Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarının yaşandığı dönemde, 25 Temmuz 2020’de İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubunun çağrısıyla Abbasağa Parkı’nda yapılmak istenen forum, polis tarafından engellenmiş, kadınlar Beşiktaş İskelesi’nde forumu yapmışlardı.

Forumun sonlanmasının ardından kalabalık dağıldıktan sonra Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, forum katılımcılarından Tuğçe Özçelik, Rüya Kurtuluş, Feride Eralp, Fulya Dağlı ve Tülay Korkutan polisler tarafından gözaltına alınmıştı.

İki yıl sonra hazırlanan iddianame ile Sema Barbaros, Feride Eralp ve Rüya Kurtuluş hakkında ‘kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma’ suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ahmet A. tarafından hazırlanan iddianamede, Feride Eralp'ın ‘Kadınlar artık susmayacaklar’ şeklinde slogan attığı, Sema Barbaros ve Rüya Kurtuluş'un topluluğu yönlendirdikleri ve organize ettikleri iddia edilerek yargılanmalarını talep etti.

‘KADINLAR ARTIK SUSMAYACAK’ SLOGANI DELİL SAYILDI!

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ahmet A. tarafından hazırlanan iddinamede, “Bahse konu parkta gösteri yürüyüşü yaptıkları ve toplanan grubu yönlendirdikleri iddiası ile başlatılan soruşturmada, Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği tarafından kayda alınan video görüntüsünün yapılan incelemesinde, şüphelilerin ilk etapta İstanbul Valiliğince izin verilen Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önünde kolluk görevlilerinin yer göstermesi ile beklemeye başladıkları, sonrasında suç unsuru teşkil etmeyen birtakım sloganlar attıkları, Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından genel sağlık nedenleri ile yasaklama kararı verdiği Abbasağa Parkı’na doğru yürümeye başladıkları, bu sırada şüphelilerden Feride Eralp'ın ‘Kadınlar artık susmayacaklar’ şeklinde slogan atıp diğer katılan grubu organize ettiği, şüpheliler Sema Barbaros ve Rüya Kurtuluş'un topluluğu yönlendirdikleri ve organize ettiklerinin izlendiği, somut olayda Beşiktaş Kaymakamlığının 25/07/2020 tarihinde bir ay süre ile yasakladığı, bir aylık süre içerisinde şüphelilerin toplantıyı organize etmek sureti ile 2918 sayılı yasanın 28/1 maddesinde düzenlenen suçu işlediklerine dair yeterli şüpheye ulaşıldığı anlaşılmış olmakta” deniyor.

Üç kadının “sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmaları ve TCK m. 53/1 uyarınca haklarında belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları” talep ediliyor.

TCK MADDE 53/1 NEDİR?
Haklarında dava açılan üç kadın için TCK’nın 53. maddesinin 1. Fıkrası uyarınca haklardan men cezası talep ediliyor. Bu madde “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”yı öngörüyor. Bu haklar arasında “Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesi; bu kapsamda, milletvekilliği, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetleri, velayet hakkı; vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olma” hakları sayılıyor.

TRAFİK KANUNU’NA ATIF YAPILMIŞ!

İddianamede suçlama yapılan kanun maddesi de yanlış yazılmış. “2918 sayılı yasanın 28/1 maddesi, Karayolları Trafik Kanunundaki “Devlet malı araçların ayırım işaretleri ve tescil plakaları”na ilişkin bir madde.

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28/1. maddesi ise “Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılanlar, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmüne yer veriyor.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül