ PİPET

İki çocuk annesi Canan Alakent Göncü, devletin okullara hiçbir katkısının olmadığını belirterek, “İyi bir kampanya. Okulun kantininde ‘Ayranı ikimiz içeceğiz, iki pipet verir misin’ diyen çocuklar var. Bence böyle bir uygulamanın bütün okullarda olması gerekiyor. Artık gevrek bile 5 lira oldu. 3-4 çocuğu olan ya da asgari ücretle geçinenler var. Kesinlikle böyle bir şeyin başlatılması gerekiyor. Umarım etkili oluruz, biz de elimizden geldiği kadarı ile destek olmaya çalışıyoruz. Ben de gerçekten zorlanıyorum. Bir poğaça bir süt alıyorum, süt 6,5 poğaça 5 lira. Bunun yanında meyve istiyor çocuk, liseye giden bir kızım var ona bir gevrek veremiyorsun tabi. Bu kampanyanın başarıya ulaşmasını isterim” dedi.

Bazen bütün sınıfa evde yemek yapıp götürdüğünü anlatan Göncü, “Birkaç veli de yapıyor ara ara bunu. Artık ya çok fakir ya çok zengin var. Orta sınıf diye bir şey kalmadı. Devlet okullarındaki durum gerçekten çok vahim. Kapının güvenliği, temizlik malzemeleri, çalışanların sigortaları velilerden toplanıyor. Okulun giderleri çok fazla. Ödenekler yetersiz. 7 yaşındaki kızım anne kantin ne kadar pahalı, tost ayran 25 lira diyor. Verdiğim harçlığa bakıp ‘Anne senin fiyatlardan haberin var mı’ diyor. Çocuklar 7 yaşında hayatı öğrendiler” diye ekledi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül