21 yıllık iktidarı boyunca kadınların kazanılmış haklarına ve yaşamlarına yönelik saldırıları her geçen gün artırmaktan çekinmeyen AKP, Cumhur İttifakına katılım koşulu olarak 6284’ü ve nafaka hakkını bir pazarlık konusu haline getirerek kadınların yaşamları üzerinden karanlık siyasetini güçlendirmeye çalıştı. Kendisini Türkiye halklarına bir alternatif olarak sunan Millet İttifakı ise ne kadın sorununa dair kalıcı ve uygulanabilir bir program ortaya koydu ne de ittifak metninde İstanbul Sözleşmesi'ne değindi.

BEYANNAME VAR, KADINLAR YOK

Geçtiğimiz günlerde AKP’nin seçim beyannamesini açıklayan Erdoğan, 21 yıllık iktidarı boyunca yapamadıklarını seçim vaadi olarak halka sundu. Beyannamede en dikkat çeken nokta ise kadınların yer almaması oldu. Halkın yoksulluk ve açlıkla boğuştuğu, kadınların nefes alacak alan dahi bulamadığı, gençlerin gelecek kaygısı ve işsizlik kıskacında yaşamaya çalıştığı bu ülke tablosunda halkın gerçek sorun ve taleplerinden çok uzak vaatlerin sıralandığı bir beyannameyle oy istiyor Erdoğan işçilerden, kadınlardan ve gençlerden. Kız çocuklarını eğitimden koparan, çocuk yaşta evliliğin önünü açan ve aile kisvesiyle çocukların doğum yapmasını masumlaştıran Erdoğan, “Aile kurmaya teşvik etmek için her alanda gençlere maddi katkı vereceğiz” vaadini gençliğe müjdeledi. 21 yıllık yönetiminde en çok çocuk istismarının yaşandığı, çocuk yaşta evliliğin yasal anlamda önünün giderek açıldığı tabloda bu seçim vaadi olası bir AKP iktidarında genç kadınları daha karanlık bir geleceğin beklediğinin bir habercisi.

GENÇLİĞİN TALEPLERİ Mİ OYUN KONSOLU MU?

CHP’nin seçim vaatleri arasında yer alan; gençlerin ilk cep telefonu, oyun konsolu ve otomobil alımında ÖTV’den muaf tutulacağı maddesi Erdoğan’ın seçim beyannamesinde de yer aldı. Eğitimin giderek paralı ve ranta açık bir alan olmasıyla birlikte, okuyamayan-okulu bırakmak zorunda kalan işçi çocuklarının ülkesinde gençliğe temel ihtiyaçlarını parasız sağlama sorumluluğundan kolayca sıyrılıp bir vergisinden muaf kılma yüce gönüllülüğünü gösteriyor iki parti de. Ortalık bit pazarı misali 2. el vaatler ve seçimden sonra hızlıca hafızalardan silinen büyük projelerden geçilmezken bizim de gençlik olarak söyleyecek bir sözümüz elbet var.

Online eğitimde teknolojik hiçbir eğitim materyali olmadığı için eğitim hakkı gasbedilen, barınacak yurt bulamadığı için okuduğu şehirleri terk etmek zorunda kalan, fahiş kantin fiyatlarını boykot ettiği için okuldan atılma riskiyle karşı karşıya gelen bizler bugünün egemenlerinden eşit ve yaşanabilir bir gelecek ummuyoruz. Çünkü burjuva siyasetinin sadece seçim dönemlerinde aklına getirdiği, iradesini seçim istatistikleriyle sınırlamaya çalıştığı bir gençlik gerçekliğini kabul etmiyoruz. Yaşadığımız haksızlıkları da, yaşayamadığımız güzel günleri de bizlerin en uzağında konumlanmış siyasetçilerden iyi biliyoruz. Bu yüzden hak ettiğimiz geleceği de bizlere vaat olarak sunulan hayatları da birlikte mücadelemizle kazanacağız.

GELECEĞİ BİRLİKTE KURMA ZAMANI

Emek ve Özgürlük İttifakı kurulduğu günden bugüne bir mücadele alternatifi olarak duruyor gençliğin önünde. Yalnızca bir seçim ittifakı olarak değil, seçimler yetmez gerçek eşitlik, gerçek demokrasi, gerçek özgürlük ancak birlikte bir mücadelenin ürünü olabilir diyenlerimizin ittifakı olarak yalnızca sandıklara değil, kendi siyasetimizi yapmaya da çağırıyor. Seçimleri de, seçimlerden sonraki yaşamlarımızı da belirleyecek bir karanın en başındayken birbirimizden de aldığımız güçle, yıllardır bizlere dayatılan 2 burjuva bloğunun karşısına kendi seçeneğimizle dikilme zamanı. Tek adamı ve karanlığını tarihin çöplüğüne gönderirken yerine yeniyi kendi ellerimizle, hep birlikte kurma zamanı. Yaşamlarımızı da hayatlarımızı da geleceğimizi de seçim oyunu yapmadan, birlikte kazanmanın zamanı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül