İranlı kadınlar anlatıyor: ‘Bu umut ve mücadele herkesi değiştirecek’
Bursa’da Ekmek ve Gül grubuyla yan yana gelen İranlı kadınlar. Yaşadıklarını anlatıyor, ‘Umut var umut…’ diyor

İran’da başörtüsünü düzgün örtmediği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Amini için başlayan protestolar devam ederken İran'da kadınlar sokaklarda zorunlu başörtülerini yakıyorlar. Fabrika işçilerinden esnafa, öğrencilerden öğretmenlere kadar herkes kadın mücadelesi etrafında birleşiyor. Bizlerde Bursa’da İranlı genç kadınlarla bir araya gelip neler yaşadıklarını konuşuyoruz.

ÖFKE MÜCADELEYE DÖNÜŞÜYOR

Sohbet ettiğimiz kadınlar İranlı kadınların mücadeleci olduklarını ve bunun sebebinin de İran’da kadınların haklarının kısıtlı olmamasından kaynaklı olduğunu söylüyorlar. En temel haklarının dahi yok sayılmasını örneklerle anlatmaya başlıyorlar. “Boşanma hakkımız yok. Mesela çocuğum var, eşim vefat etti çocuk annede kalmıyor. Erkeğin babasına velayet veriyorlar. Çocuklarımızın üzerinde bile hakkımız yok” diyor kadınlar.

Kadınlardan biri İran’da akademisyen olduğunu söylüyor. Kadınlar çok başarılı olsalar bile kadın oldukları için başarılarının hiçe sayıldıklarından bahsederek "Rektör bana bir gün seni rektör yardımcısı yapacaktım çok başarılısın ama erkek değilsin işte dedi gülerek" diyor arkadaşımız.

Aynı dili konuşamasak bile İranlı arkadaşlarımızın gözlerinden öfkelerini ve acılarını görüyoruz.

Yaşadıkları baskıları anlatırken bir arkadaşımız İran’da hükümet tarafından internet erişiminin kısıtlanmasının ardından ailesinden zar zor haber aldığını ve öğrendiklerini anlatıyor.

Abisinin İran’da kafesi olduğunu, son günlerde polislerin kafeyi basıp herkesi darbettiğini ve abisinin de kafasına silah dayadığını söylüyor. "Öfkeliyim ve kaygılıyım. Aileme neler olacak, halkımıza neler olacak bilmiyorum"

Diğer kadın arkadaşımız giriyor söze ve "Çok kan kaybedeceğiz, gerekirse tank getirip insanların üstünden geçecekler ama kadınlar vazgeçmiyor. Bizde buradan vazgeçmediğimizi gösteriyoruz. Eğer İran’da olsaydım ailem beni evde tutamazdı. Çıkardım sokaklara. Gerekirse ölürdüm ama mücadele ederdim" diyor

NE GİYSEM TUTUKLANMAM 

Yaşadıklarından bahsetmeye devam ediyor arkadaşlarımız. Kadınlardan biri İran’da okurken üniversitede kahkül kullanıyormuş. Sırf kahkülü olduğu için hocalarının onu dersten bıraktığından bahsediyor. İran’da en çok kadın olmak zor diyen arkadaşımız başından geçen başka bir olayı anlatıyor. Eski sevgilisi sürekli “Benimle evleneceksin yoksa yüzüne kezzap atarım” diye tehdit ediyormuş. Arkadaşımız polise başvurduğunu fakat polisin söylediklerinin daha da korkutucu olduğunu söylüyor. Arkadaşımız polisi aradığında “Şimdi beni niye aradın daha kezzap dökmemiş dökünce ararsın” söylemiyle karşı karşıya kalmış. Zar zor avukat bulup tehdit eden şahıstan şikayetçi olduğunu anlatıyordu arkadaşımız. Mahkemede hâkimin kararı ve söylediği her şey İran’da kadınların yaşadığı tablolardan sadece biri.

Hâkim mahkemede "Suç sende. Neden açık fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyorsun? Seni tehdit etmekte haklı, haketmişsin" demiş ve dosyayı kapamış...

Başka bir arkadaşımız giriyor söze “Devrimden sonra yaşadıklarımız başörtüsüyle başladı sonra bütün haklarımız elimizden alındı. Mesela İran’dayken dışarı çıktığımda ailem sürekli arıyordu çünkü dışarıda bizi bekleyen o kadar çok tehlike var ki ailelerimiz tedirgin oluyor” diyen kadın ailesi baskı uyguladığı için değil İran rejimi baskı uyguladığı için dışarı çıktıklarında tedirgin olduklarını anlatıyor.

 "Evden çıkarken şunu giysem bir şey derler mi buram görünse ceza alır mıyım diye düşünüyoruz. Sürekli biz evden çıkarken aynaya güzel olduk mu diye değil giydiğim kıyafet için ceza alır mıyız diye bakıp çıkıyoruz. Güneş gözlüğümüzün kafamıza takmamızdan tutalım da tırnağımızdaki ojeye kadar her şey suç” diye devam ediyor.

Bizimle sohbet eden kadın arkadaşlarımızdan biri ressam. İran’da yaşarken kaygılarından ve baskılardan dolayı mesleğini yaparken ne kadar zorlandığından bahsediyor.

HAYALLERİMİZ DIŞINDA HER ŞEYİ DÜŞÜNÜYORUZ

"Ben ressamım başka ülkede benim yaştaki bir ressam sadece sanatını düşünür. İstediği eğitimi alır istediği platforma belirli ölçülerde ulaşır. Ama bizde her şey yasak. Youtube, sosyal medya hepsini VPN kullanarak açıyoruz. Her şeyi düşünmek zorundayız. Ama hayallerimizi bu kadar düşünemiyoruz" diyor.

Devam ediyor ressam arkadaşımız "Sınırlar belirleniyor bizim coğrafyada hükümet tarafından. İran rejimi bizler arasında ayrımcılığı kışkırtıyor. Mesela İran’ın Farsları ve Türkleri arasında, Şiiler ve Sünniler arasında, erkekler ve kadınlar arasında ama şimdi erkek kadın, kapalı açık, Şii Sünni herkes bir arada mücadele ediyor. Bizim amacımız bir bizi ayıramıyorlar" diyor.

Bu mücadeleyle birlikte değişimlerin de olduğunu ve umudun arttığından bahseden arkadaşımız annesiyle arasında geçen bir diyalogdan bahsediyor.

ÇEMBERDEN ÇIKMAK İSTİYORUZ

“Annem bana hep daha düzgün başörtü tak diyordu. Bu kez konuşurken anneme ‘anne görüyor musun kadınlar başörtü yakıyorlar ve çoğu yerde başörtüsü üretimi durdu’ dedim ‘Oda evet kızım haklısın. Bir gün bizim de saç tellerimiz güneşi görecek mi?’ dedi.” Annesinin söylediği söz içimize işliyor adeta. “İşte bu umut herkesi değiştirecek annemi değiştirdiği gibi” diyor...

Onlardan sonra İran’da büyüyen nesillerinde aynı baskıyı yaşamasını istemediklerinden bahsediyorlar. "Bir çemberin içindeyiz ama artık o çemberden çıkmak istiyoruz. Kendimiz için ve gelecektekiler için özgürlük istiyoruz"…

Ailelerinden haber alamayan kadınlar tedirgin olduklarını ve ailelerinin durumlarını merak ettiklerini söylüyorlar. Aldıkları bilgilere göre protestolarda polisin saldırması sonucu çok fazla yaralı olduğunu, yaralıların evde tedavi edilmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Bir arkadaşımız “Hastaneye gitseler tutuklanırlar o yüzden evde tedavi ediliyorlar” diyor.

Türkiye’de bu mücadeleye destek olmamız gerektiğinden ve dünyanın her yerinden İranlı kadınların mücadelesini büyütmemiz gerektiğinden bahsediyorlar. “Elimizde bir güç yok ama biz o gücü burada mücadele ederek ve İranlı kadınların mücadelesini her yerde büyüterek kazanacağız” diyorlar.

Umut diyor kadınlar umut var... Evden çıkarken aynaya bakıp sadece güzel gözüküyorum demek için umut var. Sokakta, hayatta, iş yerinde, yaşamın her alanında yok sayılmamak için umut var. İstediğimizi giymek, istediğimiz gibi gülmek, istediğimiz yere gitmek için umut var. Bu yüzden İranlı kadınların saç telleri güneşi görene kadar vazgeçmiyoruz!

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Kadınların öncülüğünde İran’da bir sayfa döndü

İran’da bir sayfa döndü ve 2017, 2019 halk protestoları ve işçi grevlerinin deneyimi yeniden canland...

Mahsa’nın saç telleri İran halkının mücadelesini b...

İran’da Molla rejiminin baskı ve şiddet politikalarının yarattığı zorlukları birlikte sırtlayan hare...

Mahsa’nın saçlarıyla ördüğümüz özgürlük mücadelemi...

Kapağımıza İranlı kadınların cesaretini, verdikleri gücü yansıtmak istedik. Hadis Najafi’nin sarı sa...