Gebze Organize Sanayi Sitesinde kurulu bulunan kozmetik ürünlerinin üretildiği Flormar’da sendikalaştıkları için işten atılan işçiler bayramı direnişle karşıladı. 1 aydır ekmek mücadelesi verdiklerini dile getiren işçiler, “Biz bayrama 1 ay öncesinden girdik. Bizim için bayram dışarıda” diyor.

8 senedir Flormar’da çalışan Gülperi Güldalı, bir sene önce ücretlerinin artması için imza topladıklarını ancak üretim müdürünün, “İsterseniz bu, istemezseniz kapı orada, daha iyi yere gidebilirsiniz’ dediğini söylüyor. Bu sene de hiç zam alamayınca sendikalaşmaya karar verdiklerini belirten Güldalı, şunları anlatıyor: “Size düşen bütçe bu, maliyet belli diyorlardı ama bunu demeden birkaç gün önce şirketin yüzde 42 büyüdüğünü söylediler. Patron işçiye gelince bütçesinin olmadığını söylüyor ama 4 ayrı yere mağaza açacaklarını söyleyerek de övünüyor. Bize ayrılan bütçe sadece 10-20 lira, dalga geçer gibi. Bu noktaya gelmemizi
bunlar tetikledi.”

BİRBİRİMİZİN ELİNİ TUTTUK

Sendikalaşmalarıyla işten atmaların ve çeşitli baskıların başladığını ifade eden Güldalı, “Yöneticiler işçilerle her gün toplantı yapıp ‘Bu işten vazgeçilmezse herkesin tadı kaçacak dediler. Hakaretler, küfürler işitiyorduk. Ama patrona boyun eğmektense birbirimizin elini tuttuk. Patronun cebi para gördü ama 10-15 senedir çalışan arkadaşların aldığı ücreti söylesem inanmazsınız” dedi.

BİZİM İÇİN BAYRAM DIŞARIDA

Bayramı da direnişle karşıladıklarını belirten Güldalı, “Bayrama bu şekilde girmek benim için daha güzel çünkü zaten burada bayram havası var. Biz bayrama 1 ay öncesinden girdik. Bizim için bayram dışarıda” diye konuştu. Daha önce yöneticilerin fabrika içerisinde “İyi bayramlar” diyerek gittiklerini söyleyen Güldalı, “Direniş sonrası tek tek bütün işçilerle bayramlaşıyorlar” dedi.
Güldalı son olarak şu çağrıyı yaptı: “Kimse hakkını geçirmesin. Biz varsak patronlar var, biz yolsak onlar da yok. Ayrıca herkesten destek istiyoruz. Kadınları Flormar’ı boykot etmeye çağırıyorum.”

‘ERKEKLERLE AYNI İŞİ YAPIYORDUK AMA...’

Fatma Atılgan da 11 senelik işçi. Ücretlerinin düşük olması ve ayrımcılık sebebiyle sendikalaşmaya gittiklerini ifade eden Atılgan şunları anlatıyor: “Kadın ve erkek aynı işi yapıyor ama erkeklere her zaman daha fazla ücret veriliyor. Buna tepki gösterdiğimizde hep susturmaya çalıştılar. Bizi bölümümüzü değiştirmekle tehdit ediyorlardı. Zorunlu mesaiye gelmek istemeyen kadınların isimleri listeye zorla yazılıyordu. Ama erkek işçiler gelmek istemediklerini söylediklerinde bu talepleri kabul ediliyordu. Vardiya amirleri rahatsız edici davranışlarda bulunuyordu. Rahatsız olduğumuzu söylediğimizde özür dileyip yine de yapmaya devam ediyorlardı. Hem sömürüye hem de bunlara maruz kalıyorduk.”
Anayasal haklarını kullanarak sendikalı olduklarını söyleyen Atılgan, bütün işçileri de bu haklarını kullanmaya çağırdı.
Önceki bayramlarda direktörlerin yüzünü bile görmediklerini belirten Atılgan, “Bu sabah kapıda direktörlerin işçilerinin elini sıktığını gördüğümde çok şaşırdım. Yıllarca neden bunu yapmadıklarını düşündüm” dedi. Atılgan, “Arkadaşlarımızla beraber olduğumuz için mutluyuz. Bayrama bu şekilde girmek içeride olmaktan daha iyi. Çünkü arkadaşlarımızın hepsi dışarıda” diye konuştu.

İYİ Kİ BÖYLE YAPMIŞIZ
Flormar’da 8 yıldır çalışan Sümeyye Kuloğlu ise “Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım. Ramazan’ı bu şekilde dışarıda geçirdik. Bizi işten attılar ve bunu suç işliyormuşuz gibi yaptılar. Hâlâ da öyle davranıyorlar. Bize terörist muamelesi yapıyorlar. Ama yıllardır bizim sırtımızdan kazanıyorlar. Madem böyle insanlardık. Bugüne kadar neden çalıştırdılar? Hakkımızı arayınca şimdi suçlu olduk. Ramazan’ı burada böyle aç susuz geçirdik. Ama bizim vicdanımız rahat. Asıl onlar vicdanen rahatsız olsunlar. Bayramda çocuklarının yüzlerine nasıl bakacaklar” dedi.
Kuloğlu, “Meğerse bir hapishanede yaşıyormuşuz. Dışarıdaki bu bayramı, neşeyi, yalan olmayan dostluğu görünce iyi ki böyle yapmışız” diye konuştu.