Kadınların nafaka gerçeği
Nafaka hakkı üzerine tartışmalar sürerken iktidar çevresindeki yayın organları nafaka hakkının erkekler açısından eziyete dönüştüğünü öne sürüyor. Boşanan kadınlar ise başka bir şey söylüyor...

Derinleşen yoksulluk, kadınların yaşamını sürdürmesini, yanı sıra şiddet ve benzeri nedenlerle evliliğini bitirmesini de zorlaştırıyor. Bu durumun nedenlerinin başında ise tek başına yaşayan kadınlara yönelik sosyal destek eksikliği ve nafaka hakkının devamlı hedefe konması geliyor. Nafakaya ilişkin sık sık ‘erkeklerin mağduriyeti’ propagandası sürdürülürken bu yıl içerisinde bir nafaka düzenlemesi yapılacağı da açıklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yargı reformu strateji belgesi tanıtımında nafaka düzenlemesine ilişkin “Aile mahkemelerinin kurulu ve yargılama usulünden, boşanma ve nafaka usulüne kadar yeni reformlar yapmayı planlıyoruz” demişti. Henüz taslak kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da kulislere yansıyanlar ilk hedefin yoksulluk nafakası olduğunu gösteriyor. Buna göre nafaka ‘evlilik süresiyle orantılı’ verilecek. 3 yıllık evliliklerde nafaka süresinin 5 yılla, 5-6 yıl süren evliliklerde ise 7 yıl ile sınırlanacağı iddia edildi.

Halihazırda çoğu kadın; mahkeme kararıyla alınan nafakaya zaten ulaşamıyor. Anlaşmalı boşanmalarda bu haktan vazgeçme dayatmasıyla karşı karşıya kalıyor. Benzer hikayelerle nafaka hakkından mahrum kalmış İrem ve Ezgi, ısrarla çizilen ‘nafaka mağduriyeti’ tablosuna karşı kadınların gerçekliğini anlatıyor.

‘BOŞANABİLMEK İÇİN PARA ÖDEDİM’

İrem, resmi olarak 2017’de boşanabiliyor. Boşanma nedenleri ise eski eşinin alkol bağımlılığı ve buna bağlı yaşanan şiddetli geçimsizlik. Daha önce iki kere daha boşanma davası açıyor, ancak dava çekişmeli olduğundan ve erkek davaya gelmediğinden duruşmalar sürüncemede kalıyor. 2017’de dava yeniden çekişmeli olarak açılıyor. O sırada trafik kazası geçiriyorlar, 45 bin liraya yakın bir masraf çıkıyor. Bunun üzerine eski eşi, 45 bin lira karşılığında boşanmayı kabul ediyor.

O sıralarda eski eşinin borcu olduğunu söyleyen İrem, “Ailesi bana ‘Sen nafaka isteme, zaten o çocuğunu ortada bırakmaz’ dedi. O zamanın parasıyla 400 TL için anlaştık. Önce birkaç ay ödedi, sonra ödemeyi bıraktı. Yani yaklaşık 7 yıldır nafaka filan almadım. Kızım 18 yaşında, 10 yaşından beri tüm sorumluluğu bende.”

10 YILDIR AİLESİYLE YAŞIYOR

İrem bir gayrimenkul firmasında operasyon sorumlusu. Aylık geliri primlerle beraber ortalama 35 bin TL. Ailesi ile yaşıyor. Boşandıktan sonra 6 aya yakın kirada kalıyor ancak daha sonra hem kira masrafı hem de çalıştığından çocuğunu yalnız bırakamadığı için ailesinin yanına taşınıyor. Geleceğe dair kaygılı: “Mesela seneye üniversiteye gidecek. Eğer devlet üniversitesi kazanamazsa veya başka şehre gitmek isterse nasıl okutacağım bilmiyorum.”

10 senedir ailesiyle birlikte yaşamak da İrem için oldukça zor. İrem, “Evet, bana destek oluyorlar. Kızımla beraber kaldığım bir odam var ama bana ait değil. Kızım artık 18 yaşında, yeri geliyor o istemiyor. Bir göz olsun, bana ait olsun diyorum ama koşullar izin vermiyor. 35 bin lirayla kira-fatura mı ödeyeceğim, çocuk mu okutacağım? Kiralar 25 bin liraya dayanmış” diye yanıtlıyor.

‘DEVLET BOŞANAN KADINLARIN YANINDA DURMALI'

İrem’e nafakaya dair yapılacak değişikliklerin nasıl olması gerektiğini soruyoruz: “İlk önce eşinden ayrılmış kadınlara kira desteği sağlanmalı. Devlet bunu yapsa kendi evimi kurabilirim. Bunu yapacaklarını söylediler ama koşullar o kadar katı ki çoğu kadın yararlanamıyor. Öğrencilere burs verebilirler, en azından bekar kadınların çocuklarının okuyabilmesi garanti altına alınabilir.”

ÖNCE EKONOMİK ŞİDDET, SONRA TEHDİT

Ezgi ise 2018’de boşanıyor, boşanma sürecini şöyle anlatıyor: “Evliliğimin ilk 5 yılı gayet iyiydi. 5 yılın ardından bazı sıkıntılar başladı. Yalanlar, gizli borçlar... Bunları sonradan fark ettim. Ekonomik şiddet vardı. Anaokulu öğretmeniyim, çocuğum 3 yaşındayken yeniden çalışmaya başladım. Bunlar uzun süre devam edince ayrılmak istedim, ama aileler araya girdi barıştık. Sonra aynı durum devam etti ve kesin ayrılmak istedim. Eşyalarımı topladım ve annemin yanına geçtim.”

Ezgi boşandığı zaman başlayan ekonomik zorlukların yanında, bir de uzun süre eskiden evli olduğu erkeğin kredi borcunu ödemek zorunda kalıyor. Bu duruma rağmen erkek, boşanmak için Ezgi’nin nafaka istememesini şart koşuyor, ‘Ben zaten çocuğuma bakarım’ diyor. Ezgi, kabul etmek zorunda kalıyor. Daha sonra ise tehditler başlıyor. Ezgi’yi ölümle, yaralamakla tehdit ediyor. Ezgi uzun süre korku içinde yaşıyor, bir süre sonra tehditler kesiliyor.

‘4 SENE BOYUNCA 5 KURUŞ PARA ALAMADIM’

Ezgi geçtiğimiz 3 seneye kadar çocuğu için eski eşinden 5 kuruş alamıyor. Son 3 senede de bazı ihtiyaçlarını karşılıyor, ancak bu parayı hiçbir şekilde Ezgi’ye vermiyor. Doğrudan çocuklarına veriyor ve Ezgi’ye her fırsatta “Bu hayatı sen tercih ettin” diyor.

Ezgi ortalama 30 bin TL kazanıyor, 7 senedir ailesiyle beraber yaşamak zorunda: “Maalesef başka bir evde yaşayamam. Kiralar 20 bin lira, aldığım maaş hiçbir şeye yetmiyorken bir de kirayı karşılamam mümkün değil. Senelerce kızımla aynı yatakta yattık mesela. Veya yaşınız 40 da olsa 50 de olsa aile sürekli hesap vermeni istiyor.”

Ezgi’ye de nafaka düzenlemelerinin nasıl olması gerektiğini soruyoruz: “Kesinlikle ücretsiz kreşlerin olması, iş bulma konusunda destek olunması lazım. Bir de artık kadınlar boşandıktan sonra ayrı bir hayat kuramıyor, ama en azından bir evi olması için kira desteği sağlanmalı.”

MİKTAR CÜZİ, O BİLE ÖDENMİYOR
Türkiye’de boşanan kadınların ancak yüzde 30 ila 40’ının nafaka aldığı tahmin ediliyor. Nafaka miktarları genelde çok düşük belirleniyor ve pek çok mahkeme nafaka ödenmesi kararı verse bile kadınlar nafaka alamıyor. Kadın Dayanışma Vakfının 155 adet boşanma davası ve boşanma sonrası açılan nafaka davası dosyalarını inceleyerek hazırladığı rapor nafaka hakkındaki durumu ortaya koyuyor.
• Dosyalarda işsiz kadınların oranı yüzde 48 iken erkeklerde bu oran yüzde 9. Herhangi bir geliri olmayan erkeklerin oranı sadece yüzde 7 iken, kadınların yüzde 47’si herhangi bir gelire sahip değil. Erkeklerin yüzde 80’i asgari ücret ve üzeri ücrete çalışırken bu oran kadınlarda yüzde 46. Ayrıca kadınlar içinde işsiz olanların sayısı 2019’daki rapora göre yaklaşık üç kat fazla.
• Nafaka taleplerinin yüzde 62’si kadınlar için tedbir nafakası, yüzde 67’si yoksulluk nafakası. Nafaka talepleri, ağırlıklı olarak çocukların ihtiyaçları için.
• İncelenen dosyaların yüzde 48.72’sinde nafaka miktarı 501-1500 TL arasında ve ortalaması 997 TL. Tüm aralıklar için verilen yoksulluk nafakasının ortalaması da 1179 TL.
• 2019’da yapılan araştırmayla kıyaslandığında, ödenmeyen nafakalar için icraya başvurma oranı beş sene içinde yüzde 44.3’ten yüzde 38’e düştü. Kadınların yüzde 44’üne nafaka tahsil edilmesine rağmen ödemeleri yapılmadı. Rapora göre kadınların hükmedilen nafakaları tahsil edememesinin nedeni büyük oranda şiddet tehdidi.

Fotoğraf: Dilara Açıkyıldız/ csgorselarsiv.org

İlgili haberler
‘Mağduriyetin’ gerçek yüzü: Kadınların aldığı nafa...

Türkiye gündemi ne kadar yoğun olursa olsun, iktidar çevresi nafaka hakkına yönelik saldırılarına de...

Nafaka karşıtı kanun teklifi YRP'den sonra Gelecek...

Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin Meclise nafakayı hedef al...

5 yıllık dava, 575 lira nafaka

'Polisi aradığımda kimi ekipler; çocukların babası, barışma çabasında olan bir eş gözüyle bakıyor. Ç...