İnfaz yasasına karşı 14 örgütten rapor: Çocuğun üstün yararı gözetilmeli!
İnfaz Yasası hakkında 14 örgüt, ortak bir açıklama yaparak ‘Çocuk İstismarının Affı Olmaz’ çağrısıyla önerilerini sundu.

Çocuğun cinsel istismarı ve erken yaşta evliliklere ilişkin yasal düzenleme hakkında ortak bir rapor hazırlayan ve aralarında İHD Ankara Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, Türk Piskologlar Derneği, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği ile Veli-Der’in de aralarında bulunduğu 14 örgüt, salgın ile gündeme gelen infaz yasası hakkında endişe duyduklarını ifade ederek önerilerini sundu. Ocak ayı itibariyle de meclise sunularak Adalet Komisyonu ile paylaşılan rapor infaz yasası tartışmaları ile birlikte kamuoyu ile paylaşıldı. Çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, erken yaşta evliliğin bir çocuk hakkı ihlali olduğunun altı çizildi.

‘2016 YILINDA İSTİSMAR HÜKÜMLÜLERİ YÜZDE 58.8’E ÇIKTI’
Raporun dikkate alınması çağrısı yapılan açıklamada, cinsel istismara uğrayan çocukların 2014’ten 2016’na kadar yüzde 33 arttığına dikkat çekilerek “2006 yılında yüzde 42,5 olan çocuk cinsel istismar hükümlülerinin oranı ise, 2016’da yüzde 58,8’e çıkarak ciddi bir artış göstermiştir” denildi.

Çocuğa yönelik cinsel istismarın önlenebilmesi için atılması gereken üç adım sıralandı: “Cinsel istismar eylemi ortaya çıkmadan önce koruyucu önleyici çalışmaların gerçekleştirilmesi, riskli gruplara ulaşılması ve son olarak cinsel istismar eyleminin ortaya çıkmasının ardından faillere yönelik cezai yaptırım süreci ve istismara maruz bırakılanların psikososyal destek sürecini de içeren sağlık tedbirlerinin alınması”.

‘CEZASIZLIK İSTİSMARIN ÖNÜNÜ AÇAR’
Bu konudaki yasal düzenlemelerin çocukların üstün yararının gözetilerek düzenlemesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Yasal düzenleme, erken yaşta evlilikleri meşru kılma riski taşıdığı gibi cinsel istismar durumunda cezasızlığın da önünü açma tehlikesi taşımaktadır. Erken yaşta evlilik çocuklar açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Bu evliliklerin çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkisi görülmektedir. Erken yaşta evlendirilen çocuklar eğitimden uzaklaşmakta, şiddete ve istismara maruz kalma riskleri artmaktadır. Özellikle cinsel istismarın ardından gerçekleşen erken evlilikler çocukları değersizleştirmekte, benlik saygılarının düşmesine neden olmakta, onları edilgen konuma getirmekte, duygularını bastırmalarına yol açmakta, çocukları depresyon gibi psikolojik sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Çocukların istismara maruz bırakanlarla evlendirilmesi, cinsel istismarın yasal yollarla sistematik hale getirilmesine yol açmaktadır. Ayrıca erken yaşta yaşanan evlilikler sonucunda gerçekleşen gebeliklerin ardından sağlıklı anne-çocuk bağlanmasının oluşamama riski nedeniyle gelişimsel sorunlar meydana gelebilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Her şeyden önce erken yaşta evliliğin bir çocuk hakkı ihlali olduğu belirtilen açıklamada, aile bütünlüğünün bozulduğu gerekçesiyle getirilmesi planlanan yasal düzenlemenin hem mağduriyetleri arttıracağı hem de erken evliliklerin meşrulaştırılacağı uyarısında bulunuldu.

TCK VE TMK MADDELERİNE EK FIKRA ÖNERİLERİ
Raporu hazırlayan ve çocuk hakları savunucuları olan bu 14 örgüt, şu önerileri sundu;

-Cinsel dokunulmazlığa karşı suçun failinin çocuk olması durumunda, ilişkinin akranlar arası sayılabilmesi için aralarındaki yaş farkının en fazla üç olması gerekir. Bu nedenle TCK 103 maddesine “Failinin çocuk olması ve fail ile mağdur arasındaki yaş farkının üçten çok olmaması durumunda, faile ceza vermek yerine bu suça özgü olarak düzenlenen güvenlik tedbirine hükmedilir” fıkrası eklenmeli.

-Ensest; aralarında evlenme yasağı olan iki yetişkin arasında, iradeye dayalı cinsel ilişkidir. Bu anlamda, bir yetişkinin yakın aile bireyi olan bir çocuğa yönelik cinsel eylemleri ensest değil, çocuğun cinsel istismarının ağır ve nitelikli halidir. TCK Madde 104’ün iki fıkrasında düzenlenen“reşit olmayanla cinsel ilişki” başlığı altında ele alınan fiilin, 15 yaşını tamamlamış çocuklarla evlenme yasağı bulunan kişilerin her türlü cinsel birlikteliğinin cinsel istismar olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, çocukların cinsel istismarını düzenleyen TCK 103. maddeye 1. fıkrasının; “Tüm çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar...” şeklinde düzenlenmesini öneriyoruz.

-TCK'da bir suçu görerek haber vermemek de suçtur. Çocuk yaşta evliğin olduğu bir düğününe iştirak etmesi, gelin ya da damadın küçük yaşta olduğuna şahit olması ama söylememesi, güvenlik makamlarına iletmemesi durumu bir suçtur. Bu fiile iştirak edenlerin de cezalandırılması gerekir. Çocuk yaşta evliliğe zorlayan veya göz yuman velilere veya vasilere yaptırım öngören bir düzenleme yapılmalıdır.

-Kız çocukları kadar erkek çocukları da mağdur sıfatıyla yer alabileceğinden, cinsel ilişkiye zorlanan erkek çocuklarının da gözetilecek biçimde düzenlenmesi gerekmektedir.

-TMK 124. maddesinde evlilik koşullarında yaş konusu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu, evlenme yaşını 17 olarak düzenlerken 16 yaşını doldurmuş kişinin, “olağanüstü durumlarda veya pek önemli bir sebebin söz konusu olduğu durumlarda, kanuni temsilcisinin ve hâkimin izni ile” evlenebileceği ibaresi içermektedir. Bu düzenleme, çocuğu erken evlenmenin olumsuz sonuçlarından korumak için yeterli değildir ve evlenme ehliyeti yaşının 18 olarak düzenlenmesi gerekmektedir. 

İlgili haberler
Salgını fırsat bilip, cinsel suç faillerini aklama...

3. Yargı Paketinde “infaz indirimi” dedikleri bir düzenleme ile 100 bin civarı mahpusun dışarı çıkma...

AKP’nin infaz indirimi paketi, cinsel suçları affe...

AKP'nin infaz indirimi paketi Mecliste grubu bulunan partilere sunuldu. Cinsel suçlardan hüküm giyen...

Üniversitelerden cinsel suçlara indirim düzenlemes...

ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu ve Uludağ Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları açık...