H.B’nin tacizine uğramış başka kadınlar da ses çıkarmalı
Veteriner hekime tecavüz davasının avukatı Aslı Koçak Arıhan konuştu: ‘Duruşma sırasında hepimiz devam edemeyeceğini düşündük, hepimiz ağladık; Ç.B. ‘Anlatmak istiyorum’ dedi. Kadınlar ona güç verdi.’

Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden emekli Prof. Dr. H.B.’nin, sahibi olduğu hayvan hastanesinde veteriner hekim Ç.B’ye yönelik cinsel saldırı suçundan yargılandığı davanın ilk duruşmasının ardından Ç.B.’nin avukatı Aslı Koçak Arıhan dava sürecini değerlendirdi. Aylarca evden çıkamayan ve travma yaşayan Ç.B’ye ilk duruşmadaki desteğin güç verdiğini söyleyen Arıhan, “Sessiz kalmak istemiyor. Daha önce olan birçok taciz vakasıyla ilgili o kadınların sesi olmak istiyor. Buna uğrayan başka kişiler varsa onların da ses çıkarmalarını istiyoruz” dedi.

Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde öğretim üyesi iken sahibi olduğu hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.’ye cinsel saldırıda bulunmak suçundan tutuklanan ancak kısa süre sonra serbest bırakılan Prof. Dr. H.B. ve ona yardım eden iki kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması geçtiğimiz hafta görüldü. İlk duruşmada veteriner hekim Ç.B. yaşadıklarını ağlayarak anlatırken, sanık H.B. kadının özel hayatına ilişkin suçlamalarda bulunmuştu. (Davanın ayrıntıları BURADA) Sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar verilen ilk duruşmanın ardından Ç.B.’nin avukatı Aslı Koçak Arıhan dava sürecini değerlendirdi.

‘KENDİNİ ANLATABİLMESİ İYİ GELDİ’
Arıhan, müvekkili Ç.B’nin kendisini ifade edebildiği, anlatabildiği ve daha iyi hissettiği bir duruşma olduğunu söyleyerek “Ama aynı zamanda sanıklarla karşı karşıya gelmek, sanıkların yüzlerini görmek ikincil bir travmaydı” dedi. Bu tür dava süreçlerinde en büyük sorunun tecavüze uğrayan, travma altındaki kişiden aklı selim, gündelik hayattaki bir insanın tepkilerinin beklenmesi olduğunu kaydeden Arıhan, “Yapmamız gereken; kişilerin travma, tecavüze uğrama tehdidi altındayken ya da sonrasında yapacaklarının aynı olmayacağını artık herkesin kabul etmesi” diye konuştu.

‘KADINLARIN DESTEĞİ GÜÇ VERDİ’
Müvekkilinin mahkeme safhasında yaşadığı travmayı çok zor anlattığını belirten Arıhan şöyle konuştu: “Duruşma sırasında hepimiz devam edemeyeceğini düşündük. Çok zordu, hepimiz ağladık onunla. ‘Anlatmak istiyorum’ dedi. Biz hukukçular çok fazla kanun çerçevesinde düşünüyoruz. Bu davada bir kez daha mağdur psikolojisinin bambaşka bir şey olduğunu gördüm. Nasıl ifade vereceğini, nasıl anlatacağını kendisi de önce karar veremedi. Sonrasında duruşmaya gelenlerin onunla birlikte atan yüreklerini, onun için geldiklerini görünce kendisi ifadesinin açık olmasını istedi. Gerçekten gelen kişiler onun için büyük destekti.”

‘AYLARCA EVDEN TEK BAŞINA ÇIKAMADI’
Müvekkilinin büyük bir travma yaşadığını söyleyen Arıhan, aylarca evden çıkamadığını, şimdilik sadece ailesiyle dışarı çıkabildiği, hayatının bambaşka bir aşamaya evrildiğini yine de hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı. Arıhan, “Daha önce olan birçok taciz vakasıyla ilgili o kadınların sesi olmak istiyor. Başka buna uğraya kişiler varsa onların da ses çıkarmalarını istiyoruz” dedi.

‘SANIKLA MAĞDUR YAN YANA GELMEMELİ’
Müvekkilinin ilk duruşmada yaşadığı olayı sanıklara bakarak anlatamayacağını paylaşmasının ardından tanık ifadelerinin alındığı yerde yaşananları anlattığını söyleyen Arıhan, “Psikolog desteği istedik, işini çok iyi bilen biriydi. Olması gereken de oydu. Hakim, savcı, avukatlar olarak bir mağdurun nasıl ifade vereceğini bilmiyoruz. Bu konuda yapılan her zorlama yeni bir travmaya neden oluyor. Heyet gerçekten dinlemeye, olayla ilgili zorlamadan ifade almaya çalıştı. Ama sanıkla mağdurun yan yana gelmeyeceği ortamın olması lazım” diye konuştu.

‘TECAVÜZ DOSYALARI KLASİK DELİL ANLAYIŞINDAN ÇIKMALI’
Dosyaya ilişkin birçok şeyin artık değişeceğini düşünen Arıhan, “Aslında çoğu zaman deliller yok edildiğinde sadece mağdurun beyanı nedeniyle cezasız kalan birçok tecavüz dosyasının değişmesini istiyoruz. Tecavüz dosyalarında deliller adli tıp raporu ya da bambaşka klasik delillerden çıkılabilmeli” dedi. Arıhan, tecavüze uğrayan kişilerin hemen karakola gidemediğini, bazen yaşadığı olayı bilemediğini, bilse de şikayetçi olup olmama noktasında hemen karar veremediğini bazen de travmayı atlatamadığını düşünüp çok sonra şikayetçi olmaya karar verdiğini vurguladı.

‘ANLAŞILMAK VE ADALET İSTİYORLAR’
Bu suçların kimsenin olmadığı yerlerde gerçekleştiğine dikkat çeken Arıhan, “Bazen mağdurlar intihar edecek kadar çaresiz hissediyorlar. Aslında istedikleri dertlerinin dinlenmesi, anlaşılmak ve adaletin gerçekten yerini bulması” dedi. Tacize, tecavüze uğrayan birinin yaşadığını anlatmasının ve şikayetçi olmasının hiç de kolay olmadığını vurgulayan Arıhan şöyle konuştu: “Ben meslek hayatımda eğer şikayetçi olmuyorlarsa bunu atlatamadıklarını gördüm. Onu unutmuş ya da olmamış kabul etmek gibi bir durum yok. Mutlaka hayatlarının bir döneminde bu travmayla yüzleşiyorlar. Bu nedenle mutlaka şikayetçi olmaları lazım. Karakola gidildiğinde birçok sorunla karşılaşabiliyorlar. Benim de müvekkilim birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen dün sanık sandalyesinde bu iddiayla yargılanan üç kişi vardı” dedi.

‘AİLESİYLE BİRLİKTE ÇOK DAHA GÜÇLÜ’
Müvekkili Ç.B’den çok şey öğrendiğini söyleyen Arıhan, tutarlı, duyarlı biri olduğunu ve sessiz kalmak istemediğini söyledi. Ailesinin de Ç.B.’ye bu süreçte büyük destek olduğunu kaydeden Arıhan, “Çok güçlüler, çocuklarının yanındalar. Hiç kolay değil toplumun karşısına böyle bir suçlamayla çıkmak ve mücadele etmek. Ama mutlaka sonuna kadar hak arayışını yapmak zorundayız” dedi. Kamu görevlilerinin bu süreçte duyarlı olması gerektiğini belirten Arıhan, “Çünkü bu insanlar sadece karakola, savcılığa gidebiliyorlar, adalet arayışlarını bu şekilde yapabiliyorlar” dedi.

SESSİZ KALDIKÇA DAHA DA ARTIYOR
Yaşanan bu tür olaylarda takipsizliğin, şikayetten vazgeçmenin cezasızlığı getirdiğini söyleyen Arıhan şöyle konuştu: “Sesimizi daha güçlü çıkaracağız, birlikte olacağız, yan yana duracağız. Bu anlamda da barolar, STK’ler, kadın kuruluşları aslında kötü olaylar yaşanmasına rağmen karakollarda işini iyi yapmaya çalışan insanlar, hakimler, savcılar var. Sessiz kaldıkça bu iş bitmez, örtbas ettikçe unutulmaz, bilakis artarak devam eder. Başınıza gelen olayda suçlu siz değilsiniz. Bunun da cezalandırılması gerekiyor.”



İlgili haberler
Tecavüz sanığı Prof. Hasan B’nin tacizine uğrayan...

13 yıl önce Prof. Hasan B’nin tacizine uğrayan S.H. ‘O dönem sessiz kalınmasaydı bunlar yaşanmazdı’...

Veteriner hekime tecavüz eden profesörün davası ya...

Sahibi olduğu hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.’ye cinsel saldırıda bulunan H.B., ona...

Tecavüz sanığı profesöre tutuksuz yargılama ödülü

‘Erkek adalet’ örneği duruşma: Profesörün tecavüzüne uğrayan kadına desteğe gelenler gözaltına alınd...