Kadın avukatlar Aysel Tuğluk için özgürlük talep etti, barolara 'sessiz kalmayın' çağrısı yaptı
Kadın hukukçular, hasta tutuklu Aysel Tuğluk için birçok ilde açıklama yaptı, Ankara ve Mersin'de ise polis yapılmak istenen açıklamaları engelledi.

İstanbul’da, Ankara’da Adana’da, Mersin’de kadın avukatlar, Aysel Tuğluk’un ağır hastalığına ve yetkili sağlık kurumlarının verdiği "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen tutuksuz yargılanmamasını ve tedavisinin geciktirilmesini, Adli Tıp Kurumu'nun görevini ihmal ederek duruma uygun bir tıbbi rapor hazırlamamış oluşunu protesto etti. Ankara ve Mersin’de avukatlar basın açıklaması yapmak istediğinde polis engeliyle karşı karşıya geldi.

İSTANBUL

Fotoğraf: Evrensel

Kadın avukatlar, Aysel Tuğluk için İstanbul Barosu önündeydi. HDP Milletvekilleri Oya Ersoy ve Züleyha Gülüm, TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in de destek verdiği, kadın avukatlar adına hazırlanan ortak açıklamayı Avukat Yelda Koçak okudu.

BAROLARA ÇAĞRI: SESİZ KALMAYIN!

ATK raporundaki sınırlı tespitin bile, Tuğluk’un savunma yapamayacağını gösterdiğini söyleyen Koçak, “Bugün burada İstanbul Barosu önünde olmamızın sebeplerinden biri de, temel görevlerinden biri insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olan Baroların, son dönemde sıkça gündeme gelen hasta mahpuslar ve cezaevlerinde ölümler konusunda sessiz kalmalarıdır. Dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu’nun, kendi üyelerinden biri olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez. İstanbul Barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

CEZAEVLERİ EZA EVLERİNE DÖNÜŞTÜ

Ortak açıklamanın ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri konuştu. Hapishanelerin sadece hasta mahpuslar için değil tüm tutuklular için “eza evi”ne dönüştüğünün altını çizdi. Yoleri şöyle devam etti: “Buna ilişkin yapılan başvurular maalesef sonuçsuz kalmaktadır. Ve maalesef yüzlerce hapishanede binlerce mahpus ölümle karşı karşıyadır. Özellikle hasta mahpuslar üzerinden tartıştığımız hapishanelerin hastalık yaratmaya uygun koşullar devam etmektedir. Hapiste hasta olduysanız iyileşmesi yüzde 90 mümkün olan bir hastalıktan bile ölebilirsiniz.
Mahpusların yaşam hakkı tehdit altındadır. Hapishaneler mahpus cinayetleri için uygun hale getirilmiş durumdadır.  ATK bugün hasta mahpusların yaşam hakkının ihlaline araç haline getirilmiştir.  Bir kez daha Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların derhal bırakılmasını talep ediyoruz.”

ANKARA

Fotoğraf: Ankara'dan kadın avukatlar

Ankara’da avukatların Aysel Tuğluk için yapacakları basın açıklaması polis tarafından engellendi. Adliye önünde avukatlar tarafından yapılmak istenen açıklamaya polis müdahalede bulundu. Avukatları döner kapıya sıkıştıran polisler basın metnini ve ozaliti yırttı. Barikatlarla adliye önünü kapatan polislerle avukatlar arasında arbede yaşandı.
Adliye giriş kapısı ardında yapılan açıklamada konuşan Avukat Nurdan Kılıç, “Yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyor; Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyor, dayanışma çağrımızı yineliyoruz” dedi.
Rapor doğrultusunda avukatları tarafından hükümlü olduğu cezanın infazının ertelenmesi talebinde bulunulduğunu belirten Kılıç, “Ancak, yargı tarafından infaz erteleme ve tahliye konularında tek kurum olarak gösterilen ATK, Kocaeli Devlet hastanesi ve tıp fakültesi tarafından yapılan teşhis, tedavi ve hazırlanan raporları görmezden gelerek; hiçbir şekilde muayene ve gözlem yapmadan sayın Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine dair 2021 yılı Eylül ayında bir rapor hazırlamıştır. Bu aşamaya kadar, Aysel Tuğluk’un hastalığının ve cezaevi koşullarının kamuoyuna duyurulmamasının sebebi, Aysel’in kendinden daha ağır durumda olan hasta mahpusların var olduğu ve onların cezaevlerinde kalmaya devam ettikleri süreçte kendisinin ve hastalığının öne çıkarılmaması talebi ve özel ricasıdır. Aysel Tuğluk, insan hakları savunucusu kimliğini bu durumda dahi ön plana çıkarmıştır” diye konuştu.

AYSEL TUĞLUK VE ONUN NEZDİNDE TÜM HASTA MAHPUSLARIN YAŞAM HAKKINI SAVUNMAYA DAVET EDİYORUZ

“ATK raporunda tespit ve değerlendirmelerden rahatlıkla anlaşılmaktadır ki sayın Tuğluk’un bu haliyle savunma yapması mümkün değildir” diye konuşan Kılıç, tespitlere rağmen ATK’nın bu hususta görüş belirtmekten özelikle kaçtığını ve sadece cezai sorumluluk boyutu ile değerlendirme yapmakla yetindiğini belirtti. Yıllardır etik, vicdan, bilim ve hukuka aykırı raporlarla gündeme gelen ATK’nin, politik mahpusların ağır ve ölümcül hastalıklarına rağmen mütemadiyen tıp bilimine aykırı raporlarından birini de Tuğluk için hazırladığını söyleyen Kılıç şöyle konuştu: “Bugün ayrıca, temel görevlerinden biri insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olan Baroların, son dönemde sıkça gündeme gelen hasta mahpuslar ve cezaevlerinde ölümler konusunda sessiz kalmamaları gerektiğini de ifade etmek gerek.  Ankara Barosu’nun, bir kadın avukat olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez. Ankara Barosu başta olmak üzere tüm Baroları ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz.”

İZMİR

Fotoğraf: Evrensel

ÖHD İzmir Şubesi, hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması için basın açıklaması düzenledi. İzmir Borusu önünde yapılan açıklamaya, ÇHD, İHD, TİHV, HDP ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de destek verdi.
Basın metnini ÖHD adına Merak Kaban okudu.

‘ATK SİYASİ İKTİDARIN ORGANI OLARAK GÖREV YAPMAKTADIR’

“Aysel Tuğluk hakkında verilen rapor aynı zamanda ATK’nın tarafsız, adli ve tıbbi bir kurum olmaktan ziyade Adalet Bakanlığı’na bağlı olduğu da nazara alındığında adeta yürütmenin ve siyasi iktidarın bir organı olarak görev yapmaktadır. Son dönemlerde ATK’nın ‘cezaevinde kalabileceğini belirttiği’ hasta mahpusların vefatı, kurumun siyasi saiklerle hareket ettiğinin en açık göstergesidir” diyen Kaban, rapor mercilerinde TİHV ve TTB’nin de yer almasını talep etti.
TBB ve tüm baroları Aysel Tuğluk nezdinde tüm hasta tutuklular için harekete geçmeye davet etti.

ADANA

Fotoğraf: Evrensel

Birçok ille birlikte Adana’da kadın avukatlar, meslektaşları Aysel Tuğluk için bir araya geldi. İnönü Parkı’nda açıklama yapan kadınlar Aysel Tuğluk’a özgürlük talep etti. Basın açıklamasını okuyan Av. Umay Büyükdağ, Adli Tıp Kurumu’nun raporunda soruşturma yürütür gibi geçirdiği soruşturmalar ve yargılamalardan bahsettiğini belirterek siyasi nedenlerle cezaevinde tutulan Tuğluk’un tedavi edilebilmesi için özgürlüğüne kavuşmasını istedi.

‘ATK RAPORU SİYASİ VE TARAFLIDIR’

3 yıl önce kaybettiği annesinin cenazesine yapılan ırkçı saldırıdan kısa bir süre sonra başlayan ve hızla ilerleyen hastalığının yok sayıldığını anlatan Büyükdağ,  Kocaeli Seka Devlet Hastanesi ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi raporlarına rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine dair bir raporu  üzerine infaz erteleme başvurusunun reddedildiğini hatırlattı. “6-8 Ekim Kobane Kumpas” davasında mahkemede beyanda bulunamaması nedeni ile ATK’dan ayrıca rapor istendiğini dile getiren Büyükdağ, rapor “savunma yapıp yapamayacağının tespiti” için istenmesine rağmen ATK’nın atfedilen fiillerin meydana geldiği döneme ilişkin olarak “cezai sorumluluğunun tam olduğuna” dair rapor düzenlediğini belirterek “Bahsi geçen Adli Tıp Kurumu raporu siyasi ve taraflıdır” dedi.

‘TUĞLUK’UN DURUMUNU GÖRMEZDEN GELENLER SORUMLUDUR’

25 sayfadan oluşan raporun 16 sayfasında Aysel Tuğluk'un geçirdiği soruşturmalar ve yargılamalardan bahsedildiğini ifade eden Umay, “Yalnızca 2 sayfa tıbbi değerlendirmelere ayrılmıştır. Buradan Adli Tıp Kurumu hekimlerine, savcı değil hekim olduklarını da hatırlatmak isteriz. Tuğluk’un sağlık durumu ortadayken ısrarla gereğini yerine getirmeyen, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bu durumu görmezden gelen tüm idari ve adli makamlar sorumludur. Bizler bugün burada Avukat Aysel Tuğluk'un da üyesi olduğu İstanbul Barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, meslektaşımız Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz. Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle mahpus edilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz” dedi.

MERSİN

Fotoğraf: Çiğdem Göksoy

Mersin'de adliye önünde açıklama yapmak isteyen kadın avukatlar polislerin müdahalesi ile karşılaştı. Adliye önü çevik kuvvet tarafından kapatıldı. Kadınlar darbedilerek çember altına alındı, polisin gazlı müdahalesine maruz kaldı. Bazı kadınlar yaralanırken, birçok avukat nefes almakta güçlük çekti. Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir açıklama yapmak isteyen avukatlara destek vermezken açıklama yapamayan avukatlar, adliye içine girerek Baro Başkanı Özdemir'le görüşmek üzere beklemeye başladı.

Manşet fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Leyla Halid'den Aysel Tuğluk'a: Tüm siyasi tutsakl...

Yaşamı boyunca Filistin halkının özgürlüğü için mücadele etmiş Leyla Halid, Aysel Tuğluk'a ve siyasi...

Barolar adliye önlerinde açıklama yaptı: İstanbul...

İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin adliye önlerinde açıklama yapan il barola...

Tutsak kadınlardan Türkiye Kadın Hareketine mektup...

TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan ve tutuklu 5 kadın cezaevinde bulunan ağır hasta tutsaklar Semire Dire...