
Almanya Göçmen Kadınlar Birliği (GKB), 25 - 27 Nisan tarihleri arasında Kassel'de çeşitli şehirlerden, dernek ve gruplardan kadınlarla bir araya gelerek gerçekleştirdiği kongresini başarıyla tamamladı. Kongre boyunca savaş ve militarizm, çalışma ve yaşam koşulları, artan ırkçılık, sağın yükselişi gibi güncel gelişmeler üzerine tartışmalar yürütüldü. Çalışma gruplarında GKB’nin çalışmaları değerlendirildi.
Cuma akşamı, akademisyenler Bahar Kılınç ve Gaye Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleşen militarizm ve savaş üzerine söyleşide, savaşın kadınları nasıl etkilediği, savaş bölgelerindeki kadınların durumu ve barış ile ilgili talepler konuşuldu. Cumartesi sabahının açılış konuşmasını GKB Başkanı Ceyda Tutan yaptı. Tutan konuşmasında koalisyon hükümetinin silahlanma ve savunma bütçesi ile ilgili aldığı kararların, önceliklerinin kime yönelik olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Mevcut koalisyon hükümetinin göç politikasını da eleştiren Tutan, özellikle kadınları etkileyecek olan zor yaşam koşullarına değindi. Göçmen Kadınlar Birliği'nin 20. yılını kutlayan Tutan, önümüzdeki dönemde eşit haklar için ortak mücadeleye devam edilmesinin önemini vurguladı ve herkese başarılı bir kongre diledi.
BİRLİKTE MÜCADELE KRİTİK
Güncel gelişmelerin göçmen kadınları nasıl etkilediğinin ele alındığı oturumda düşük ücretli sektörlerde çalışmanın sorunlarına değinilerek yarı zamanlı işler ve bakım yükü nedeniyle kadınların çalıştıkları halde geçinebilecekleri bir ücret kazanmalarının zor olduğu ifade edildi. Almanya’da yeni kurulan hükümetin kadınların ve göçmen kadınların taleplerini görmezden gelen politikalarından da bahsedilen oturumda kadınlar, bu sorunları işyerlerinde, semtlerinde ya da günlük yaşamda nasıl yaşadıklarına ilişkin örnekler verdiler; bölgelerinde kadınların bu sorunlar karşısında sürdürdükleri mücadelelere değindiler.
Çalışma grupları başlamadan önce, Kassel Belediyesi Fırsat Eşitliği Ofisi Başkanı Teslihan Ayalp bir selamlama konuşması yaptı. Ayalp, özellikle göçmen kadınlar olarak güncel sorunlara ve konulara dikkat çekmenin ve politik katılımın öneminden bahsetti. Kadın ve göçmen olarak, eşit haklar mücadelesine de değindi ve GKB’nin 20. yılını kutlayarak desteğini ifade etti. DİDF Yönetim Kurulu adına Alev Bahadır’ın kongreyi selamlayan mesajı okundu ve ortak sorunlar için birlikte mücadelenin öneminin altı çizildi.
KARARLAR
Göçmen Kadınlar Birliği kongresinde delegelerin aldıkları kararların bir bölümünü özetleyerek paylaşıyoruz:
• Erişebilir, güvenli ve ücretsiz kürtaj hakkımızı tamamen kazanabilmek için politik mücadelemiz sürüyor. Kürtaj hakkı, temel bir kadın hakkı olarak görülmeli ve korunmalıdır. Kadının, kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkını engelleyen zihniyetle mücadele ediyor, erkeğin, devletin, egemenlerin kadın bedenine müdahalesine derhal son vermesini istiyoruz.
• Son dönemlerde başta Instagram ve Tik Tok olmak üzere sosyal medyada “Geleneksel eş” anlamına gelen “Tradwife” kavramı ve akımı romantikleştiriliyor, özellikle genç kadınlara pembe bir dünya aşılanmaya çalışılıyor. Bu akım bir taraftan da Almanya’da ve tüm dünyada geleneksel ve aşırı sağcı, muhafazakâr ve milliyetçi partilerin propagandaları ile yeniden üretiliyor, karşımıza çıkarılıyor. Şiddetle mücadele yasası kabul edildi, ancak önemli boşluklar var. Mevcut taslak, özellikle mülteci ve aile birleşimi yoluyla gelen kadınların koruma alanlarına erişimdeki ayrımcılığı gözardı ediyor. Muhafazakâr partiler kadınları geleneksel rollere geri itme çabasına arsızca devam ederken eşitlik mücadelesini geriletiyor. Bu gerileme salt kadınları değil, bütün bir toplumu etkiliyor. GKB olarak yıllarca kadınların özgürlük ve eşitlik haklarını kazanmak için verdikleri mücadelenin, böylesi akımlar ve geleneksel rollerin propagandası ile geriye götürülmek istenmesi nedeniyle öfkeliyiz. Tüm kadınları özellikle genç kadınları, kazanılmış haklarına sahip çıkmaya, geleneksel rolleri parçalayıp yıkmaya çağırıyoruz.
• CDU, CSU ve SPD koalisyon hükümetinin imzaladığı koalisyon sözleşmesi, hukuk devletini zedeliyor, açıkça korku yaratıyor ve toplumu bölme amacı taşıyor. Hükümetin göç politikası, temel hakları ihlal ediyor, ayrımcılığı güçlendiriyor. Koalisyon sözleşmesi, işçi ve emekçiler, kadınlar, göçmenler, gençler, yaşlılar kısacası toplumun geniş kesimleri için haklarının kısıtlanması, koşullarının kötüleşmesi anlamına geliyor.
• Almanya, bu dönem NATO'nun hedefini de aşarak yüz milyarlarca Euro'yu orduya ve silah sanayisine aktararak sosyal alanlarda – sağlık, eğitim ve kadınlara yönelik destek hizmetlerinde yine büyük kesintileri gündeme getirdi. Savunma sanayii şirketleri rekor karlar elde ederken hayat pahalılığı sürekli artıyor, sosyal yardımlar kesiliyor ve hastaneler kapatılıyor; kreşler, bakım hizmetleri, uygun fiyatlı konutlar ve kadın sığınma evlerinin genişletilmesi için para yok deniliyor. Düşük ücretler, artan yaşam maliyetleri ve neredeyse yaşamın her alanında kesintiye uğrayan sosyal yardım ve destekler, kadınların yaşam ve çalışma koşullarının giderek daha da zorlaşmasına yol açmaktadır. Bundeswehr'in okullarda ve kamusal alanlarda yürüttüğü askere alma kampanyaları gençleri sistematik olarak orduyla tanıştırıyor. Zorunlu askerlik hizmetinin -kadınlar için de- gündeme getirilmesi tartışmaları ise sürüyor. Avrupa ve Almanya’nın nükleer silahlardan arındırılmasını, yenilerinin konumlandırılmamasını istiyoruz. Savaşa ve silahlanmaya hayır! Silahlanma yerine eğitim, sosyal refah, sağlık ve korunmamız için para talep ediyor, bütün kadınları mücadele etmeye çağırıyoruz.
• Uzunca bir süredir devam eden ırkçı ve milliyetçi propaganda ve bunun yarattığı etki yine gündemimizde. Göç ve güvensizlik, toplumsal cinsiyet eşitliği politikasına yönelik sağ popülist söylem ve saldırılar, temel hakların aşındırılmaya çalışılması politik tartışmaların ana gündemini oluşturuyor ve mevcut sorunları yaratanlar sorumluluklarını örtbas etmek için sorunların kaynağı olarak sığınmacıları ve göçmenleri gösteriyor, düşmanlık ve önyargı körükleniyor. Hükümetin koalisyon sözleşmesinde yer alan göç ve iltica politikasına ilişkin hükümler endişe veriyor. İkincil koruma hakkına sahip kişiler için planlanan aile birleşiminin askıya alınması ve ulusal sınırlarda planlanan geri çevirmeler, uluslararası insan hakları standartlarının açık ihlali. Evlilik ve aile, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi birçok belgenin özel koruması altındadır ve aile birleşiminin askıya alınması, bu hakka ciddi bir saldırıdır. Söz konusu değişiklikler, uluslararası hukukun yanı sıra çocuğun yüksek yararının önceliği ile de çelişmektedir. Devlet özel hayata ve aile hayatına müdahale etmek yerine bu hakları aktif olarak güvence altına almalıdır. Afganistan ve Suriye gibi kriz bölgelerine yapılan sınır dışılar hem insan hakları açısından hem de hukuken de problemlidir. Sığınmacılar için zorunlu hukuki yardımın kaldırılması insan onuru ilkesiyle çelişmektedir. Koalisyon sözleşmesindeki bu maddeler geri çekilmeli, milliyetçi, ırkçı söylemler ve politikalara derhal son verilmelidir.
• Koalisyon sözleşmesinde toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin vaat edilen tedbirler, somut uygulama stratejilerinin bulunmaması nedeniyle yetersiz ve muğlaktır. Gerçek eşitliğin sağlanabilmesi için yapısal dezavantajların ortadan kaldırılması ve ücretsiz bakım işlerinin adil bir şekilde dağıtılması acilen ele alınmalıdır. Bu hedeflerin uygulanması ve gözden geçirilmesine yönelik net tedbirler aynı anda sunulmadığı takdirde, 2030 yılına kadar eşit işe eşit ücret taahhüdü yeterli değildir. Kadınların istihdam olanaklarını güçlendirilmeli, eşit ücret uygulanmalı, tüm kadınlar için güvence sağlanmalı ve bakım işleri adil bir şekilde dağıtılmalıdır.
Fotoğraflar: GKB
İlgili haberler
Göçmen kadınlar ve çocuklar Geçici Barınma Merkezl...
Karaca, Geçici Barınma Merkezlerinin kadınlar ve çocuklar için nasıl işkencehaneye dönüştüğünü anlat...
Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Tutan: 'Taleplerim...
Göçmen Kadınlar Birliği Başkanı Ceyda Tutan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne yönelik sorularımı...
Göçmen Kadınlar Birliği barış için açıklama yaptı
Almanya Göçmen Kadınlar Birliği, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına dair sosyal medyada açık...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.