ODTÜ’de "depremde toplumsal cinsiyet" tartışıldı
ODTÜ’de Dr. Öğr. Üyesi Canay Doğulu’nun katılımıyla “Doğa Kaynaklı Afet Risk Yönetiminde Toplumsal Cinsiyete Duyarlılık: Zorluklar ve Politika Önerileri” etkinliği düzenlendi.

ODTÜ’de Afet ve Toplumsal Cinsiyet Psikolojisi üzerine çalışan Dr. Öğr. Üyesi Canay Doğulu’nun katılımıyla “Doğa Kaynaklı Afet Risk Yönetiminde Toplumsal Cinsiyete Duyarlılık: Zorluklar ve Politika Önerileri” etkinliği gerçekleştirildi. ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu’nun düzenlediği etkinlik, ODTÜ’lü kadınların 8 Mart’ta düzenledikleri “Depremzede Kadınlar için Hijyen Kiti” kampanyası sürecindeki dayanışmayı, özellikle de Hatay İskenderun’da “ODTÜ’lü Kadınlar” olarak yapılan dağıtım ve ODTÜ’lü kadınların deneyimlerini aktarmasıyla  başladı.

Canay Doğulu dayanışmanın önemini vurgulayarak bu gibi süreçlerin sağlıklı yönetilmediği zaman tükenmişlik ve yetersizlik gibi hislere sebep olabileceğini söyledi. Ardından sistem içerisinde dezavantajlı konumda bulunan insanların ihtiyaçlarının gözardı edildiğini ve bugün gözardı edilen ihtiyaçlar arasında daha görünür olanların kadınların ihtiyaçları olduğunu belirtti. Tek adam iktidarının yetersiz olmasından kaynaklı gözardı edilen ihtiyaçlara daha çok STK’lerin ve gönüllülerin odaklandığını söyledi.

Etkinlikte öğrenciler ve Canay Doğulu toplumun ataerkil yapısından kaynaklı deprem öncesinde de ikincil konumda olan kadınların depremden sonra daha çok zorluklar yaşadığını kendi deneyimlerini anlatarak vurguladılar. Canay Doğulu hijyenik ped dağıtımında depremzede kadınların daha rahat hissetmesi için dağıtımın kadınlar tarafından gerçekleştirilmesi gibi örneklerle sahadaki gönüllülerin depremzede kadınların ihtiyaçlarının rahat bir şekilde karşılamasının daha öncelikli olduğunu belirtti. Ancak bir yandan afetten sonra uzun zaman alacak iyileşme sürecinde sürdürülebilir çözümler üretmenin önemli olduğunu ve bu çözümlerin toplumsal katılımın fazla olduğu çözümler olması gerektiğini söyledi.

Depremzede kadınların gönüllülerle beraber yemek yapmak, bulaşık yıkamak gibi deprem öncesinde yaptıkları ve sistemin bir noktada da dayattığı gündelik görevlerde yer almasının onlar açısından iyi olacağını, lakin bu süreçte de toplumsal kalıpların yıkılmasına yönelik eğitimlerin verilmesinin sürdürülebilir bir çözüm olduğunu ifade etti. Hatay’da gönüllü olarak görev almış öğrenciler çadır kentte toplumsal katılımın arttırıldığı çözümlerin ve görevlerin belirlenmesi, görev dağıtımı gibi karar alma mekanizmasında halkın yer almasının depremzede insanlar açısından sağlıklı bir çözüm olduğunu deneyimlerini aktararak destekledi.

Etkinlikte bir öğrenci de tüm bu toplumsal katılımla beraber devletten görevini yapmasını talep eden bir mücadele hattı çizmenin, bölge örgütlenmesinin birçok sorunun çözümünü ve gelecekte yaşanabilecek sorunların ortadan kalkmasını sağlayacağını vurguladı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
#DepremdeKadınlar’ın sesini yükseltiyoruz!

‘Ekmek ve Gül olarak afet dışındaki kız kardeşlerimizin elini afet bölgesindeki kız kardeşlerimize u...

Jülide Kural, Ben Rosa Luxemburg oyununu Kız Karde...

Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz kampanyamızı büyütmek, depremzede kadınlarla dayan...

Depremzede Necla: Psikolojimiz çok kötü, profesyon...

İskenderun Gültepe Mahallesi’nde üç çocuğuyla yalayan depremzede Necla Şenöz, deprem sonrası kadınla...