Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Süleymaniye kentinde 4 Ekim’de silahlı saldırı sonucu katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve yazar Nagihan Akarsel’in cenazesi, sabah saatlerinde yapılan otopsi işlemlerinin ardından doğduğu Cihanbeyli ilçesine bağlı Gölyazı köyüne getirildi. Kadınların zılgıtlarıyla karşılanan cenaze yine kadınların omuzlarında köy mezarlığına götürüldü.

Jandarmanın Akarsel’in fotoğrafının taşınmasını engellemesine karşı direnen kadınlar fotoğrafla beraber yürümeye devam etti. “Jin jiyan azadî” sloganın sıklıkla atıldığı yürüyüşün ardından mezarlığa gelen kitle adına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran kısa bir konuşma yaptı. Acar, “Nagihan hepimiziz. Nagihan’ı katletmiş olabilirler. Bizler Nagihan’ın yoldaşları olarak onun bıraktığı mirası devralıp sonuna kadar mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.

Kadınlar, Akarsel’in mezarının başına mor şal takıp, karanfil bıraktı.

AİLEYE 'SESSİZCE GÖMÜN' TEHDİDİ

Bir haftadır cenazesinin Konya’daki köyüne getirilmesi engellenen Nagihan Akarsel’in ailesi, jandarmalar tarafından “Sessizce gömün, bir şey olursa bu köyü yakarız” şeklinde tehdit edilmişti. Ailenin yanı sıra 10-15 araçlık sivil polis ve jandarma ekipleri, Gölyazı köyünde yaşayan insanların evlerine giderek, taziyeye ve define katılmamaları yönünde tehditlerde bulunmuştu.

Bugün, cenaze törenini takip eden Jinnews muhabiri Dilan Babat ve Mezopotamya Ajansı muhabiri Fırat Can Arslan gözaltına alındı.

NAGİHAN AKARSEL KİMDİR?

Nagihan Akarsel, 24 Haziran 1977’de Gölyazı’da doğdu. Lise yıllarının ortasına kadar Gölyazı’da öğrenim gören Akarsel, sonra Konya’da okula gitti. 1993 yılında Tıp Fakültesine gidecek puan almasına ragmen Ankara Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü tercih etti. Üniversite eğitimi yarım kalan Akarsel, 2001 yılında 14 gün gözaltına alındıktan sonra “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cezaevinde kaldığı süre boyunca işkencelere maruz bırakıldı. Arkadaşları Nagihan Akarsel’in edebiyatla ilişkisini, İranlı yazar Füruğ Ferruhzad’dan etkilenişini, etrafına en çok önerdiği “Kurtlarla Koşan Kadınlar” kitabını önerdiğini anlatırken, aynı zamanda çok okuyan bir kadın olduğunun da altını çiziyorlar. 2007 yılında cezaevinden tahliye edildikten sonra yarım kalan gazetecilik öğrenimini devam ettiren Akarsel, kısa süre Hacettepe Üniversitesi’nde kadın çalışmaları üzerine akademik faaliyetlerde bulundu. 2008 yılında, Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazetecilikteki ilk tecrübelerini edinmeye başlayan Akarsel, 2014 yılına kadar kadın haberciliğinin gelişmesinde rol oynadı. Jineoloji alanında çalışmalar yürütmek üzere Kuzey ve Doğru Suriye’ye gitti. Kadın köyü çalışmalarına, Süleymaniye’deki Kürdistan Kadın Kütüphanesi çalışmalarına, Jineoloji dergisine önemli katkılarda bulundu.
Nagihan Akarsel, yıllardır yaşadığı Süleymaniye’deki evinin önünde 4 Ekim Salı günü saat 10.00 sıralarında silahlı saldırıya uğradı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı, Jinnews